Melih Bulu ile 2000'de Türkiye Yüksek Teknoloji Grubu'ndaki faaliyetleri sırasında tanıştıklarını belirten Gazioğlu, "Dostlar bugünler içindir. Yanında olduğumu göstermek istedim. Güzel bir pastaneden çikolata almıştım. Melih hocama 'Gelirken gördüğüm çocuklar üşümüşlerdir. Yanlış anlamazsanız size getirdiğim çikolataları öğrencilere de ikram etmek istiyorum' deyince kabul etti. Ben de öğrenci oldum. Eleştirmek herkesin hakkı ama bu şekilde nefretle halkı bölerek, ayrıştırarak olmaz. Fikir özgürlüğünü savunan gençler beni hiç konuşturmadılar. Kendimi ifade etmeme izin vermediler. Videoda görülüyor. Bana söylenenlere hoşgörülü biçimde, gülerek, el sallıyorum" dedi.
"TÜRKİYE İÇİN KAFA YORAN VİZYONER BİRİ"
SABAH'a konuşan bilgisayar mühendisi olan Volkan Gazioğlu, Prof. Dr. Melih Bulu ile 2000 yılında Türkiye Yüksek Teknoloji Grubu'ndaki faaliyetler sırasında tanıştığını söyledi. "Beni Boğaziçi camiası ile tanıştıran Melih Bey, 'Türkiye'nin neden markası yok? Türkiye'de nasıl teknolojide, bilimde nasıl ilerleyebilir gibi kendisine ve çevresine bu soruları soran, çözüm üreten vizyoner fikirlere sahip bir insandır." diyen Gazioğlu, Bulu'ya hayırlı olsun ziyaretine gittiğini ifade etti. Volkan Gazioğlu, çikolata ikramı sırasında ve sonrasında yaşananları da şu sözlerle aktardı:
"İTİBAR SUİKASTI YAPILIYOR"
"Sosyal medyada arkadaşımı kendisini tebrik eden mesajlar paylaştım. Ancak akademik dünyadan beni çok şaşırtan tepki dolu birçok mesaj aldım. Onlara bunu yakıştıramadım. Melih Bey'e sosyal medya üzerinden bir 'itibar suikastı' yapılıyor. Dostlar bugünler içindir. Onun yanında olduğumu göstermek istedim. Melih Bey fazlasıyla hoşgörülü, saygı ve sevgi dolu bir insandır. Cumhurbaşkanlığı ataması ile göreve getirilen bir insana itibarsızlaştırma propagandası yapılırken bırakın dostu olmayı bir vatandaş olarak sessiz kalmadım."
REKTÖRE ALDIĞIM ÇİKOLATAYI ÖĞRENCİLERE İKRAM ETTİM
"O gün oğlumu okuldan aldım. Güzel bir pastaneye geçip çikolata aldım ve Melih Bey'in ziyaretine gittim. Çok hoş sohbet ettik. Fikir alışverişinde bulunduk. Daha sonra ben dedim ki; 'Melih hocam girerken çocukları gördüm. Orada çimlerin üstünde oturuyorlar. Hava da soğuk, üşümüşlerdir. Biz de genç olduk. Yanlış anlamazsanız size getirdiğim çikolatadan öğrencilere de ikram etmek istiyorum' dedim. Melih bey de, 'Tabi Volkancım, ne demek' yanıtını verdi."
"NEFRETLE, BÖLEREK, AYRIŞTIRARAK ELEŞTİRMEK OLMAZ"
"Dışarıya çıktım. Gülerek elimde çikolatalarla 3-5 kişilik bir grup benim yanıma geldi. 'Protestocu gençler siz misiniz?' diye sordum evet dediler. 'Ben Melih Bey'in arkadaşıyım, buraya ona hayırlı olsun demeye geldim. Gelmişken size de çikolata ikram etmek istedim. 'Arkadaşlarımızı hapse attınız, şöyle yaptınız, böyle yaptınız' diyerek bana kızgın bir ifadeler kullandılar. Ben de öğrenci oldum. Eleştirmek herkesin hakkı ama bu şekilde nefretle, halkı bölerek ayrıştırarak olmaz."
"BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTELİLERE YAKIŞMIYOR"
"Videoda görülüyor. Bana söylenenlere hoşgörülü biçimde, gülerek, el sallıyorum. Ben Boğaziçi Üniversitesi kültürünü iyi bilirim. Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinden ben vakar, asalet beklerim. Bu hareketler Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yakışmayan hareketler. Fikir özgürlüğünü savunan gençler beni hiç konuşturmadılar. Kendimi ifade etmeme izin vermediler."
"BU GEMİ HEPİMİZİN GEMİSİ"
"(Anadolu'da, 'Verilen lokma geri çevrilmez' sözü hatırlatılınca) Ben de genç oldum. Hata yapmadan gençlik olmaz. Kimseyi kınamıyorum ama Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinden ben kalite beklerim. Gerçekten çok üzüldüm. Tepki de verebilirler, kabul de etmeyebilirler ama bunun yolu yordamı bu değil. Ben arkamı dönüp gittikten sonra gençlerden biri yanıma geldi. Yüzüme çok yakın bir mesafeden, ağzından tükürükler saçarak bana bağırdı. 'Yavrum çok yaklaşma Covid var' diye uyardım. Bu gemi hepimizin gemisi.. Bu tür tartışmalar ülkemize vakit kaybettiriyor. Bizim değerli çalışmalar yapmamız lazım. Belki de dış güçlerin istediği de budur. Memleketin düşünen bir şeyler üretebilecek kapasitedeki insanların enerjisini çalmaktır."
"ÇOCUKLARINIZI BUNLARDAN UZAK TUTUN"
"('Kendi çocuğunuzu şu an Boğaziçi Üniversitesine gönderir misiniz?' sorusu üzerine) Boğaziçi Üniversitesi ülkemizin bir markasıdır. Bizim bu markayı korumamız gerekiyor. Eğer Prof. Dr. Melih Bulu oradaysa seve seve çocuğumu gönderirim. Ülkemizi istikrarsızlaştırmaya yönelik hareketlere ve ülkemizin pozitif açılım sergilemek isteyen dış politikalara zarar verdiğini düşünüyorum. Ülkesini, vatanını seven, insanlığa katkıda bulunmak isteyen gerçek demokratların, gerçekten bilimden yana olan insanların daha sağduyulu, daha kucaklayıcı olması gerekir. Burada siyasi hırsla siyasi fanatizmle çok değerli bir insanı itibarsızlaştırmak ve birtakım müesseseleri klanlaştırmak isteyen kitleler var. Bir baba olarak söylüyorum çocuklarınızı bunlardan uzak tutun."
SÖZCÜ'YE DAVA AÇTIM
"Sözcü gazetesinde çikolata ikramını yapan kişinin Prof. Dr. Melih Bulu olduğunu yazdı. Avukatım aracılığıyla dava açtım. Bir haberde hakkımda 6 tane yalan yazmışlar. Süreç yargıda. Tekzip metnini de gönderdik."
"ARÇELİK'İN KAHVE MAKİNESİ MELİH BEY İLE ALİ KOÇ'UN ORTAK FİKRİDİR"
"Melih Bey, hep 'Türkiye'nin neden markası yok, neden yerli ve milli değerlerimizi tüm dünyada tanıtamıyoruz' diye sorular sorardı. Hatta kendisi Ali Koç ile birlikte hani herkes Starbucks'a falan gidiyor ya, kendisi 'Neden Türkiye'nin kahvesi var ama markası yok' diyordu. Ali Koç'a rica etti. Bir kahve makinesi yarattılar Arçelik'te. Arçelik'e bugün kahve makinesini Melih Bey yapmıştır Ali Koç'un desteğiyle. Türkiye'yi belli noktalarda dünyada nasıl markalaştırabiliriz gibi sorular soran, çözümler arayan biridir."