Diyarbakır'a bağlı ve Atatürk'ün de milli mücadele dönemlerinde ay kaldığı Silvan ve Kulp kazalarında 30 bin kadın namına ABD Başkanı Wilson'a hitaben Fatma, Sadıka, Şerife, Şehide, Adalet, Lütfiye, Gülistan, Lamia, Bedia, Ayşe, Hatice ve Münire adlı kadınların imzasının yer aldığı telgraf Başbakanlık Osmanlı arşivinde yer aldığı ortaya çıktı. Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. Oktay Bozan, milli mücadelede döneminde bölgenin içinde bulunduğu durumu araştırırken, Başbakanlık Osman arşivi üzerinde çalıştığı sırada kadınların ABD Başkanı Wilson'a hitaben çektikleri telgrafla rastladı. Doç. Dr. Bozan, daha sonra telgrafın çevirisini yaptı. Kadınların, İzmir işgali sırasında Yunanlıların insanlık dışı uygulamalara dikkat çektiği ve tepki gösterdiği belirlendi.
İŞTE O TELGRAF
ABD Başkanı Wilson'ın eşi ve Amerikalı kadınlara da çağrı yapılan telgrafta şunlar yer aldı: "Büyük ve adil hükümetinizin vicdan ve merhamet sahibi muhterem reisi Wilson'ın malum prensiplerinin uygulanacağı ümidiyle, hüzünlü kalplerimizin çırpındığı bir zamanda haksız olarak İzmir'in kan içici Yunanlar tarafından işgal edildiğini haber aldık. Yunanların bu işgali yeryüzündeki tüm insanlığı sarsacak hatta Hz Mesih'i mezarında titretecektir. Zira Yunanların Rumeli'de gerçekleştirdikleri cinayet, zulüm ve alçaklığın bir benzerini tarih kaydetmemişti. Şimdi de İtilaf Devletleri'nin gözlerinin önünde İzmir vilayetinde gerçekleştirdikleri zulümleri büyük bir üzüntüyle işitiyoruz. İnsanlığın huzuru için öncü bir şahsiyet olan Wilson'ın muhterem refikası ile hassas ve merhametli kalbe sahip olan Amerika'nın muazzez kadınlarına sesleniyoruz. Biz Osmanlı kadınları olarak eşlerimiz ve evlatlarımızı, hükümetin ilan ettiği o harpte kurban verdik. Yaralı yüreklerimiz acı ve çığlıkla zaman geçirmektedir. Kadınlar, yavrular perişan bir şekilde insanlık için feryat ediyor. Adalet ve insanlıktan nasibini olmamış olan İtilaf Devletleri'nin desteklediği Yunanlar, İzmir vilayetindeki Müslüman kadınların ırzlarına tecavüz etmekte, erkekleri ise katletmektedir. Bu zulümleri yapan Yunanları ve yaşananlara sessiz kalanları kadınlık namına protesto ediyoruz. Ey hassas kalpli muazzez hemşirelerimiz; adil olan tarih şahittir ki şimdiye kadar mevcudiyetini muhafaza eden Osmanlı Devleti ve İslam dini yıkılmaz ve ölmez. Bu nedenle din namına bu facialara daha fazla tahammül edemeyiz. Eğer yeryüzündeki tüm Müslümanlar her şeye rağmen din namına harekete geçer ve kıyama kalkarsa dünya umumi bir kargaşaya neden olur. İnsanlık ve kadınlık namına, biz mazlum milletin hukukunu muhafaza için sadık ve pak vicdanınızdan, feryat etmenizi istirham ve istimdat eyleriz."
YUNANLILARIN HAKSIZ İŞGALİNE KARŞI SES YÜKSELTTİLER
Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. Oktay Bozan, milli mücadelede döneminde bölgenin içinde bulunduğu durumu araştırırken, Başbakanlık Osman arşivinde bulduğu telgrafta Birinci Dünya Savaşı'nda yaşanan haksız işgallere karşı Anadolu'nun birçok yerleşim merkezinde olduğu gibi 12 kadının da tepkilerin yükselttiğini söyledi. Atatürk'ün 15 ay kaldığı Diyarbakır'da 6 ayını Silvan'da geçirdiğini hatırlatan Bozan. "Birinci Dünya Savaşı esnasında 2. Ordu karargahının Diyarbakır'a gönderilmesi ve 16. Kolordu'nun da 2. Ordu'nun emrine vermesi üzerine Mustafa Kemal Paşa, 16. Kolordu Karargahını Mart 1916'da Silvan'a nakletmiştir. Mustafa Kemal Paşa, karargahı ile Silvan'da bulunduğu dönemde Bitlis ve Muş'u Rus işgalinden kurtarmıştır. Mustafa Kemal Paşa'nın Birinci Dünya Savaşı esnasında Silvan'da 16. Kolordu Kumandanı olarak görev yaparken kurmuş olduğu dostluklar ve toplum nezdindeki etkisi halkın Milli Mücadele'ye olan desteğinde etkili olmuştur. Bu nedenle özelde Silvan, genelde Güneydoğu Anadolu'nun Milli Mücadele'deki tutumuna resmi tarih kitaplarında daha fazla yer verilmeli ve özellikle köy ve kasabalarda örgütlenmeyi yapan kadın kahramanların isimleri dinamik yaşamda kullanılmalıdır. Bu tür bir yaklaşım milli birlik ve kardeşliğimizi daha da perçinleyecektir" ifadelerini kullandı.
TORUNLARI ARAŞTIRILIYOR
Aslen Silvanlı olan AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, 12 cesur kadının telgrafıyla ilgili SABAH'a konuştu. Kadınların ABD Başkanına yazdığı telgrafın bölgenin de milli mücadele de ne kadar hassas olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Mektubu kaleme alan kadınların 102 yıl önce bilinç düzeyinin, olaylara bakış açısının ne denli önemli olduğunu sergilediğine dikkat çeken Suna Kepolu, nüfus müdürlükleri üzerinden 12 kadının torunlarına ulaşmak için bir çalışma da başlattıklarını söyledi. AK Partili Ataman, Çalışmaların ardından 12 kadının torunlarının da yer aldığı bir belgesel hazırlamayı hedeflediklerini ifade etti.
YUNANLILARIN İZMİR'İ İŞGALİ
İzmir'in Yunanlar tarafından işgaline Paris Barış Konferansı'nda karar verildi. Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos, İzmir'in işgalinin gerekçelerini Paris Barış Konferansı'na sunduğu muhtırasında Wilson Prensipleri'ne dayandırmak istedi. Yunanlar, Osmanlı Devleti'nin politik, ekonomik ve askeri bakımından zayıf olduğu bir zamanı fırsat olarak gördü. İzmir'in işgaline karar veren İngiltere, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri, işgalin İngiliz Amiral Calthorpe tarafından yürütülmesini istedi. 13 Mayıs 1919 günü İtilaf Devletleri donanmalarına mensup birçok harp gemisi İzmir limanına yanaştı. Yunanlar, İzmir'e ayak basar basmaz katliama ve halkın mukaddesatına (kutsal sayılan inanç ve davranışlar) saldırdı.