Bursa'da bir apartmanın 4. katındaki dairede televizyon fişinin kaçak yapması sonucu çıkan yangında biri çocuk ikisi kadın üç kişi yanarak can vermesinin ardından gözler evdeki elektrik tesisatlarına çevrildi. SABAH, Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Gülhan Gürler ile konuştu. Başkan Gürler, "Bursa'da Karacabey'e bağlı Saadet Mahallesi'ndeki bir apartmanın 4. katında yaşanan yangın sonrası 3 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bildirildi. Bir televizyon fişinde çıktığı söylenen bu yangının hızla yayılması ve ölümlere neden olması, bu alandaki önlemlerin ülkemizde yetersiz olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Öncelikle yangının asıl çıkış ve hızlı yayılma nedenleri, uzmanlar tarafından yapılacak resmi bilirkişi incelemesinden sonra tespit edilebilecektir. Ancak elektrik kaynaklı yangınların ülkemizde sık yaşanması, özel önlemler alınması gerektiğini ortaya koymaktadır. Kontrol ve denetim hayat kurtarır" dedi.
PERİYODİK BAKIMA İHTİYACI VAR
Tüm sistemler gibi binalardaki elektrik tesisatlarının da düzenli olarak periyodik kontrol ve bakıma ihtiyacı olduğunu anlatan Başkan Gürler, "Evlerdeki elektrikli cihazların sayısı sürekli olarak artmaktadır; dolayısıyla konutlardaki elektrik tüketimi de büyümektedir. Evlerde sonradan takılarak kullanılmaya başlanan klimaların yanı sıra, özellikle müstakil evlerde tercih edilmeye başlanan ısı pompası uygulamalarıyla elektrik tüketiminde yaşanan artış mevcut elektrik tesisatına yük getirmektedir. Sigortalar ve kaçak akım rölesi gibi koruyucu ekipmanların gözden geçirilmesi, gerekirse yetersiz kablo kesitlerinin bir proje doğrultusunda yeniden tesisi edilmesi gerekir. Uzmanların gerçekleştireceği periyodik kontrollerle sağlıklı çalışması güvence altına alınacak elektrik tesisatları uzun yıllar hizmet verecektir" diye konuştu.
CİHAZLAR KULLANILMADIĞINDA FİŞTEN ÇEKİLMELİ
Gürler, "Öncelikle elbette yurttaşlar kullanmadıkları dönemlerde elektrikli cihazların fişlerini mutlaka çekmelidirler. Bu önlem yangın olasılığını azaltacağı gibi televizyon gibi cihazların bekleme modunda elektrik tüketmesini de engeller. Ancak buzdolabı gibi bazı cihazların sürekli olarak tesisata bağlı olması gerekir. Esasen tüm elektrikli cihazlar mümkün olduğunca uzatma kablosu kullanılmadan elektrik tesisatlarına bağlanmalıdır. Elektrikli aletlerin fişlerinin takıldığı prizler gevşek olmamalıdır. Gevşek bağlantılar zaman içinde arka oluşumuna neden olarak fiş ve prizlerin tahrip olmasına ve yangına sebebiyet verilmesine yol açar. Kimi ülkelerde binalarda elektrik kaynaklı yangınlara karşı "Ark Hatası Algılama Cihazları" (Arc Fault Detection Devices) kullanılmaktadır" dedi.
YANGIN SÖNDÜRME SİSTEMLERİ ZORUNLU OLMALI
Vatandaşların alacağı önlemlerin yanında, başta Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik olmak üzere konuya ilişkin mevzuatın da geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Gürler, "Bu yönetmelik, yangınların en aza indirilmesini sağlayacak tedbirlerin alınması ve denetlemeye ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla yayımlanmıştır. Uzun yıllardır bu yönetmeliğin ülkemizdeki yangınların önüne geçilmesi için yeterli olmadığına vurgu yapıyoruz. Yangın algılama ve uyarma sistemlerinin yanı sıra yangın söndürme sistemleri de bu yapılarda zorunlu hale getirilmelidir. Depreme karşı binaların güçlendirilmesine benzer şekilde, mevcut binalarda da önlemlerin uygulanması sağlanarak yangına karşı dayanıklılık artırılmalıdır. Ülkemizde işyerlerinin tesisatlarının periyodik olarak elektriksel ve mekanik olarak denetlenmesi ve düzeltilmesine yönelik bir denetim süreçleri ilgili Bakanlık denetimde yürütülmesine rağmen ne yazık ki konutlarda böylesi bir fiili bir uygulama bulunmamaktadır. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin 67. maddesinde "Binaların elektrik tesisatının, kaçış yolları aydınlatmasının ve yangın algılama ve uyarı sistemlerinin, yangın hâlinde veya herhangi bir acil hâlde, binada bulunanlara zarar vermeyecek, panik çıkmasını önleyecek, binanın emniyetli bir şekilde boşaltılmasını sağlayacak ve güvenli bir ortam oluşturacak şekilde tasarlanması, tesis edilmesi ve çalışır durumda tutulması gerektiği" ve öte yandan yine aynı yönetmeliğin Periyodik Testler, Bakım ve Denetim başlıklı 84.maddesinde "acil aydınlatma, yönlendirme ve yangın algılama ve uyarı sistemleri; bina sahibinin ve yöneticinin veya bunların yazılı olarak sorumluluklarını devrettiği bina yetkilisinin sorumluluğu altında, ilgili standartlarda belirtilen sistemin gerektirdiği periyodik kontrole, teste ve bakıma tabi tutulur" ifade açıkça belirtilmektedir. Konutların da denetleme süreçlerine mutlaka dahil edilmesi ve ilgili Bakanlıklar nezdinde bu yönde geliştirici ve sonuç alıcı çalışmalar yürütülmelidir" şeklinde konuştu.
BAKIMA ÖNEM VERİLMEZSE YANGINLAR KAÇINILMAZ
Gürler konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) olarak, uzun yıllardır düzeltici ve önleyici faaliyetlerin "maliyet unsuru" olarak değerlendirilmemesi çağrısı yaparak mühendislik hizmetlerinin önemine dikkat çekiyoruz. Yangından korunma sistemleri; tasarımından projelendirilmesine, devreye alınmasından işletme ve bakımına kadar bir mühendislik faaliyetidir. Ancak ülkemizde bürokrasinin azaltılması adı altında İmar Kanunu'nda yapılan değişiklikler ve yayınlanan Kanun Hükmünde Kararnameler ile denetim zayıflatılmıştır. Binalardaki elektrik tesisatlarının standartlara ve yönetmeliklere uygun tesis edilmemesi, işletme ve bakımına önem verilmemesi durumunda yangınların oluşması kaçınılmazdır. Yangın algılama ve uyarma sistemlerini de içeren elektrik tesisatlarının uzman elektrik-elektronik mühendisleri tarafından projelendirilmesi ön şarttır. Standartlara uygun malzeme seçilmeli, işletmeye alınırken uzman mühendisler tarafından gerekli kontroller yapılmalıdır. Öte yandan yangın algılama ve uyarma sistemlerinin kurulması da tek başına yeterli olmayıp, bu sistemlerin her an çalışır durumda tutulması, bakımlarının düzenli yapılması ve yine periyodik olarak kontrol edilmesi gerekmektedir,"
KONTROL İÇİN EMO BİRİMLERİNE BAŞVURABİLİRSİNİZ
Başkan Gürler, "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik'te acilen değişiklik yapılarak, "Yapı Elektronik Sistem ve Tesisatları İşletme Sorumlusu" tanımlanmalı ve kamu kullanımına açık büyük binalar için uzman mühendis bulundurma zorunluluğu getirilmelidir. Yangın algılama ve uyarma sistemleri için zorunlu periyodik bakım ve kontroller tanımlanarak, bu sistemlerin her an çalışır durumda tutulması sağlanmalıdır. Koruyucu mevzuat yükümlülüklerinin tanımlanmaması nedeniyle zafiyet oluştuğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Mevzuat ve uygulamadaki eksiklikler giderilene kadar yurttaşlara, bina yöneticilerine, işletmecilere, hastane, otel, yurt ve okul yönetimlerine ise "zorunlu" olmasalar da önlem almaya çağrı yaparak, binalarındaki elektrik ve elektronik sistemlerin kontrol edilmesi için EMO birimlerine ve uzman üyelerimize başvurabileceklerini hatırlatıyoruz" diye konuştu.