Selfitis, 2014 yılında aşırı selfie çekme takıntısını tanımlamak için kullanılan bir terim haline geldi. Dijital dünyanın bu yeni olgusu, psikolojik bir bozukluk olup olmadığıyla ilgili yorumları beraberinde getirdi.
"SELFİTİS" MİZAHIN ÖTESİNDE BİR GERÇEKLİK
Klinik Psikolog Dr. Rukiye Karaköse, "The Daily Telegraph gazetesi 2014 yılında 'Selfitis' terimini ortaya attı. Bu kavramı takıntılı bir şekilde selfie çekenler için parodi bir haberde kullanıldılar. Amerikan Psikiyatri Derneği'nin, bu takıntıyı bir hastalık olarak değerlendirmeyi önerdiği iddia edildi. Aslında tıbbi olarak bunu henüz bir hastalık olarak tanımlamıyoruz. Ancak bu haber mizah amaçlı olsa da işaret ettiği bir gerçeklik vardı. Son yıllarda selfie çekerken kaza geçiren ve düşüp ölen insanların haberlerini çoğumuz medya yoluyla sıkça duymaya başladık" şeklinde açıklamada bulundu.
KABUL GÖRME ARZUSU VE ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ
Klinik Psikolog Dr. Rukiye Karaköse, Nottingham Trent Üniversitesi'nin selfie çekme davranışını incelediğini ve çok sık selfie çeken bireylerde bu davranışın, kabul görme arzusu ve özgüven eksikliğini işaret edebileceğini belirtti. Dr. Karaköse, "Dikkat çekme isteği, popüler olma arzusu ve gruba aidiyet ihtiyacının yüksek oluşu da bu kişilerin davranışları arasında tespit edilmiştir" dedi. Ancak, insanın karmaşık bir varlık olduğunu vurgulayan Karaköse, "Elbette insan gibi komplike bir varlık söz konusu olduğunda tek bir davranışına bakarak külli yargılara varmak mümkün değildir. Ancak bazı çıkarımlarda bulunabilir ve insanı anlamak için bu çıkarımlardan yararlanabiliriz." ifadelerini kullandı.
"NARSİSİZM KAVRAMINA İLHAM VEREN MİTOLOJİK KAHRAMAN NARKİSSOS'U AKLIMIZA GETİRİYOR"
Dr. Rukiye Karaköse, sıkça selfie çekmenin narsisizmle bağlantılı olabileceğini belirterek, "Aynada veya telefonda sıkça kendi yansımasına bakmak ve bunu başkalarına beğendirmek, aklımıza mitolojik kahraman Narkissos'u getiriyor. Narkissos, sudaki yansımasına aşık olmuş ve ondan ayrılamaz hale gelmişti. Narsisizm kavramına da ilham veren bu figür, aşırıya kaçan her davranışın patolojik olma ihtimali taşıdığına dikkat çeker. Bu nedenle, selfie çekmek de dahil olmak üzere her konuda itidalli olmakta fayda var," şeklinde açıklama yaptı.
"SOSYAL MEDYANIN YENİ PSİKOLOJİK ETKİSİ"
Psikolog Hande Nacar Baş, "Cep telefonlarının fotoğraf makinelerine dönüşmesi ve sosyal medya platformlarının bu paylaşımları teşvik etmesiyle, yeni bir psikolojik durumu gündeme getiriyor. Selfitis, kişinin kendi fotoğraflarını (selfie) düzenli olarak çekip, gün içerisinde birden fazla kez paylaşma davranışı olarak tanımlanıyor. Henüz resmi bir psikolojik tanı olmasa da, bu kavram literatüre girmiş durumda. Araştırmalar, özellikle özgüven eksikliği yaşayan bireylerde selfitisin daha yaygın olduğunu gösteriyor. Fotoğraf düzenleme uygulamaları ve filtreler sayesinde kişilerin ideal dış görünüşe ulaşması kolaylaşırken, paylaşılan fotoğrafların aldığı beğeniler de bu davranışın tekrarlanmasına yol açabiliyor. Beğeniler, kişide kısa süreli dopamin artışı yaratarak, bu döngüyü sürdürülebilir hale getiriyor." İfadelerini kullandı.
"ONAY ARAYIŞI VE SOSYAL BAĞLILIK İHTİYACI"
Psikolog Hande Nacar Baş, özgüven eksikliği yaşayan bireylerde her bir dış beğeninin, selfieler aracılığıyla onay arayışına dönüştüğünü belirtiyor. Bu durumun sağlıksız bir değerlilik algısı yaratabileceğini vurgulayan Baş, "Özellikle özgüven eksikliği olan kişilerde dışardan gelen her bir beğeni, kişinin selfieler aracılığıyla bir onay arayışına dönüşebiliyor. Sağlıksız bir değerlilik algısı yaratabiliyor. Eksik olan öz değer bu yolla telafi edilmeye çalışılıyor. Buna ek, araştırma bulgularına göre kişinin bir gruba ait olma ihtiyacı ile selfitis arasında bir pozitif korelasyon olduğu yönünde. Bu döngü içerisindeki kişilerin popüler olmak, fark edilmek ve dikkat çekmek maksadı ile de kendi fotoğraflarının bağımlısı haline gelebiliyorlar. Fotoğraf çekilmediklerinde sanki sahip oldukları sosyal dünyadan koptuklarını hissedebiliyorlar." Dedi
"PSİKOLOJİK DESTEK ÖNEMLİ"
Tek başına selfie çekmenin kişiyi selfitis olarak tanımlamak için yeterli bir veri olmadığını belirten Psikolog Hande Nacar Baş, "Tek başına selfie çekilmek elbette kişiye selfitis demek için yeterli bir veri değil. Fakat kişinin telefon galerisinin büyük bir kısmı selfielerle doluysa ve sık sık paylaşım yapma ihtiyacı içerisindeyse ve bu durum engellendiğinde sıkıntı yaşıyorsa kişinin psikolojik açıdan değerlendirilmesi gerekebilir. Selfitis gibi bir davranışın etkisini azaltmak içinse, farkındalık yaratmak önemli bir yer kaplıyor. Buna ek kişinin dijital detoks yapması, alternatif faaliyetlere yönelmesi ve öz değerini arttırmaya yönelik bir yaşam planı oluşturması öneriliyor. İçsel değerin arttırılması ve başkalarının onayına bağımlılığın azaltılması içinse psikolojik destek alınması tavsiye ediliyor." İfadelerini kullandı.