Türk mühendis Hüseyin Tanrıöven, tüm kamuoyunun dikkatini Rusya Devlet Başkanı Putin'e el işçiliği ile yaptığı gramofonu hediye etmesi üzerinde çekti. Hediyenin gecikmeli olarak ulaşmasından sonra Rusya'nın İstanbul Başkonsolosu Buravov, gramofon atölyesine sahip olan Türk sanatsever Hüseyin Tanrıöven ve ailesini törenle Başkonsolosluk binasında ağırladı ve kendisine Putin'in Moskova'dan minnettarlığının nişanesi olarak gönderdiği geleneksel Rus halk zanaatlarından 'Gzhel' desenli kahve takımını takdim etti. Putin'in gönderdiği kahve fincanlara gözü gibi bakan Tanrıöven, 'Bu fincanlarla ilk defa size kahve ikram ediyorum" dedi.
AHŞAP RESTORASYONLARININ ARANILAN MÜHENDİSİ
Liseyi sanat enstitüsünde okuyan, ardından Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği'ni bitiren daha sonra Londra'da makine mühendisliği eğitimi alan Hüseyin Tanrıöven, tam bir vatan aşığı. Burslarla bitirdiği eğitim hayatında yurtdışından birçok teklif almasına rağmen, memleketine geri dönen Tanrıöven, ahşap restorasyonunun aranılan isimlerden biri. İstanbul'da yıkılmaya yüz tutmuş sayısız ahşap eve yeniden hayat veren Tanrıöven, Kuzguncuk'ta Çengelköy'deki bir çok ahşap evin restorasyonunu kendisi yaptı.
NATO üssü proje dairesinde başta olmak üzere bir çok projede imzası bulunuyor. Eşi Afet hanım eczacı. Piyona çalıyor o da müzik tutkunu. Oğlu Hasan İstemihan, kızı Merve ve damadı Soner Türkyücel ile birlikte 3 çocuk sahibi. Müthiş bir müzik kulağı olan Tanrıöven evinde 2 bine yakın plak koleksiyonu olduğunu söyleyerek, gramofona koyduğu bir plakla, müziğin ritmine kapılıp, 80 yaşına rağmen benimle dans etmeye başlayacak kadar da yaşam dolu.
'GRAMOFONLAR BENİM ŞARKI SÖYLEYEN YAVRULARIM'
Tanrıöven "Müziğin her türü benim ilgi alanım. Caz, klasik, arabesk, tasavvuf, islami, Türk müziği. 25 yıl önce müzik tutkum beni gramofon tasarımına kadar götürdü. Dünyada bir örneği olmayan eşsiz 12 eserim var. Hepsi patentli ve tescilli. Onlar hepsi benim şarkı söyleyen yavrularım. Satmak için yapmadım. Çok teklif geldi ama onlar benim için paha biçilmez eserler. Milim milim, santim santim tasarladım onları. Liseyi yapı sanat enstütüsünde okuyunca kaynaktan sıhhi tesisatçılığa kadar her tür ustalık elimden gelir. Önce mühendisliğimle projelendirdim. Tesisatçılığım ve kaynakçılığımla birleştirdim.
Makine mühendisliğimle ince ayarlarını verdim. Ahşap ustalığımla ahşabın en iyisini tanırım. Burada kullanılacak matkap bile özel. Gramofon iğnesi gibi özel parçaların çoğunu yurtdışından özel parça olarak getirtirim. Ve ortaya bu eşsiz eserleri çıkardım. Bir gramofonu yapmak benim 6 ayımı alıyor" dedi. Şimdiye kadar 12 gramofon yaptığını söyleyen Tanrıöven, "Şimdi bir tanesi Kremlin Sarayı'nda Putin için çalıyor" dedi. Gramofonu neden Putin'e hediye etmek istediğini de anlatan Tanrıöven, "Aslında bu gramofonun hikâyesi 5 yıl önceye dayanıyor.
Suriye'de Rus askeri pilot Oleg Peşkov'un ölümü, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un suikast sonucu öldürülmesi ve Aleksandrov Rus Kızıl Ordu Korosu üyeleri dahil olmak üzere 92 kişinin ölümüne neden olan Karadeniz'deki uçak kazası gibi trajik hadiselerin anısına özel olarak tasarladım ben bu gramofonu. Üzerine de Rus ve Türk bayrakları ile iki dilde yazı yazdım" dedi.
Beş yıl önce kargoya verip Putin'e gönderilmesi için Başkonsolosluğa gönderdiği gramofonun iki gün sonra "Putin'e iletme fırsatımız olmadığını bildirmek istiyoruz" denilerek geri gönderildiğini, ama bundan iki ay önce konsolosluktan gelen görevliler gramofonu almak isteyince ailesinin dolandırıcıların tuzağına mı düştük endişesi yaşadığını söyleyen Tanrıöven "Fıkra gibi. Putin'e ithafen yaptığım hediyem 5 yıl önce geri gönderilip, 2 ay önce 'başkonsolosluktan arıyoruz. Putin'e vermek istediğiniz hediyenizi kabul ediyoruz. Almaya geleceğiz' dediler. Görevliler atölyeme gelip, gramofonun her yerini inceledi.
Gramofonu alıp, gittiler. Ailem, 'Aradan 5 yıl geçti sakın dolandırılmış olmayasın' dedi. Meğer gerçekten Putin hediyemi kabul etmiş" diye konuştu. Tanrıöven, 5 yıl sonra hediyesinin kabul edilme nedenini ise Rus-Türk dostluğunun daha da pekişmesinin olduğunu belirterek "Başkan Erdoğan'ın Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginlikte bile arabuluculuk rolünü üstlendi. 3 Şubat'ta Başkan Erdoğan Kiev'deydi. Biz de Rusya Başkonslosluğu'ndaydık" dedi.
'EYVAH BABAM DOLANDIRILDI MI?'
Filmlere konu olacak gramofonun hikâyesiyle ilgili olarak Tanrıöven'in kızı Merve Türkyücel : Babam inanılmaz muhteşem ve özel bir insan. Tasarlar, yapar. 80 yaşında bir dahi. Emekli ama gramofonları tasarlarken bütün aileyi peşinde sürüklüyor. Kızım burada bir parça var onu al, oğlum İngiltere'de bu parça var onu alalım' derken, inanılmaz eserler ortaya çıkarıyor. 5 yıl önce gramofonu yaptı, kargoyla gönderdi. Ama iki gün sonra başkonsolosluktan gelen bir yazıyla, 'hediyeyi Putin'e iletme fırsatımız olmadığını belirtmek istiyoruz' denilerek, gramofonu geri gönderdiler.
Ancak 2 ay önce başkonsolosluktan babamı aramışlar ve 'gramofonu teslim almak istiyoruz' demişler. Ve gelip almışlar. Babam anlatıyor 'konsolosluktan geldiler, gramofonu incelediler ve aldılar' diye. Biz korktuk. Bu 5 yıl önce geri gönderildi. Şimdi gelip, alındı. Birçok dolandırıcılık olayı yaşanıyor. Dolandırıcılar gramofonları keşfetti. Kendilerini konsolosluk görevlisi diye tanıtıp, babamı dolandırdılar mı ' diye çok korktuk. Bir iki gün sonra konsolosluğa davet edilince rahatladık" dedi.