Bosnalı Sırpların lideri Milorad Dodik'in ayrılıkçı söylemlerinin ve bağımsız ordu kuracağını söylemesinin ardından Balkanlar'da yeni bir krize yol açmıştı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelen Sırp lider Dodik, A News'e özel açıklamalarda bulundu.
Görüşmeyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Dodik, "Başkan Erdoğan'a savaşın bir seçenek olmadığı sözünü de verdim. Başkası istedi diye savaşa gitmeyiz. Savaşmayacağız ve barışı tehlikeye atmayacağız. Benim için siyasi bir amaç yok, çünkü barışı tehlikeye atmış olurum ve bu yüzden bunu yapmayacağım." dedi.
"BALKANLAR'DAKİ BİRÇOK SORUNU ÇÖZECEK EKONOMİK KONULAR VARDI"
Başkan Erdoğan ile yaptıkları görüşmenin olumlu geçtiğini vurgulayan Dodik, "Bu yıl birkaç kez Başkan Erdoğan ile görüştüm, ilişkilerimizi topyekün görüştük. Masada Bosna-Hersek ve Balkan bölgesi ile ilgili çeşitli siyasi konular, istikrar ihtiyaçları ve tabii ki durumun anlaşılması için, Belgrad'dan Saraybosna'ya ulaşan, Türkiye'nin de desteklediği bir otoyol inşaatı vardı. Balkanlar'daki birçok sorunu çözecek ekonomik konular vardı." ifadelerini kullandı.
Sırp lider Dodik'ten A News'e özel açıklamalar: Balkanlar'da savaş istemiyoruz
"HALA YANLIŞ ANLAŞILMALAR VAR"
Bölgedeki herkesin barışı önemsediğini vurgulayan Dodik, "Sorunun karmaşıklığı ne olursa olsun, çatışmayı teşvik edecek hiçbir siyasi figür veya siyasi güç olmadığını düşünüyorum. Son 20-30 yılda Balkanlar'da çözüm modelleri oluşturanlar, çeşitli siyasi tartışmaların kaynağı olan birkaç sinirsel nokta bıraktılar ve bu normal olmalı. Her halükarda orada pek çok iş bir şekilde mantıklı olacak şekilde tamamlanmadı, farklı ulusal ve etnik gruplar arasında hala yanlış anlaşılmalar var ve tüm bunlardan herkesin memnun olacağı konular henüz çözülmedi." açıklamasında bulundu. Büyük güçlerin Balkanlar'da barışı sürdürmesi gerektiğini söyleyen Dodik, Başkan Erdoğan'ın Balkanlar'daki güçlü siyasi etkisine de vurgu yaptı.
Savaşı savunmadığını ifade eden Dodik, "Başkan Erdoğan ile iyi siyasi ilişkilerimiz var. Erdoğan'ın anlayışının, bu alandaki en önemli yaklaşımlardan birisi olmasını istiyorum. Tabii bir de Sırbistan, Hırvatistan, Macaristan ve Slovenya da var. Bunların hepsi sürece dahil olan ülkeler. Bence durumu daha iyi anlayabilecek konumda olan insan çemberini genişletiyoruz. Bu yüzden büyük güçlerin Balkanlar'da çatışmasını istemiyorum." dedi.
"BÜYÜK BİR ULUSUN BÜYÜK BİR LİDERİ"
Bölgedeki krizin çözümü için yoğun bir diplomasi trafiği yürüten Başkan Erdoğan'a Boşnaklar sosyal medya üzerinden teşekkür etmişti. Sırp lider Milorad Dodik ise kriz çözümünde tansiyonu düşüren Başkan Erdoğan'ı büyük bir ulusun büyük bir lideri olarak gördüğünü söyledi. Ayrıca Türkiye'nin ekonomik ilerleyişinin uluslararası arenada dikkat çektiğini belirten Sırp lider, Balkanlar'da da bu tarz bir ekonomik sıçramayı görmek istediğini belirtti.
"TÜRKİYE'Yİ GÜÇLÜ VE BÜYÜK BİR ÜLKE OLARAK GÖRÜYORUZ"
Dodik, "Elbette biz Türkiye'yi güçlü ve büyük bir ülke olarak görüyoruz ve Başkan Erdoğan'ı da büyük bir ülkenin ve büyük bir ulusun büyük lideri olarak görüyorum. Türkiye ekonomide çok aktif. Türkiye'nin yaptığı şeyler çok etkileyici, örneğin Sırbistan ile işbirliği halinde olması gibi. Türkiye'de birçok firmanın yatırım yaptığı görülüyor. Bu yatırımları ülkemizde, Sırp Cumhuriyeti'nde ve tüm Bosna Hersek'te görmek istiyoruz. Türkiye'nin siyasetin ve milletin duygularının her zaman bir tür benzer düşünceye bağlı olduğunu, Bosnalı Müslümanlara bağlı olduğunu anlıyoruz. Ayrıca, Başkan Erdoğan'ın dengeli bir politika izlediğine ve herkesin iyi bir işbirliği içinde olmasını istediğine inanıyorum. Dün veya bugün burada bulunmamın nedeni de bu; Erdoğan'ın dışarıdan dayatılan çözümlerin değil de, sadece iç anlaşmaların işleri dengeleyebildiği değerlendirmesine inanıyor olmam." dedi.
"BİRBİRİMİZE DAHA ÇOK SAYGI DUYMALIYIZ"
Ülkede gerilimin tırmanmasını istemediğini belirten Sırp lider, sorunların çözümünün iş birliği ve bir arada yaşama fikriyle olabileceğinin altını çizdi: "Öncelikle birbirimize daha çok saygı duymalıyız ve her çözümün herkesi memnun edecek şekilde olması gerektiğini, kaybeden ve kazananın olamayacağını kabul etmeliyiz. Ancak bu şekilde Bosna Hersek'te yaşayan tüm insanlar için iyi bir iş yapabiliriz. Barış, işbirliği ve bir arada yaşama fikri, beni başkalarına müdahale etmeme ve çözüm dayatma ile bağdaştırıyor."