7 Haziran 2016'da İstanbul Vezneciler'deki terör saldırısında şehit olan 22 yaşındaki polis memuru Emrah Pekdoğan'ın ailesi oğullarının üzerinden çıkan son parası, bağlaması, eski fotoğraf makinesi, lise dönemindeki madalyaları, mezarından alınan toprağı, aracının plakası ve ruhsatına kadar birçok eşyasını evlerinin bir odasında sergiliyor.
Bekar olan şehit oğlunun eşyalarının devlette kalmasını istediğini ancak şu anda böyle bir şeyin mümkün olmadığını aktaran anne Narişen Pekdoğan, "Eşyalarını, nefesimin yettiği yere kadar evimde saklamak istiyorum. Benden sonra da ne olur bilemiyorum."
Şehit oğlunun öğrendiği ilk türküyü evladının mezar taşına yazdırdı | Video
"Odaya gelince eşyaların olduğu dolabının camını açıyorum, 'Kuzum, ben geldim' diyerek selam verip giriyorum odaya. Onunla konuşuyorum, dertleşiyorum, bazı zamanlar ağlıyorum, gülüyorum. Bazen odaya girdiğimde oğlumu yanımda hissediyorum." diye konuştu.
Pekdoğan, odada oğlunun çok sevdiği bağlaması, kendi çektiği fotoğrafları, kıyafetleri, en son cebinden çıkan para ve kimliğinin bulunduğunu dile getirdi. Evladının cebinden çıkan son parayı da ömrünün sonuna kadar saklayacağını anlatan acılı anne şöyle devam etti: "Çünkü o paraya eli değdi. Arabasının ruhsatına, plakasına kadar saklıyorum. Hepsi onun diye saklamaya çalışıyorum. Oğlum bağlama da çalardı. Bazen onları da dinliyorum. Şehitlikte mezar taşına 'Bir nefeslik ömre çağlar koydular, önüme hayalden dağlar koydular, hep gülen gözümü ağlar koydular, ağlıyor gözlerim yaşa dönüyor.' diye çocuğumun öğrendiği ilk türkünün sözlerini yazdırdım. Bazen evde kimse olmadığı zaman odasına girip söylediği türküleri de açıp yanımda gibi dinliyorum."
Baba Mehmet Pekdoğan da şehit babası olmakla gurur duyduğunu dile getirerek, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" diyen bir oğlu olduğunu belirtti. Bütün şehitlerin aynı duyguları taşıdığını dile getiren Pekdoğan şunları kaydetti: Bu vatan için birileri kendini feda edecek ki vatan ayakta kalsın. Bizim temennimiz bu. Şehidimizin odasında sergilediğimiz emanetlerine bakıyoruz, hatıralarını yaşatmaya çalışıyoruz. Oğlum bağlama da çalardı. Bazen 'Baba bana eşlik et' derdi.
Ben de 'Oğlum ayıp olur.' deyince, 'Baba biz kötü bir şey yapmıyoruz, ben çalacağım sen de eşlik edeceksin.' derdi. Terör operasyonları konusunda mutluyuz. Devletimiz var olsun, terör bitme eşiğine geldi. İnleri vuruluyor." dedi.