İBB yönetimi tarafından gerçekleştirilen skandal tören sonrası ise hem Mevlevilerden hem de Tarihçi Yazar Murat Bardakçı'dan tepki geldi. Mevleviler, "İBB'nin yaptığı bu rezillik kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Kadın erkek karışık ayin icrası nerede görülmüştür? Naat-ı Şerifi günümüz Türkçesiyle okumak nerede görülmüştür? Ayin-i Şerif'in güftesinin değiştirilerek okunması nerede görülmüştür?" diyerek tepki gösterdi.
KUR'AN TÜRKÇE OKUTULDU
Bardakçı ise "İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Mevlânâ'nın vefatının 747'nci yıldönümü münasebetiyle önceki gece Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlediği ve "Mevlevî mukabelesi" olduğu iddia edilen sefaletin benzerine hiç rastlamamıştık, böyle bir garabet 747 seneden buyana vârolmamıştı! Büyükşehir Belediyesi'nin düzenleyip "Evrensel Mevlânâ Âşıkları Vakfı-EMAV" isimli gruba yaptırttığı ve sadece ismi "Mevlevî mukabelesi" olan programda, Mevlevîliğin 700 küsur senelik bütün kuralları yerle bir edilmişti! Mevlevî mukabeleleri ney taksimi ile başlar, sonra Farsça bir "naat" ve bunu güftesi Farsça olan ayin takip eder, bu sırada sema edilir, semada sadece erkekler vardır; ayin tamamlanınca Kur'an, ardından da geleneksel "gülbang" okunur ve mukabele bir dua ile sona erer. Büyükşehir Belediyesi'nin önceki gün düzenlediği mukabelede işte bütün bu kurallar yerle bir edilmişti! Naat ve âyin Türkçeleştirilmiş, meydanda kadın-erkek beraberdi ve üstüne üstlük Kur'an da Türkçe okundu!" dedi.
SIRA İSTİKLAL MAHKEMELERİ YENİDEN KURMAKTA
Bardakçı eleştirilerine ise şu şekilde devam etti: "İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Şeb-i Arus'u "Kur'an'ı Türkçe okutma" gibisinden siyasî bir maskaralık hâline getirmesinin ardından Belediye'nin ve Belediye Başkanı'nın bağlı olduğu partinin, inkılâpların sıkı şekilde tatbike çalışıldığı 1930'lara dönme hevesidir! İstanbul Büyükşehir Belediyesi neticede bir Şeb-i Arus gecesinin ve Mevlevi ayininin tanınmaz hâle getirilmesine âlet olmuş; Kur'an'ı, naatı, salâtı vesaireyi 90 sene sonra Türkçe okutmuş ve bunu sosyal medyadan övünerek ilân etmiştir! Bu iş İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde görevli her kimin marifeti ise, o kişiye şimdi çok ama çok daha önemli bir vazife düşmektedir: İstiklâl Mahkemeleri'ni yeniden kurup ibret-i âlem için şöyle birkaç yüz kişiyi sallandırıvermek! İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 1930'ların hızlı inkılâp günlerine dönebilmeyi ancak böyle sağlayabilir.