Esenyurt TEM Otoyolu Haramidere bağlantı yolunda, 11 Ekim 2021 tarihinde bir otomobil yanmaya başlarken sevk edilen itfaiye ve polis ekipleri koltukta kan izleri tespit etti. Polis ekipleri, otomobilin sahibi Nuri Yıldız'ın Avcılar'daki evine giderken eşi Esra Yıldız'ı (38) boğazı kesilerek öldürülmüş halde buldu. Akıbetinden haber alınamayan Nuri Yıldız ise 14 Ekim 2021 tarihinde, Beylikdüzü'ndeki Dereağzı Mahallesi, Gaziler Caddesi ile Vilda Sokak arasında bulunan boş arazide, kafasından tabancayla vurulmuş olarak bulundu. Şüphelilerin Esra Yıldız'ı boğazını keserek evinde, Nuri Yıldız'ı da kaçırarak, Beylikdüzü'nde tabancayla öldürdüğü, otomobilini de ateşe verdikleri belirlendi. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Nuri Yıldız'ın öz yeğenleri olan 3 sanık hakkında "Kasten adam öldürme" suçundan 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Sanıklar "Mala zarar verme", "Konut dokunulmazlığını ihlal" ve "Ruhsatsız silah bulundurma" suçlarından da yargılanıyor.
Küçükçekmece 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya 3 tutuklu sanık bulundukları cezaevinden getirildi. Duruşmada maktullerin ailesi ve taraf avukatları da hazır bulundu.
"AMCAM BENİM BABA YARIMDIR, ÖLDÜRME OLAYI BİZİM ÜZERİMİZE YIKILMAK İSTENMEKTEDİR"
Tutuklu sanık Ferhat Yıldız savunmasında," Amcam benim baba yarımdır. Çocukları kadar bende acı çekiyorum. Fatih'te bulunan amcama ait otelde çalışmaktaydım. Amcam beni çok sevdiğinden bana ortaklık teklif etti. Ben otelin her şeyi ile ilgileniyordum. Amcam sadece denetlemeye geliyordu. Suç tarihinde kardeşim Aleyna'yı arayıp beni almasını istedim. Saat 19:00 civarında kardeşim beni almaya geldik. Yaklaşık 40 dakika sonra evdeydik. Saat 21:00 gibi odama geçtim. Ağabeyim Mühyettin salonda oturmaktaydı. Gece saat 02:00 - 03:00 gibi amcamın aracının yandığına ilişkin haber geldi. Babamın üzerine kayıtlı Golf marka araçla Fatih'te bulunan otele geldim. Nedim ve Nurtekin Yıldız oteldeydiler. Necmettin ve Tahsin Yıldız ile Av. Mehmet isimli kişi amcamın evine gitmişler. Polis ile birlikte kapıyı çilingire açtırmışlar. Yengemin evde öldürüldüğünü bu şekilde öğrendim. Yengem Esra'nın evine giren iki kişiden birinin ben olduğuna dair teşhisi kesinlikle kabul etmiyorum. Annem, babam ve kardeşime polis tarafından baskı yapılmıştır. Kasten öldürme olayı bizim üzerimize yıkılmak istenmektedir. İftiraları kesinlikle kabul etmiyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum" dedi.
"AMCAM VE YENGEMİ ÖLDÜRMEM İÇİN HİÇBİR SEBEBİM YOK"
Savunmasını yapması için kendisine söz verilen tutuklu sanık Mühyettin Yıldız, "Amcam Nuri Yıldız ve yengem Esra Yıldız'ı öldürmek için hiçbir sebebim yok. Olay günü kız arkadaşım ile buluştum, akşam evine bıraktım. Saat 00:00 da uyudum. Bu süreçte hiç evden çıkmadım. HTS raporları kabul etmiyorum. Yengemin evine gitmişsem, neden telefonumu yanımda taşıyayım. Annem polis baskısıyla beni teşhis etmiş. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum" şeklinde konuştu.
Maktul Esra Yıldız'ın annesi Yasemin Dallı ise beyanında "Suç tarihinde 19:00-20:00 civarında kızımla telefonda normal bir şekilde görüştüm, sonrasında kızımın öldüğünü öğrendim. Sanıklar ile aynı koğuşta kaldığını beyan bir kişi iş yerine geldiği ve sanıkların cezaevinde hasımlarını öldürmeleri ile ilgili konuştuklarını söyledi. Sanıklardan şikayetçiyim" dedi.
Maktul Nuri Yıldız'ın oğlu Umut Yıldız ise "Ferhat paranın arabada olduğunu söyledi. Babam madem parayı buraya kadar getirmişsin, kasada emanet olarak tutalım dedi. 150 bin lira olduğunu duydum. Sonrasında babam ile Esra ablanın öldürüldüğünü öğrendik. Babamın bulunduğu gece Ferhat bana babam ile ortak olduğunu, 600 bin lira verdiğini söyledi. Olayın şoku ve üzüntüsü içerisindeydim, söylediklerini öteledim. Bu sırada Ferhat'ın üzüldüğüne şahit olmadım. Bizimle gasilhaneye veya mezarlığa gelmedi, öldürenleri merak ettiğini duymadım" diyerek beyanda bulundu.
"SANIKLARIN BU CİNAYETİ YILLARDIR PLANLADIKLARINI DÜŞÜNÜYORUM "
Sevda Yıldız, "Nuri Yıldız benim babam olur. Suç tarihinin ertesi günü bana ulaşıldı. Sanık Ferhat tarafından babama 450.000TL verildiğine dair tanık bulunmamaktadır. Ben sanıkların bu cinayeti yıllardır planladıklarını düşünüyorum. Ben, Esra abla ve babam oturduğumuzda babam, Ferhat'ı işe aldığını söylemişti. Bende kendisine neden işe aldığını Ferhat'ın çalacağını, çırpacağını kötü bir kişilik olduğunu söyledim. Ferhat ve ailesinin bizim ailemize küçüklükten beri düşmanlık beslediklerini, amaçlarının babamı öldürüp 'Ferhat otele ortak oldu' dedirtmek olduğunu düşünüyorum. Bizi küçük gördükleri için kandıracaklardı. Babam kişilik itibariyle ortaklığı sevmezdi. Daha önce kardeşleriyle ortaktı. Kardeşlerini ortaklıktan çıkarmıştı. Babam bulunduktan sonra adli tıpta otopsi yapılırken sanıkların babası Fatih YILDIZ, benim yanıma gelerek 'Otel artık bizim. Ferhat oraya ortak oldu' dedi. Hatta otelin mülk sahibi amcamı uyardı. Benim acılı olduğumu söyledi. Babamın kırkını yapacağımız sırada bir kez otele gittim. Otele gittiğimde Ferhat oradaydı ve bana 'Olayın üstünden 2 ay geçti. Artık faili meçhul oldu. Katiller bulunmaz bundan sonra' dedi. Sanıklardan şikayetçiyim. En ağır şekilde cezalandırılmalarını talep ediyorum" dedi.
TUTUKLULUK DEVAM
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, bilirkişiden video görüntülerindeki şahısların sanıklar olup olmadığı hususunda rapor alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.