Yoğun kar ve çığ nedeniyle 20 Kasım 2009 akşamı İspir'den İkizdere yönüne giden araçlar Ovit Dağı'nda mahsur kalmış, Karayolları ekipleri bir midibüsteki 30 kişi ile 3 kamyon şoförünü kurtarmıştı. Daha ileride bir midibüste bulunan Atatürk Üniversitesi İspir Meslek Yüksekokulu'nun 17 öğrencisi ile sürücü Hasan Arslan, tipi ve çığ riski nedeniyle 40 saat sonra, 22 Kasım'da dağcıların yardımıyla kurtarılmıştı. Aynı bölgede 12 Nisan 2011'de 16 kişi, 29 Kasım 2011'de ise 4 Karayolları çalışanı mahsur kalmış, aynı gün kurtarılmıştı.
Kar ve tipinin sonbahar ve kış aylarında etkili olduğu Ovit Dağı bu yıl adeta kara hasret kaldı. Üç yıl önce bu tarihlerde kar kalınlığının yaklaşık 2 metreye ulaştığı Ovit Dağı'nda, bu yıl kar kalınlığı beş santimetreyi geçmiyor. Isının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi sonucu çobanlar küçükbaş hayvanları bu yıl daha uzun süre yaylalarda kaldı. Çobanlar sürüleri ile yaylalardan kışı geçirecekleri köylerine dönmeye başlarken, yöre halkı da kışlık hazırlıklarını sürdürüyor.
Çığ ve tipi nedeniyle mahsur kalma olaylarının sıkça yaşanmasının ardından projelendirme çalışmaları hızlandırılan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 13 Mayıs 2012'de temeli atılan 14 bin 700 metre uzunluğunda inşa edilecek Ovit Tüneli'nde çalışmalar devam ediyor. Tünel, Türkiye'nin en uzun, dünyanın ise en uzun tünellerinden biri olacak. Tünel uzunluğu yan yol çalışmaları ile 17 kilometreyi bulacak. Çift tüp şeklinde inşa edilecek tünelin 800 milyon liraya mal olması planlanıyor.
Ovit Tünelinin tamamlanması ile Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri arasında kış aylarında aşırı kar ve çığ tehlikesi nedeniyle aksayan ulaşım, kesintisiz ve güvenli hale gelecek. Tünelin giriş kotu 1919 metre, çıkış kotu 2236 metre ve tünel içi boyuna eğim yüzde 2.13 olacak. 2015 yılı sonunda bitirilmesi planlanan tünel ile 250 kilometre olan Rize-Erzurum kara yolu, 200 kilometreye düşecek.
Osmanlı Devleti zamanında, 1880 yılında dönemin Nafia Nazırı Hasan Fehmi Paşa tarafından Başvekalet makamına sunulan kalkınma planında, Rize-Erzurum yoluna da yer verildi. Planda Rize'den Erzurum'a yapılacak yolun 200 kilometre olduğu belirtildi.
Rize-İkizdere-İspir yolunda ise ilk çalışmalara 1930 yılında başlandı. İlk yıl Kalkandere merkezde 7 kilometrelik yol yapılırken, 1932 yılı sonunda 44 kilometreye ulaşıldı. İnsan gücüyle yürütülen çalışmalarda gönüllüler ve yol vergisi ödemekle mükellef yetişkin erkekler görev aldı. Yolun 44 kilometrelik kısmı tamamlanıncaya kadar 4 bin 200 gönüllü ve 3 bin 58 mükellefin çalıştığı, ihtiyaçlarının esnafın başlattığı yardım kampanyasıyla sağlandığı biliniyor. 1945 yılında ancak 49 kilometrelik kısmı tamamlanan yol, motorlu taşıtların geçebileceği konuma geldi. 1945 yılında Güneyce'ye kadar gelen yol, 1950 yılında İkizdere'ye ulaştı.
Öte yandan, 20 Kasım 2012 tarihinde gerçekleşen mahsur kalma olayının ardından İkizdere Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda midibüs sürücüsü Hasan Arslan ile firma yetkili Şafak Nayır hakkında ''birden fazla kişinin taksirli yaralanmasına sebep olmak'' iddiasıyla 1 yıl 4.5 aydan 9 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. İkizdere Asliye Ceza Mahkemesi'nde 6 Eylül tarihinde görülen dava ertelendi. İkizdere Adliyesi'nin Kalkandere ilçesine taşınması nedeniyle de dava tarihi henüz belirlenmedi.
Son duruşmada tanık olarak dinlenen olay günü yoldan geçen sürücüler, yolda çığ tehlikesine karşı uyarı levhası görmediklerini söylemişti.
Yakın mesafeye kadar gelmelerine rağmen midibüstekileri kurtarmayan Karayolları 103. Şube Şefliği görevlileri hakkında, olayda ihmalleri bulunduğu yönündeki iddialarla ilgili ''kovuşturmaya yer olmadığına'' karar verilmişti.