Opt. Dr. Yeşilyurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Abra'nın dış gebeliğinin, çok nadir görülen bir vaka olduğuna işaret ederek, ''Hastamız, dış gebelikler arasında görülme olasılığı kırk binde bir olan bir vaka'' dedi. Abra'nın rahminin, 3 yıl önce doğum yaptıktan sonra alındığını belirten Yeşilyurt, fetusun, karın içinde bağırsaklar arasında, bağırsakları örten zarda ve rahim ağzı üst boşluğun üzerine yerleştiğini anlattı. Rahmi alınan bir hastada gebelik oluşması vakasıyla 30 yıllık meslek hayatında ilk kez karşılaştığını vurgulayan Yeşilyurt, şöyle konuştu:
''Tahmin ettiğimiz kadarıyla tesadüfen yumurtalıkta oluşan ovülasyon, karın zarındaki açıklık nedeniyle direkt batın içinde oluşmuş. Hastanede arşivleri taradığımızda, hastamızın rahmi olmayıp da abdominal gebelik görülen ilk vaka olduğu ortaya çıktı. 30 yıllık meslek hayatımda daha önce 2 tane abdominal gebelik gördüm ama bunlarda hastanın rahmi mevcuttu. Normal rahim, tüp ve yumurtalıkları mevcuttu. Fakat bu hastayı ilginç kılan yönü hastanın, ilk doğumundan rahmi alındıktan üç sene sonra gebelik oluşması.''
Kesin teşhis Zekai Tahir'de kondu
Yeşilyurt, Kader Abra'nın, ilk önce şehir olan Uşak'ta pratisyen hekime ve kadın doğum servisine başvurduğunu anlattı. Rahmi olmadığı için hiçbir doktorun hastanın gebe olabileceğini düşünmediğini belirten Yeşilyurt, ''Belli takiplerden sonra hastanın gebeliği teşhis edilmiş. Bu sefer de hastanın normal bir gebe olduğu teşhisi konmuş. Bu tanılarla hastanelerde sürekli gözetim altında tutulmuş'' diye konuştu.
Abra'nın düşük tansiyon, nabız yüksekliği, batın içine kanama, halsizlik şikayetlerinin artması üzerine Ankara'ya gelerek, tavsiye üzerine hastanelerine başvurduğunu belirten Yeşilyurt, ''Muayeneler sonucunda hastanın dış gebe olabileceğini öngördük. Hastanenin ultrasonografi bölümüyle yaptığımız incelemeler sonucunda kesin abdominal gebeliği ortaya çıktı'' dedi. Kader Abra'nın karın içinde yoğun bir kanaması olduğunu, ameliyattan önce 2, ameliyat sırasında ve sonrasında birer ünite kan vererek hastayı normal kan seviyesine getirebildiklerini anlatan Abra, şunları kaydetti:
''Normal gebeliği karın içinden boşalttık. Plesanta dediğimiz, gebeliği besleyen bebeğin eşi dediğimiz kısım hastanın karın boşluğunda özellikle bağırsaklar üzerinde yapışmıştı. Tıbbi olarak bütünüyle hepsini ortadan kaldırmak mümkün değildi. Bu nedenle fetusun çıkarabildiğimiz kısımlarını çıkardık. Karın içini temizledik. Plasentanın kalan kısımlarının erimesi için tıbbi tedaviye başladık.''
Yeşilyurt, ameliyatının ardından genel durumu çok iyi olan hastayı taburcu etmeyi planladıklarını söyledi.
''Hayatını kaybedebilirdi''
Vakayla ilgili literatür araştırmalarının sürdüğünü, bunun ilk vaka olabileceğini dile getiren Yeşilyurt, ''Bunun için hastamızın durumunu, hastanemizin yıllık yapılan kongre ve eğitim günlerinde doktorlara sunacağız. Dolayısıyla bizden mezun olan tüm meslektaşlarımızın bu ameliyatı görmelerini sağlayacağız. Daha sonra da dünyadaki önemli A grubu dergilerde uluslararası makale olarak yayımlayacağız'' dedi.
Yeşilyurt, özellikle rahmi alınan genç hastalarda olması muhtemel bu tür durumlarda, hastanın yakın takibinin önemine işaret ederek, aksi takdirde hastanın hayatını kaybedebileceğini söyledi.
-''Çok şaşırdım''-
Hastaneden taburcu olmaya hazırlanan Kader Abra da ilk doğumunu 2009 yılında sezaryenle yaptığını, doğum sırasında oluşan aşırı kanama nedeniyle doktorların rahmini almak zorunda kaldığını dile getirdi. Uşak'ta 10 gün önce karın ağrısı ve bulantı şikayetiyle acil servise başvurduğunu belirten Abra, tüm tahlillerinin yapıldığını ve ''gaz sancısı'' teşhisi konularak evine gönderildiğini söyledi. Şikayetlerinin 3 gün sonra tekrarlamasıyla doktorların apandisitten şüphelendiğini anlatan Abra, şöyle konuştu:
''Ultrasonla baktıklarında hamile olduğumu söylediler. Ben inanamadım. Sonra doğum hastanesine yönlendirdiler. Oradaki doktorlar da gebelik teşhisi koydu. Ben de 3 yıl önce rahmimin alındığını ve adet görmediğimi anlattım. Çok şaşırdım. Gebe olduğumu ve acil ameliyat olmam gerektiğini söylediklerinde kabul etmedim. İmza atıp hastaneden çıktım. Ankara'ya gelerek Zekai Tahir Burak Hastanesi'ne başvurdum. Doktoruma ve hastane çalışanlarına çok teşekkür ediyorum, sağlığıma kavuştum.''