Sultanbeyli'de 11 Mayıs 2022 tarihinde yaşanan korkunç kazada polis memurları Hüseyin Duman ve Gökmen Baykara bir aracı durması için uyarmış, iddiaya göre uyarıyı dinlemeyen aracı motosikletle takip eden 2 polis memuru tıra çarpmıştı. Olayın ardından tutuklanan tır şoförü Vedat Gökçe hakkında ise 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
CEZAEVİNDEN GETİRİLDİ
İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın ilk celsesi görüldü. Duruşmaya, tutuklu sanık Vedat Gökçe cezaevinden getirilirken, kazada hayatını kaybeden Hüseyin Duman'ın ailesi ve taraf avukatları da mahkeme salonunda hazır bulundu.
SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Duruşmadaki savunmasında sanık Vedat Gökçe, "Olay tarihinde kullandığım tır ile yeşil ışığın yanması sonucu yola devam ettiğim sırada birden kırmızı ışığın yandığı taraftan gelen motosiklet, aracımın sol ön kısmına çarptı. Ben motosikletin geldiğini fark ettiğim anda frene bastım ancak motosiklet sürücüsü duramadı. Meydana gelen kazada herhangi bir kusurum yoktur. Ben motosikleti gördüğüm anda yavaş da olduğum için durdum ancak kendisi duramadı. Bu nedenle aracın sol ön kısmına çarptı. Hemen araçtan inip baktığımda her ikisinin de yaralı vaziyette olduğunu gördüm. Olay yerine gelen motorlu ekip müdahale etti ve hastaneye kaldırıldılar. Yaklaşık 4 aydır tutukluyum. Şehit ailesine de baş sağlığı diliyorum" diyerek tahliyesini talep etti. Tahliyemi talep ederim" dedi.
KAZADA YARALANAN POLİS ANLATTI
Kazada hayatını kaybeden polis memuru Hüseyin Duman'ın ailesi söz alarak sanıktan şikayetçi olduklarını dile getirdi. Müşteki polis memuru Gökmen Baykara, "Olay tarihinde vefat eden diğer ekip arkadaşım Hüseyin Duman ile birlikte kaçan şahısları kovalamak amacıyla motosikletle peşlerine düştük. Motosiklete biner binmez de çakar ve siren sesini açtık. Ancak yaka kamerası açık değildi. Hızımız yaklaşık 60 km civarında iken önce kovaladığımız şahıslar geçti, arkasından bir anda sanığın kullandığı tırla çarpıştık. Ancak ben kazanın nasıl olduğunu dahi hatırlamıyorum. Uzun süre tedavi gördüm. Sanığın çakar ve sirenler açık olduğu için bizi görmesi gerektiği kanaatindeyim. Geçiş üstünlüğümüz de olduğu halde bize yol vermediği ve bu kazaya sebep olduğu için sanıktan şikayetçiyim" şeklinde konuştu.
"RAPORLAR ARASINDAKİ ÇELİŞKİ GİDERİLSİN"
Kaza anında polis memurlarının sirenlerinin çalıp çalmadığının sorulması üzerine sanık, "Çalmıyordu. Çalmış olsa bile ben durdum ama onlar duramadı" diye cevapladı. Müşteki avukatı, "Dosya kapsamında yer alan kaza tespit tutanağında şehit polisimizin kusursuz olduğu belirtilmişken daha sonra alınan raporda şehit polisimizin kusurlu olduğu belirtilmiştir" diyerek raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesini ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
MAHKEME SANIĞIN TAHLİYESİNE KARAR VERDİ
Duruşma sonu mahkeme, sanığa isnat edilen suçun niteliği ile kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi dikkate alarak, bu çelişkinin giderilmesi için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderilerek rapor tanzim edilmesine ve sanığın savunmasının alınmış olması, tutuklu kaldığı süre ve mevcut delil durumunu dikkate alınarak sanığın yurt dışına çıkış yasağı şartı ile tahliyesine karar vererek davayı erteledi.