Bahçelievler'de 38 yaşındaki iş kadını Sevim Şenkaya, 10 Ekim'de arkadaşının seyyar satıcıdan satın aldığı viskiden içince kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada viskileri satan seyyar satıcı Ercan Padak ve içkileri temin ettiği iddia edilen Salih Özgen ile İbrahim Bozkurt'a, 'olası kasıt ile öldürme' suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasıyla yargılandıkları duruşmada sanıklar dinlendi. Savunma yapan tutuklu sanık Ercan Padak, "Maktulün benim verdiğim içkiden öldüğünü kabul etmiyorum. Çünkü ben de içiyorum" dedi. Mahkeme heyeti, Salih Özgen'in tahliyesine, yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol uygulanmasına hükmetti.
Bakırköy 14 Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunma yapan tutuklu Ercan Padak, "Maktulü tanımam. Geçimimi seyyar satıcılık yaparak sağlıyorum. Salih'i kamyon lojistik işinde çalıştığı için tanırım. Seyyar satıcılığımdan dolayı Salih müşterimdir. Ben sattığım tekstil ürünlerini kamyonculardan alırım. Bazen içki gösterirler, içki bağımlısı olduğum için alırım. Salih iki seneden beri kaçak yolla temin ettiğim içkileri kullanmak amacıyla alır ikram eder, içer. Ben kendim de içerim, ailem de içer. Ölümcül bir şey olsa içmem başkalarına da içirmem. Salih'in maktulle içtiği içkiyi benim temin ettiğimden emin değilim. Olaydan 2 gün önce Salih'e 2 viski verdim. Salih de alkol bağımlısıdır. Kendisinin içmemesi imkansız. Salih başka kamyonculardan da içki alır. Olay günü Salih aradı viski istedi. Tırcılardan aldığım içkiyi verdim. Polis yakaladı. Salihe bazen hediye bazen de bedeliyle viski verdiğim olmuştur. Söz konusu içkileri kendim de ailem de tükettiği için kasıtlı olarak öldürme suçunu kabul etmiyorum. Ben olaydan 5 gün önce İbrahim'den araba aldım. Arıza ışığı yanınca da olay günü İbrahim'i çağırdım. Araba fazla hız yaptığında arıza ışığı yanıyordu. Bu ışığı göstermek için İbrahim yanımdaydı. Bu sırada Salih aradı. İçki satışıyla İbrahim'in ilgisi yoktur. Maktulün benim verdiğim içkiden öldüğünü kabul etmiyorum. Çünkü ben de içiyorum" dedi.
Tutuksuz sanık İbrahim Bozkurt da kendisinden araç satın alan Ercan Padak'ın araçta arıza olduğunu söylemesi üzerine buluştuklarını ancak yolda polisin durduğunu söyleyerek suçlamaları kabul etmedi.
Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS'le bağlanan Salih Özgen yaptığı savunmada şunları söyledi: "Olaydan bir gün önce Ercan'dan viski aldım. Ercan iş yerimizin önünde işportacılık yapar. Maktul olan Sevim hanım da aile dostumuzdur. Olay günü Sevim hanım beni arayıp kendisine çağırdı. Gelirken içki getirmemi istedi. Ercan'dan aldığım iki şişe viskinin birini açmıştım. Kalan şişeyi Sevim hanımın yanına götürdüm. Ailevi sorunlarından bahsetti. Gece 1'e kadar oturduk viski içtik. Kalkmak istediğimde Sevim hanım araç sıkıntısı olabileceğinden evinde kalabileceğimi söyledi. kaldım. Ertesi gün Esenyurt'a döndüm. Saat 13.00 gibi Sevim aradı. Hala evde olacağımı zannederek 'çocukları al dükkana gel kahvaltı yapalım' dedi. Hastaneye gideceğimi söyledim, son görüşmemiz bu oldu. Sonraki gün işe gittim. Kızı Pınar beni aradı. Annem rahatsız ve yoğun bakımda dedi. Hastaneye gittim. Hemşire beklememize gerek olmadığını söyleyince işe geri döndüm. İşteyken arandım. Hastaneye tekrar gittim. Sevimin vefat ettiğini öğrendim sonra karakola götürüldüm. Kastım yoktur. Bilerek isteyerek yapılmış bir şey değildir. Söz konusu içkiden ben de içtim. Daha fazlasını içtim. Üzgünüm pişmanım" diye konuştu.
Sevim Şenkaya'nın eşi olan Sefa Ahmet Şenkaya Ercan Padak'tan şikayetçi olduğunu, diğer iki sanıktan şikayetçi olmadığını söyleyerek "Ben de daha önce Salihle getirdiği içkilerden içmiştim. Hepsi bandrollüydü" dedi.
Sevim Şenkaya'nın kızı Pınar Yıldırım olay zamanı evlerine gelen babasının çocukluk arkadaşı Salih Özgen'le annesinin 3'er bardak viski içtiklerini, onlara 'sahteyse içmeyin' dediğini, Salih Özgen'in ise 'Bunlar yurtdışından geliyor sahte değil' dediğini anlattı. Ertesi gün annesinin yanına iş yerine gittiğinde annesini yerde yatarken bulduğunu, annesinin akşamdan kalan içkiyi yanına alıp iş yerine götürdüğünü görünce ona kızdığını, sonrasında annesinin gece kustuğunu belirterek şunları söyledi: "Sabah olduğunda annem kendisini balkona attı. Çok sıcak dedi. Sonra içeri geçti üşüyorum dedi. İçkiden zehirlendim herhalde dedi. Gözüme karaltı geliyor dedi. Ambulansı aradım. Hastaneye geldik. Aynı gün vefat etti. Salih beye 'annem içkiden öldü, sen de içtin niye ölmedin' dedim. bilmiyorum, ben yıllardır içiyorum dedi.
Salih Özgen'in tahliyesine karar veren mahkeme sanığa yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol uygulanmasına hükmetti. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.