Kahramanmaraş merkezli asrın felaketi iki büyük depremde Hatay'ın Antakya ilçesinde yapımı 2013'te tamamlanan 12 katlı ve 250 daireli Rönesans Rezidans da yerle bir oldu. "Cennetten bir kare" reklamıyla satılan rezidans onlarca yakın kişiye mezar oldu. Rönesans Rezidans enkazından 3 gün sonra mucizevi şekilde eşi ve 2 çocuğuyla birlikte kurtarılan Doktor Şebnem Turan Adıgüzel yaşadıklarını anlattı.
Enkazdan kurtarıldıktan sonra tedavisinin ardından kendisinin ve ailesinin fiziksel olarak daha iyi olduklarını anlatan Adıgüzel, "Ancak ruhsal olarak henüz iyi olamadık. Molozlar ve kırılan fayans parçaları bacaklarımızı yaraladı. Yıkım anında vücudumuza darbeler oldu. Bunlara bağlı yürüme güçlüğü yaşıyorum. Deprem anında herkes gibi biz de uykudaydık. İlk olarak çocukların odasına koştuk. Bir çocuğumu yanıma aldım. Diğer çocuğumu almaya çalışırken bina yıkıldı. Sonrasında boşluğa düştüğümüzü hissettik.
Kendimize geldiğimizde ben eşimin, kızım da benim üzerimdeydi. Oğlumun yatağı ise beton ile neredeyse birleşmiş vaziyetteydi. Oğlum orada sıkışmıştı. Kızım el yordamıyla bir boşluk buldu. Kapının altına geçti. Ben onun yanına geçtim. Biz üstünden kalktıktan sonra eşim oğlumun ayaklarına dokundu. Onu oradan çıkarmaya çalıştık. Bu süreçte depremler devam etti. Enkazda oynamalar oldu. Çok şükür oğlumu sıkıştığı yerden çıkardık" dedi.
DIŞARI ÇIKINCA NELER YAPACAĞIMIZI KONUŞTUK
Oğlunu 3 gün boyunca kucağında tuttuğunu anlatan doktor Adıgüzel, "Çocuk odasında olduğumuz için yanımızda ne su ne yiyecek bir şey yoktu. Herhangi bir şey yiyip içmedik. Oğlumu 3 gün boyunca kucağımda tuttum. Kızım yanımdaydı. Bir kolumla ona sarıldım. Dizimin üzerinde uyudu. Onların yanımda olması güç verdi. İnsan kucağında çocukları olunca umudunu kesmiyor. Eşimin omzuna dokunabiliyordum. Enkaz altındayken sürekli dışarı çıkınca neler yapacağımızı konuştuk.
Kızımın bornozu kapının arkasında asılıydı. Bornozu giydirip molozlardan korunmasını sağladık. Oğlumun yatağı şans eseri yanımızdaydı. Oradan bir yastık çekiştirerek oğlumun altına koydum. Onlar bu şekilde daha iyi korundular. Alt katımızda bir komşumuz yardım istiyordu. Onu duyuyorduk. 112'yi ve annemi aramasını istedik. Ancak arama yapamadı. Telefon çekmiyordu" diye konuştu.
ÇOCUKLARIM UYKUYA MEYİLLİ OLUNCA ENDİŞELENDİM
Kurtarma ekiplerinin sesini hangi gün duyduğunu enkaz altındayken bilmediğini söyleyen Adıgüzel, "Çarşamba günü artık çocuklar çok fazla uykuya meyilli olmaya başladılar ve ben çok endişelendim. Bağırmam yetmiyordu. Ben de orada bir tahta parçası bulup üstümüzdeki kapıya defalarca vurdum.
Bu sesten sonra bir ekipten ses duydum. Tahta parçasıyla vurmaya devam ettim, sonrasında bize yaklaştılar ve irtibat kurabildiler. Bizi çıkardıklarında perşembe sabaha karşı 04.00'tü. Tam 14 saat bizim için orada çalıştılar" ifadelerini kullandı.