Gümüşsuyu'nda Paksoy Holding'in veliahtlarından Mahmut Emre Paksoy'un oturduğu apartmanın havalandırma boşluğunda cesedi bulunan 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun ölümüyle ilgili dava açıldı. Beyoğlu 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, Beyoğlu Cumhuriyet Savcılığı'nın Can Paksoy ile ağabeyi Mahmut Emre Paksoy hakkında "kasten adam öldürme" suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istediği iddianameyi kabul etti. İddianamede sanık iki kardeşin, alkolün etkisiyle bilinmeyen bir nedenle tartıştıkları Nazlı Sinem'i evin havalandırma boşluğundan attıkları savunuldu. Nazlı Sinem'in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, davanın açılmasıyla birlikte tutuksuz yargılanan Paksoy kardeşlerin tutuklanmasını talep etti. Paksoy kardeşler, önümüzdeki günlerde ağır ceza mahkemesinde hâkim karşısına çıkacak. Altı sayfalık iddianamede, daha önceden tanışan Nazlı Sinem Erköseoğlu ile şüphelilerden Can Paksoy'un 26 Eylül 2010'da Ulus 29 isimli gece kulübünde karşılaştıkları ve içki içip eğlendikleri belirtildi. İddianamede, ikilinin bir taksiye binerek, Can Paksoy'un ağabeyi şüpheli Mahmut Emre Paksoy'un Gümüşsuyu'ndaki dairesine gittikleri anlatıldı. Can Paksoy'da evin anahtarı olmadığı için ağabeyini telefonla aradığı belirtilen iddianamede, evin kapısını Mahmut Emre Paksoy'un açtığı belirtildi. İddianamedeki olgular şöyle sıralandı:
"Maktulenin atıldığı pencerede sanık Mahmut Emre Paksoy'un yedi adet parmak izi var. Ancak Erköseoğlu'nun parmak izi tespit edilemedi.
Sanık Mahmut Emre Paksoy savunmasında kapıyı açtıktan sonra odasına gidip uyuduğunu beyan etti. Ancak cep telefonunun İletişim Tespit Dökümü'ne göre, o saatlerde cepten internete bağlandığı ve GPRS yoluyla veri alışverişi yaptığı belirlendi.
Erköseoğlu'nun ölümünün genel beden travmasına bağlı omur, çok sayıda kaburga ve pelvis kırıkları ile büyük damar iç organ yırtılmasına bağlı gelişen iç kanama sonucu olduğu tespit edildi. Fakat beden travmasının düşme sonucu mu, yoksa şüpheliler tarafından mı gerçekleştirildiği belirlenemedi.
İntihar notu bulunamadı.
Şüphelilerin savunmaları çelişkili, hayatın akışına ters beyanlar içeriyor.
Şüpheli Mahmut Emre Paksoy'un, Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun ve Can Paksoy'un eve gelmesinden önce saat 02.04'te 'nazlıerkoseoğlu' ismini facebook'ta aradığı tespit edildi."
Facebook'ta Nazlı'yı aramış
Erköseoğlu ailesinin avukatı Rezan Epözdemir'in davaya ilişkin yorumu şu şekilde: "Polis ve adli tıp raporlarından sonra sanıkların cep telefonu ve bilgisayarlarında yapılan inceleme sonuçları da, Erköseoğlu'nu hiç tanımadığını söyleyen ağabey Paksoy'un olay gecesi Nazlı ile kardeşi Can eve gelmeden önce facebook'tan Nazlı'nın fotoğraflarına baktığını ortaya çıkardı."
'Tanımıyorum' demişti
Sanık Mahmut Emre Paksoy: "Erköseoğlu'nu tanımıyorum. İsmini olay nedeniyle öğrendim. O gece 04.45 sıralarında kardeşim aradı. Evin otomatiğine basmamı istedi. Dairenin kapısını aralık bırakıp, odama geçip uyudum."
Sanık Can Paksoy: "Ulus 29'da ismini daha sonra öğrendiğim Nazlı Sinem ile içki içtik, dans edip eğlendik. Taksiye binip eve gittik. Evin anahtarı olmadığından ağabeyimi aradım. O da apartmanın dış kapısını açtı. Nazlı ile uyuduk. Saat 11.47'de uyandım. Sinem yoktu. Uçağı kaçırmamak için evden ayrıldım."