Ramazan ayı yaklaşırken sağlıklı beslenmek için neler yapılması ve nelere dikkat edilmesi gerektiği merak konusu oldu. Ramazan ayında oruç tutarken sık yapılan hatanın sahur yapmamak olduğuna dikkat çeken Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi'nden Diyetisyen Hatice Kübra Ekti, "Bazı insanlar kendilerince haklı sebeplerle sahura kalkmak yerine, biraz geç saatlerde sahur niyetine yiyip yatmayı tercih ediyorlar. Ancak bu hatalı bir eylem. Zira yiyip yatmakla sahuru atlamak arasında açlık süresi açısından pek bir fark yok. Her iki durumda da açlık süremizi uzatmış oluyoruz. Bu nedenle sahura muhakkak kalkılmalı" diye konuştu.
RAMAZAN'DA EN ÖNEMLİ ÖĞÜN SAHUR
Ramazan'da sahurun insanı oruca hazırlayan en önemli öğün olduğunu vurgulayan Ekti, şunları söyledi: "Çünkü tüm gün boyunca sahurda yenen yemekler enerji olarak kullanılır. Sahurda tükettiğimiz besinler bizi gün boyunca tok tutmayı sağlayacak ve sıvı kaybından etkilenmemizi en aza indirecektir. Sahur atlanırsa; kan şekeri düşüklüğü, sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi, vücudun susuz kalması gibi sağlık problemleri bizi ciddi anlamda rahatsız edebilir. Çünkü yaklaşık 14-15 saat aç kalıyoruz ve tek öğün beslenen kişiler neredeyse tüm gün aç kalmış olacaklar. Bu nedenle sahurun muhakkak vaktinde ve atlanmadan yapılması gerekir."
"SAHURDA TOK TUTACAK SUSATMAYACAK ŞEYLER TERCİH EDİLMELİ"
Ertesi gün açlık ve susuzluk kaynaklı sorunlar çekmemek için sahurda dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Ekti, "Sahurda bizleri tok tutacak, susatmayacak şeyler tercih etmemiz gerekiyor. Hafif bir kahvaltı ya da çorba, zeytinyağlı sebze yemeği gibi alternatifler de tercih edilebilir. Sahurda uzun süre tokluk hissi verecek haşlanmış yumurta, yoğurt, kefir, süt, az yağlı peynir gibi proteinden zengin besinler tüketilmesi isabetli olur. Bunlara ek olarak; çiğ fındık, ceviz, badem gibi tok tutan yağlı tohumlar, zengin lif içeriğine sahip taze sebze ve meyveler tercih edilebilir. Tam buğday veya çavdar unundan yapılmış ekmekler de kan şekerini dengede tutar ve tokluk süresini uzatır."
"SAHURDA BEYAZ EKMEK, HAMUR İŞLERİ VE PATATESTEN KAÇININ"
Sahurda beyaz ekmek, pilav, makarna, hamur işleri ve patates gibi basit karbonhidrat tüketiminden kaçınılması gerektiğini belirten Ekti "Zira bu besinler kan şekerinin dengesini bozar. Kan şekerini hızla yükseltip yine aynı hızla düşüren bu gibi yiyecekler ertesi gün sizi daha çok acıktıracaktır. Yine aynı şekilde pastırma, salam, sucuk ve sosis gibi işlenmiş etler ile zeytin gibi tuz oranı yüksek besinler ve şekerli içecekler susamamıza neden olacağı için bu gıdalardan kaçınmalıyız. Sahurda yağlı yiyecekler, kızartmalar, bol salçalı, baharatlı yemekler mide rahatsızlığına neden olabildiği için bu tarz gıdalar tercih edilmemelidir. Yine en sık yaşanan bir problem kabızlıktır. Bunu önlemek için düzenli lif ve sıvı alımına, harekete dikkat edilmesi şart." diye konuştu.
"İFTARDAN SONRA KISA BİR YÜRÜYÜŞ HAZMI KOLAYLAŞTIRIR"
Orucun hurma ile açılmasının son derece sağlıklı olduğunu söyleyen Ekti, şöyle devam etti: "Orucun hurma ile açılması son derece sağlıklıdır. Hurma, kan şekerini dengeye getireceği gibi, lif, potasyum, magnezyum ve B6 vitamini bakımından zengindir. İftarda tüketilecek ilk besinin ılık olmasına özen gösterilmelidir. Sindirimi zor besinlerden önce çorba ve tam tahıllı ekmek tüketilebilir. Baharatlı besinlerin tüketimi mideye rahatsızlık vereceğinden sınırlandırılmalıdır. İftar yemekleri kızartma ve yağlı pişirme teknikleri yerine haşlama, ızgara, fırın şeklinde pişirilmelidir. Hafif bir başlangıcın arından biraz ara verdikten sonra ana yemeğe başlanmalıdır. Yemeklerle beraber salata veya yoğurt tüketilmelidir. Yemek öncesi veya sonrasında yeterli su tüketimi sağlanmalıdır. Yemekten hemen sonra tatlı yerine iki saat sonra meyve tüketilebilir. Meyve olarak da kivi, ananas, elma, çilek tüketilebilir. Yemek sonrası sindirim dostu olan ve metabolizmayı hızlandıran beyaz, yeşil ve rooibos çayları tercih edilebilir. İftardan sonra yapılacak kısa bir yürüyüş hem hazmı kolaylaştıracak hem de kabızlık çekmenize engel olacaktır. Baklava gibi şerbetli tatlılar yerine güllaç, sütlaç gibi sütlü tatlılar haftada 1-2 kez tercih edilebilir. Yine bu tarz tatlılar hemen iftarın üzerine değil, iftardan 2 saat sonra tüketilmelidir."