Avukat Nur Peker 20 Ocak'ta Beşiktaş'ta güvenlikli bir sitedeki evine girerken silahlı saldırıya uğramıştı. Peker olay günü alınan ilk ifadesinde kendisini vuran kişiyi tanımadığını söylemiş, güvenlik kameralarından yapılan tespitler sonucunda olayın faili olarak Canip Kandemir isimli bir kişi tutuklanmıştı. Olay yerinde gözcülük yaptığı belirlenen Barış Havuz isimli bir kişi ise firari olarak aranıyor.
OFİS AÇMASINA YARDIM ETTİ
Mağdur avukat Nur Peker ise tedavisinin ardından emniyete ve savcılığa giderek detaylı ifade verdi ve olayın arkasındaki şüphelendiği isimleri söyledi. Avukat Peker, 2020 yılında savcı kız arkadaşı ile İzmir Çeşme'de tatildeyken İstanbul Anadolu Adliyesinde görevli Cumhuriyet savcısı Davut Yılmaz ile tanıştıklarını anlattı. Avukat Nur Peker'in iddialarına göre, tatilde tanıştıkları savcı Yılmaz, Peker'e "Sana ofis açalım, biz de yardımcı oluruz. Bizim bir ofis var. Orada Emniyetten emekli bir polis var, zaten orası benim şirketim, git tabelanı as" dedi.
Peker de teklifi kabul etti.
ORGANİZE İŞLER
İddiaya göre, savcı Yılmaz'ın önerdiği ofiste savcının eşi ile emekli bir polis ve İran'la iş yapan bir işadamı ortaktı. Nur Peker bu ofisin bir odasını avukatlık bürosu olarak kullanmaya başladı. Savcı Yılmaz, çevresinde avukatlık işleri gerektiren bazı dosyalar yönlendirerek Peker'e destek olmaya devam etti.
Avukat Peker, ilerleyen günlerde savcı Davut Yılmaz'ın yanında, kendisini eski jandarma istihbarat görevlisi olarak tanıtan bir kişiyle tanıştığını söyledi. Bu kişinin, savcının başka bir şirketinde ortak olduğunu, Yılmaz'a uyuşturucu, tefecilik gibi çok paraların döndüğü dosyalar getirdiğini, Yılmaz'ın da bu işleri çözme karşılığında komisyon aldığını ileri sürdü.
"BENİM GÜCÜMÜ BİLİYORSUN"
Peker, kendisinin bazı dosya işleri için adliyelere gönderildiğinde sorunlar yaşadığını, bunun üzerine Yılmaz ile aralarında tartışma çıktığını, avukatlığını yaptığı bazı dosyalardan el çekmesi için Yılmaz'ın kendisine baskı yaptığını öne sürdü.
Peker, bu tartışmalar esnasında Yılmaz'ın "Sen neyine güveniyorsun bu kadar, benim gücümü biliyorsun, seni ortadan kaldırırım. Türkiye Cumhuriyeti'nde bana kimse böyle konuşamaz" diyerek, kendisini tehdit ettiğini ileri sürdü.
Savcı Davut Yılmaz tarafından maddi ve manevi olarak kullanılmaya çalışıldığını ifade eden Peker, kendisine yapılan silahlı saldırıyı da Yılmaz'ın azmettirdiğini düşündüğünü söyledi.
"OLAYIN ARKASINDA SUÇ ÖRGÜTÜ VAR"
Nur Peker'in avukatı Funda Sadıkahmet ise "Yaşanan vahim olay ile ilgili savcılık ifademizi verdik. Emniyetin titiz çalışmasıyla faillerden biri yakalandı ve tutuklandı. Diğerinin de en kısa sürede yakalanacağına inanıyoruz. Olayın arkasında bir suç örgütü olduğu kanısındayız. Azmettiriciler de adalet önünde hesap verecekler. Bir kadına, bir avukata yapılan bu saldırı cezasız kalmayacak. Olayın takipçisiyiz" dedi.
Öte yandan savcı Yılmaz'ın, İranlı bir muhalif işadamını Türkiye'den kaçırmak isteyen, İran istihbaratı ile bağlantılı casusluk şebekesine yönelik soruşturmanın da şüphelisi olduğu iddia edildi. Yılmaz'la ilgili iddiaların Hakimler Savcılar Kurulu'na bildirildiği, koronavirüs olması nedeniyle ifadesinin henüz alınmadığı belirtiliyor. Soruşturma İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında çok yönlü olarak yürütülüyor.