Türkiye, sırf SGK'dan daha fazla para alabilmek için bebekleri yoğun bakıma alıp, öldürdükleri ortaya çıkan 'yenidoğan çetesi'ni konuşuyor. O caniler şimdi hakim karşısında hesap veriyor.
Onlar para için bebekleri öldürürken diğer taraftan vicdanlı Türk hekimleri ise onları yaşatabilmek için gece-gündüz mücadele ediyor. Bu adreslerden biri de Trabzon'da bulunan Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun bakım ünitesi. SABAH, minik bedenlerin hayata tutunabilmek için mücadele verdiği yoğun bakım ünitesinde sağlık kahramanlarının çalışmalarını yerinde inceledi. Doğu Karadeniz Bölgesine hizmet veren 44 yataklı ünitede her türlü imkan bulunuyor. Bebekler, uzman doktor ve hemşirelerden oluşan ekip tarafından iyileştirilerek ailesinin kucağına teslim ediliyor.
'KENDİ BEBEĞİME DOKUNUYORMUŞ GİBİ DOKUNUYORUM, BİZLER VİCDAN SAHİBİYİZ'
Minik kalpleri yeniden hayata bağlayan sağlık kahramanları duygularını SABAH'a anlattı. 15 yıldır Yenidoğan Yoğun Bakım Hemşiresi olarak görev yapan Fatma İkinci, "Özel hastanelerdeki yenidoğan ünitelerinde bebek ölümleri bizi aşırı üzdü. Bizler de zan altında kalmış bulunuyoruz. Ben 3 çocuk annesiyim. Her bebeğime dokunduğumda kendi bebeğime dokunuyormuş gibi oluyorum. Onlar bize emanet olduğu için daha özverili, daha hassasiyetle dokunuyoruz ve bakımlarını yapıyoruz. Biz yenidoğan yoğun bakım ekibi olarak bu konuda çok hassasiyetli, özverili ve en önemlisi vicdanlı bir şekilde çalışıyoruz, çalışmaya devam ediyoruz. Bebeklerin tedavisi tamamlanıp, sağlığına kavuştuğunu görmek tarif edilemez bir duygu. Yaptığımız parayla ölçülebilecek bir iş değil. Hakikaten yürek isteyen, vicdan isteyen, emek isteyen bir meslek" dedi.
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlu hemşiresi Emine Tatlı, "Bu yaşanan son olaylar vicdanımızı derinden sızlattı. Bizler gerek hekim, gerek hemşire, gerek personel olarak 7/24 kendi evlatlarımıza baktığımız gibi buradaki bebeklere de bakıyoruz" diye konuştu.
BEBEKLERİ SEVGİYLE YAŞATIYORUZ
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlu Uzmanı Doç. Dr. Berna Hekimoğlu ise şunları söyledi: "Tecrübeli hemşirelerimiz ve personelimizle birlikte gece gündüz, tatil demeden vicdanımızdan ayrılmadan bir anne, baba gibi mücadele veriyoruz. Her meslekte iyisi de var, kötüsü de var. Bizler elimizden geldiğince vicdanımızla hareket eden insanlarız. Bu bebekler ailelerinin bize emanetidir. Bunların hepsi bir sabi. Biz onları yaşatabilmek için gecemizi gündüzümüze katarak onlar için mücadele etmekteyiz"
DEVLETİMİZE GÜVENİMİZ SONSUZ
Yenidoğan bakım ünitesinde tedavi gören Birce bebeğin annesi Rehza Usta ise "Bebeğim prematüre olarak 1 kilo 160 gram doğdu. Doktorlarımız, hemşirelerimiz çok ilgililer. En güzel şekilde bebeklerimize bakıyorlar. Aklımız kesinlikle burada kalmıyor. İnşallah sağlıklı bir şekilde burada büyütüp, evimize getireceğiz. Devletimize güvenimiz sonsuz. Buradaki doktorlarımıza, hemşirelerimize sağlık çalışanlarımıza güveniyoruz. Yenidoğan çetesi olarak ölen bebekleri duyduğumda çok üzüldüm. Özel hastanelerde böyle bir şeyin yaşanması çok üzücü bir şey. Devletimizin yoğun bakım üniteleri olsun, diğer bölümleri olsun çok iyi. İnşallah çocuğumuzu sağlıklı bir şekilde kucağımıza alıp evimize gideceğiz" dedi.
6 yıl önce 23 haftalıkken 700 gram dünyaya gelen Elif Zümra Kanberi ise 98 gün yoğun bakımda tedavi görüp, taburcu oldu. Sağlıklı, kocaman bir kız olan Elif Zümra'nın annesi Gülümser Kanberi, "Doktorlarımızın, hemşirelerimizin emekleri ve dualarla bu günlerimize geldik. Kızım şu an 6 yaşında ve gayet sağlıklı. Artvin'de yaşıyoruz. Arada bir kontrol amaçlı buraya geliyoruz. İlk başlarda her telefon çaldığında hastaneden ölüm haberi gelecek diye çok bekledim. Ama sonradan doktorlarımızın verdiği güvenle kötü şeyleri aklımdan çıkardım. Yenidoğan çeteleri ve ölen bebekler haberlerini gördüğümde bu olaylar bizi çok derinden üzdü. Olmaması gereken şeyler. İnsanlar hastanelere canını emanet ediyor. Bu olayların yaşanması çok sarsıcı bir durum. İnsanlara olan inancımızı kaybediyoruz. Fakat burada devlet hastanesine geldiğimizde doktorlarımız, hemşirelerimiz bize sahip çıktılar. Kendi evlatlarıymış gibi ilgilendiler, Biz onlara güvendik, inandık. Bizimle gayet güzel ilgilendiler ve sonuç karşımızda. Allah onlardan razı olsun" dedi.