Hüseyin Yetik, prematüre retinopatisinin prematüre bebeklerin gözlerinin retina, yani ağ tabakasını etkileyen bir hastalık olduğunu kaydederek, ROP kelimesinin İngilizcedeki ''Retinopathy Of Prematurity'' ifadesindeki kelimelerin ilk harfleriyle oluşturulmuş bir kısaltma olduğunu, Türkçede de bunun kullanıldığını ifade etti.
Bu hastalığın prematüre, yani zamanından evvel doğmuş bebeklere özgü bir hastalık olduğunu dile getiren Yetik, ''Hastalığın tanısı için olmazsa olmaz şart, prematüre doğmuş olmaktır'' dedi. Bu hastalıkta gözün esas olarak retina tabakasının etkilendiğini de anlatan Yetik, ''Ağ tabakası veya gözün görüntüleri algılayan esas sinir tabakası olan retina, anne karnında doğrudan beynin bir uzantısı olarak gelişir'' diye konuştu.
Prematüre bebeklerde retina tabakasının damarlarının olgunlaşmasının olumsuz etkilendiğini de dile getiren Yetik, retinanın normal bir şekilde damarlarını geliştirip ağ tabakayı iş yapabilecek yani görme faaliyetini gerçekleştirebilecek hale getirebilirse görmenin başlayabileceğini söyledi.
Gözün retina tabakasındaki eksik damarların kendisini geliştirmeye çalıştığını ve yüzde 80 bebekte de sorun oluşmadan bunun gerçekleştiğini ifade eden Yetik, ''Ancak yüzde 20'lik bir kısımda bu damarlar normal gelişmeye başlamışken gelişme sürecinin bir anında gelişme durur, damarlar kontrolsüz bir şekilde gözün içini sarmaya başlar ve o andan itibaren gözün görme kazanmasına değil, tam tersine körleşmesine neden olur'' dedi.
Göz hekimlerinin normal gelişme sürecindeyken kontrolden çıkmaya başlamış, gözü körleştirebilecek anormal damarlar geliştirmeye başlamış gözleri tespit etmek ve ortaya çıkan bu anormal damarları ortadan kaldırmak için gözleri takip ettiklerini de dile getiren Yetik, riskli tüm bebeklerin uygun zamanında muayene edilmesi gerektiğini kaydetti.
Prematüre bebeklerin hemen tamamının doğum sonrası retina muayenelerinin yapılıp, retina gelişimlerinin ne durumda olduğunun bakılması gerekir'' diyen Yetik, sorun başlaması durumunda ise gelişen damarların anormal hale gelip gözün içini sarmaya, yani göze zarar vermeye başlaması durumunda tedavi yaptıklarını anlattı.
Tedavinin lazer ile yapıldığını kaydeden Yetik, bu hastalıkta kullanılan lazerin dokuyu yaktığını, böylece göz içini sarmaya başlayan anormal damarların ortadan kaldırıldığını söyledi. Yetik, şunları kaydetti:
''Prematüre doğan bebeklerin önemli bir kısmı, yardımcı doğum yöntemleri yani tüp bebek yöntemiyle elde edilen zor bebekler. Prematüre doğmuş her bebek doğumdan sonra 28-30 gün geçer geçmez ROP yönünden retina muayenesine alınmalıdır. ROP muayenesi, özellikli bir muayenedir ve tüm göz hekimi arkadaşlarımızın yaptığı bir muayene değildir. Mutlaka bu alanda deneyimli bir hekim bu muayeneyi yapmalıdır. ROP ciddi bir hastalıktır ve çocuğun her iki gözünün hayat boyu kör kalmasına sebep olabilir. Hastalık her prematürede gelişmez veya bu hastalığın geliştiği her prematüre kör olmaz ama her prematüre bebek mutlaka bu muayeneye alınmalı ve en azından bir muayenede yoksa sorunun olmadığı söylenmelidir. Zamanında saptanan gözlerin yüzde 90'ı tedaviyle kurtarılabilir ama tedavi gerektirecek seviyeye gelmiş gözlerin yüzde 10'u tedavilere rağmen kurtarılamaz. Bebek ne kadar erken doğmuşsa sorun o kadar fazla, ne kadar normal zamana yakın doğmuşsa sorun o kadar azdır.''