"Sadaka kimlere verilir?" sorusu, maddi ve manevi açıdan önem arz eden bir dini vecibeyle ilişkilidir. Sadaka verilecek kişiler, dini bilgiler çerçevesinde örneklendirilebilir. Yine bu dini görevin yanlış bir şekilde yerine getirilmemesi için "Sadaka kimlere verilmez?" sorusunun yanıtlarına değinilmelidir. Ardından "Kimlere sadaka vermek daha sevaptır ve faziletlidir?" sorusu yanıtlanmalıdır. Böylelikle "Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür?" diyenler detaylı açıklamalara ulaşacaktır.
İhtiyaç sahibi olan kişilere Allah rızası için yapılan maddi ve manevi yardıma sadaka denilir. Sadaka, herhangi bir karşılık beklemeden yapılan yardımdır. İslamiyet'te önemli bir yer tutan bu dini vecibe, belli kurallar çerçevesinde yerine getirilmelidir. Dolayısıyla sadaka verilecek kişilerin örneklendirilmesinde fayda vardır. Temelde sadaka, zekat adı verilen dini vecibede olduğu gibi ihtiyaç sahibi kimselere verilir. Bu bağlamda sadaka verilebilen kişi ve yerler aşağıdaki gibi sıralanabilir;
İhtiyaç sahibi olan kişilere ya da yardım kuruluşlarına maddi ve manevi destek sağlanması olarak tanımlanabilen sadaka, genelde maddi güçlük çeken kişilere verilir. Dolayısıyla sadaka verilirken, ihtiyaç önceliğine dikkat edilmesi önerilir. Sadakanın maddi ve manevi desteğe ihtiyacı olan çocuklara, öğrencilere, yaşlı ve yetişkin kişilere verilmesi mümkündür. Ancak bu dini vecibeye yönelik olarak sıklıkla araştırılan hususlardan biri de sadakanın kimlere verilemediğidir.
İslamiyet'te bir kişinin usulü ile füruuna sadaka veremediği bilinir. Kişinin usulü olan kimseler; babası, annesi, dedesi ve anneannesi olarak belirtilebilir. Yine sadaka verilemeyecek kişileri ifade eden füruu da çocukları, torunları ve onların torunlarını kapsar. Bununla birlikte eşlerin de birbirlerine sadaka vermeleri doğru değildir. Ancak ihtiyacı olan anne, baba, dede, nine, çocuk ve torunlara yapılan maddi ve manevi yardımın da İslamiyet'te önemli bir yeri vardır. Dolayısıyla sadaka yerine geçmese de bu kişilere yapılan yardımın sevap kazanmayı sağladığı söylenmelidir.
Hadis-i şerifler incelendiği takdirde her türlü manevi ve maddi iyiliğin sadaka olarak kişiye sevap kazandırdığı görülür. Bu bağlamda bir kişi kime sadaka verdiği zaman daha çok sevap kazanacağını merak ediyorsa ihtiyaç önceliğini göz önünde bulundurmalıdır. Yani kişinin ailesinde ya da yakın akrabalarında yoksul bir kimse varsa bu bireye maddi yardımda bulunması önemlidir. Ancak sadaka normal şartlarda aileye ve eşe verilmediği için çevredeki ihtiyaç sahibi kişilerin gözlemlenmesinde fayda vardır. Böylelikle çevrede en çok ihtiyaç sahibi olan kişiye sadaka verilerek büyük sevap kazanılabilir. Ayrıca çevresinde ihtiyaç sahibi bir kimse bulunmayan kişiler, yardım kuruluşlarına sadaka vererek de büyük sevap işleyebilir.
İslamiyet'te kişinin insanlara yaptığı her türlü maddi ve manevi iyilik sadaka olarak ele alınırken, bu davranışların tümü sevap işlenmesini sağlar. Ancak hadis-i şeriflerde de görüldüğü üzere çok az amelin değerine ulaşabildiği bir sadaka türü vardır. Bu da ihtiyaç sahipleri için cami, okul, çeşme, kütüphane, medrese, köprü ya da yol yaptırmaktır. Ayrıca Ramazan'da verilen sadakanın da kişiye büyük sevap kazandırdığı belirtilebilir.