Bursa-Ankara Yolu üzerinde bulunan restoranındayken yaşananlardan haberdar olan Nezir Bilen, 5'inci günde de devam eden arama-kurtarma çalışmalarını, bölgede akrabalarıyla birlikte takip ediyor. Nezir Bilen, "Arama çalışmaları şelale ve köyün arka kısmında devam ediyor. Ben istiyorum ki dereye bir tane iş makinesi insin. İş makinesi geniş bir alan yapabilir. Kazma kürekle olacak iş değil. Fiziki şartlar yetersiz, kayalık ve taşlık olan alanda çalışma olmuyor. Kazmayla kazılmıyor. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, bana yardımcı olsun. Dereye bir iş makinesi indirsin. Derya'yı bulalım" diye konuştu.
'SEL SİZİ GÖTÜREBİLİR' DEDİM
Suya kapılmadan 2 dakika önce ölen kardeşi Ahmet Bilen'in kendisini aradığını ifade eden Nezir Bilen, o gün olanları şöyle anlattı:
"Dükkanda çalışıyordum. Ahmet aradı. 'Yağmur yağdı, bahçeyi sel aldı' dedi. Ben de 'Oradan ayrılın, sel sizi de götürebilir' dedim. 'Tamam' deyip, kapattı. İki dakika sonra telefonlar kesildi. Aradım ulaşamadım. Diğer kardeşimi aradım, hemen 'Arabayı al git' dedim. Kardeşim, geldikten sonra beni aradı, 'Burada kimse yok' dedi. Ben geldim, AFAD, itfaiye ve jandarmayı aradım. Geldiğimde jandarma da gelmişti. Jandarma bana yukarı çıkmamam gerektiğini söyledi. Sel vardı. Yollar kapalıydı, köprü altı su dolmuştu. Başka bir köy yolu kullanarak, yukarı çıktım. Ahmet, annem, yengem, yeğenim ve kızım yoktu. Biz burayı dört sene önce aldık. Evi de iki ay önce yaptık. Her hafta sonu, buraya pikniğe geliyorduk. Bu hafta, iş yerinde durduğum için gelememiştim. Ahmet her pazar günü buradaydı."
'ÇOCUKLARIM SİZE EMANET'
Eşinin, gelininin ve Ahmet'in 3 çocuğunun kurtulduğunu belirten Nezir Bilen, "Eşim o gün buradaydı ama hiç konuşamıyor, dili tutulmuş. Gelinim, olayı 'Biz arabadaydık. Ahmet abi bana bağırdı. 'Çocuklarım size emanet' dedi. Derya suya düşünce, Ahmet de onu kurtarmak için suya atladı' diye anlattı. Annem onun peşinden, yengem de onların ardından suya atlamış. Hepsi Derya'yı kurtarmak istemiş" diye konuştu.