İslam inancının getirdiği kurallar ve İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in insanlara sünnet ve hadislerle göstermiş olduğu yol Müslümanlar tarafından her daim kabul edilmiştir. Sakal tıraşı da Müslümanlar için önem arz eden konulardan. Sakal tıraşı haram mı veya sakalı jiletle kesmek haram mı Müslüman erkekler açısından önemli konulardan. İslam'da saç, sakal ve bıyık nasıl olmalıdır? Sakal kesmek haram mıdır? Konuyu Diyanet'in İlmihal-2 "İslam ve toplum" kitabından ve Türkiye Diyanet Vakfı ansiklopedisinden sizler için derledik.
Kutsal kitabımız olan Kur'an-ı Kerim ayetlerinin ve yaşamı boyunca Hz. Peygamber'in her zaman üzerine ağırlık verdiği konulardan birisi de Müslümanların birey ve topluluk olarak belli bir şahsiyet kazanmaları, kendi kimliklerini muhafaza etmeleri ve kendilerine güvenmeleri olmuştur. Çünkü bu, Müslümanların bir bütün olması, belli bir siyasal güç haline gelip bir devlet haline gelmesi ve millet olması kadar, kendi inanç ve ibadetlerini, değer ve özelliklerini muhafaza ermeleri bakımında da önemlidir. Bundan dolayı Kur'an, müminlere sık sık birlik ve beraberlik içinde olmalarını, imansız kişilerle ve diğer dinlere mensup kişilerle dost olunmamasını, onlarla sıkı bir ilişkide bulunmamalarını tavsiye eder. Hz. Muhammed de müminleri, her alanda olduğu gibi giyim, kuşam ve şekil yönünden de inançsız kişilere benzememeye davet ve teşvik etmiştir.
Kur'an-ı Kerîm'de sakal kesmek bir ayette geçer (Tâhâ 20/94), ama sakal bırakma veya kesmenin kuralından bahsedilmez. Hadis-i şeriflerde ise bu konuda bazı emir ve tavsiyeler bulunmaktadır. Hz. Peygamber sakal uzatmayı yaratılışa yaraşır davranışlar arasında bulmuş (Buhârî, "Libas", 62; Müslim, "Taharet", 56), bazen İslam inancında olmayanlara muhalefet etmek zarureti ile bağlayarak, bazen da zaruret olmadan sakalın bırakılıp bıyıkların kısaltılmasını (Buhârî, "Libas", 63; Müslim, "Taharet", 52-55), saçın ve sakalın rengini değiştirerek Yahudi ve Hristiyanlardan farklı görünmeyi (Buhârî, "Libas", 67; Müslim, "Libas", 80) istemiştir.
Saçı sakalı siyaha boyamayı Müslümanlara yasaklamıştır (Müslim, "Libas", 78-79; Ebû Dâvûd, "Teveccül", 20). Hz. Peygamber'in sakalının sık olduğu (Müslim, "Feżâʾil", 109), sakalını kısaltarak düzelttiği (Tirmizî, "Edep", 17) ve Hz. Peygamber'in sünnetine uymakta hassasiyeti ile bilinen Abdullah b. Ömer'in sakalını elinin içi ile tutup, sakalının bundan fazla olan bölümünü tıraş ettiği (Buhârî, "Libas", 64) bildirilmektedir. Ayrıca Hz. Peygamber'in saçı ve sakalı dağınık olanları ikaz ederek kendilerinden bunu düzeltmelerini istediği bilenmektedir. (el-Muvaṭṭaʾ, "Şaʿr", 7).
Hz. Peygamber'in ve ashabının bu konuyla ilgili söylediklerini ve davranışlarını değerlendiren alimler sakal bırakmanın kesin hükmü hakkında değişen fikirler ortaya atmışlardır. Alimlerin hemen hemen hepsi sakal bırakmayı müminlerin ayırıcı özelliği ve dini bir hüküm olarak kabul etmişler ve sakal kesmeyi haram kılmışlardır. Hanefi mezhebinde ise bu konu mekruh olarak tanımlanmıştır.
Peygamber Efendimiz konuyla ilgili şöyle buyurmuştur;
- On şey fıtrattandır (yaratılıştan olması gereken âdetlerdendir): bıyığı kısaltmak, sakalı bırakmak, misvak kullanmak, burna su çekmek, tırnakları kesmek, parmak aralarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, etek tıraşı olmak, istinca ve istibra. (Müslim, Tahare 56; Neseî, Zinet 1)
- "Sakalı bırakın ve bıyıklarınızı kısaltın." derken "Müşriklere muhalefet edin." (Buhari, Libas 64)
- On şey fıtrattandır. Bıyığı kısaltmak, sakalı uzatmak…. (Müslim)