Rize'de 11 Aralık 2018 yılında Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi makamında silahla şehit eden, Personel Şube Müdürü Ercan Polat ile koruma memuru Yiğit Can Köksal'ı da yaralayan trafik polisi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu yargılanmasına devam edildi.
Rize Ağır Ceza Mahkemesindeki Hakim Adem Amaç başkanlığında 8. Duruşmaya yapıldı. Duruşmada "tasarlayarak kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme ve iki kişiyi öldürmeye teşebbüs" suçlamasıyla tutuklu yargılanan trafik polisi İsmail Hakkı Sarıcaoğlu, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) katıldı. Duruşmada, şehit Emniyet Müdürü Verdi'nin kardeşi Ertunç Verdi ve ailesinin vekaletini gönüllü olarak üstlenen Rize Barosu Başkanı Ümit Peçe hazır bulundu. Ayrıca Kovid-19 tedbirleri altında yapılan duruşmayı, Rize Emniyet Müdürü Nurettin Gökduman, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Hakan Dedebağı da izledi. Mahkeme heyeti, sanık hakkında İstanbul'da "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak" iddiasıyla açılan davanın bu dava ile birleştirilmesine karar verdi.
Duruşmada, iddianame okunarak sanık İsmail Hakkı Sarıcaoğlu'nun savunması soruldu. Sarıcaoğlu, 2000 yılında Samsun'da FETÖ'ye ait dershaneye gittiğini, 2001'de Erzurum'da üniversite okuduğu dönemde bir ay örgüt yurdunda kaldığını, ardından arkadaşlarıyla özel eve çıktığını, sonra da örgütle herhangi bir irtibatının olmadığını, kesinlikle örgüt üyesi olmadığını savundu.Sanığın eşi Semiha Sarıcaoğlu da eşiyle 15 yıllık evli olduğunu ve örgüt ile ilgili bağlantısına şahit olmadığını ifade etti.
FETÖ OPERASYONU YAPACAĞINI SÖYLEMİŞTİ
Tanık olarak ifade veren eski AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, şehit Altuğ Verdi'nin 15 Temmuz darbe girişiminde başarılı işlere imza attığını, şehit edilmesinden 3 gün önce Altuğ Verdi'yi ziyaretinde kendisine kapsamlı FETÖ operasyonu yapacağını söylediğini belirterek, "Bu da cinayeti örgütün yaptığını gösteriyor" dedi.
Külünk, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada "Sayın savcımız mütalaasını verdi. Sanık ile ilgili yargılama sürecinin gördüğüm kadarıyla sonuna gelmiş bulunuyoruz. 7 Ocak da bir karar duruşması olacak ve adalet tecelli edecek" diye konuştu. Altuğ Verdi bizim ailece çok sevdiğimiz bir evladımızdı" diyen Külünk, Türkiye Altuğ Verdi'nin şehadeti ile gelecek yıllarda devlete hizmet edecek çok kıymetli bir kamu yöneticisini kaybetti. Üzerinde devletin emek verdiği ve bu ülkeye hizmet etmesi için yetiştirdiği bir evladı şehit oldu. FETÖ terör örgütü ile mücadele noktasında çok duyarlı bir kamu bürokratıydı, ruhu şad olsun" şeklinde konuştu.
Külünk, Altuğ Verdi'yi şehadetinden 3 gün önce Cumartesi günü beraberindeki heyet ile birlikte Rize'de makamında ziyaret ettiklerini ve kendisine makam odasının yanındaki dinlenme odasında çok özel bir bilgi verdiğini söyledi.
Külünk, " 'Ağabey önümüzdeki hafta Rize'de büyük bir operasyon gerçekleştireceğim' diyerek cebinden çıkardığı bir kağıdı bana gösterdi. Muhtemelen gerçekleştireceği operasyondaki isimler söz konusuydu ama ben aldığım terbiye gereği bir kamu yöneticisine kendi konusunda soru sormayı uygun bulmadığım için kimlere yönelik bu operasyonun gerçekleştirileceğini sormadım. Ancak gerçekleştirilecek operasyonun FETÖ'ye yönelik olduğuna şüphe yoktu. Ben de mahkemeye bu bilgileri tanık olarak arz ettim. Mahkeme heyeti de zapta geçti" ifadelerini kullandı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ
İddia makamı esasa ilişkin mütalaasında, sanığın cep telefonundaki mesajlar, internet sitesindeki aramaları, Altuğ Verdi ile görüşmeye geldiği zamanda eylemini daha hızlı gerçekleştirmek ve zaman kazanmak için silahının fişek yatağında fişek bulundurduğu ifade edilerek, bu nedenlerle sanığın silahlı saldırı eylemini kamu görevlisine karşı önceden planlayarak tasarladığının tüm dosya kapsamından anlaşıldığı belirtildi. Sanık Sarıcaoğlu'nun, Altuğ Verdi'ye karşı eylemine uyan suçun işleniş biçimi, kasıt yoğunluğu nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla Personel Şube Müdürü Ercan Polat ile koruma memuru Yiğit Can Köksal'a karşı suçun işleniş biçimi, kasıt yoğunluğu nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerine göre cezalandırılmasını istedi.
İddia makamı, sanığın, "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak" iddiasıyla hakkında açılan ve Rize'deki davayla birleştirilen dosyadan, toplanan deliler ve tanıkların ifadesi ile sanığın üzerine atılan örgüt üyeliği suçunu işlediğine dair belge ve bilgiler yeterli olmadığı gerekçesiyle beraatini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, son duruşmada huzurda bulundurulmasına, görüntü ve belgelerin UYAP üzerinden sanığa gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.