Uluslararası Omurilik Yaralanması toplantısında geçirdikleri kazalar sonucu omurilik yaralanmaları yaşayan hastaların anlattığı hikayeler ve umutlu konuşmaları ayakta alkışlandı. Gaziosmanpaşa Taksim Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Belgin Erhan'ın açılış konuşmasını yaptığı konferansa katılan milli takım sporcusu Suphiye Dağ, dalış hocası Samet Demirtaş ve Emriye Kaya'nın yaşadığı deneyimler diğer hastalara için umut oldu. İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu'nun da katıldığı toplantıya hasta ve yakınları büyük ilgi gösterdi. Türkiye'de meydana gelen trafik kazası, silahla yaralanma ve diğer kazalarda yaklaşık 80 bin hastanın bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Erhan, "Dikkatsizlik, ihmalkarlık, maceraperestlik, yanlış kararlar, yaralanma, yerinde hastayı yanlış taşımanın omurilik yaralanmasına neden olduğunu" söyledi. İşte hastalara umut olan o konuşmalardan özetler:
12 yaşındayken silahla yaralanıp felç kalan ve tekerlekli sandelyeye mahkum olan milli takım basketbolcusu Suphiye Dağ: Hayatımda iki dönüm noktası var. Birincisi silahla yaralanmam. İkincisi ise sporla yeni bir hayata merhaba demem...
Dalış hocası ve işitme engelli olan, atladığı sığ suda boynu kırılan Samet Demirtaş: Dalış hocalığı yapıyorum. Sığ suya atlamak bir saniyelik bir karar. Ama bedeli ağır oluyor. İşitme engelli olduğum için kollarımı ve ellerimi kullanarak hayata yeniden tutundum...
5.5 yaşında evlerinin önünde oynarken trafik kazasında felç kalan Emriye Kaya: Doktor olup, yürüme bozukluğu yaşayan herkesin elinden tutmak istiyorum. En büyük ikinci hayalimi ise maraton koşarak gerçekleştirmek istiyorum...
DUYGULARINI YAZARAK ANLATTI
PROF. DR. Belgin Erhan, Türkiye'de omurilik yaralanması vakasının 80 bin civarında olduğuna dikkat çekti. Uluslararası Omurilik Yaralanması Günü dolayısıyla hastalık ve fizik tedavi yöntemleriyle ilgili konuşan Erhan, her sağlıklı insanın omurilik yaralanması adayı olduğunu, ne kadar bilinçli olunursa hastalıktan o kadar uzak olunabileceğini anlattı. İşitme engelli dalış hocası Samet Demirtaş, duygularını yazıya dökerek anlattı.