İzmir'in Menderes ilçesine bağlı kırsal Değirmendere Mahallesi'ndeki ortaokulda öğrencileri okula adapte edebilmek ve devamsızlıkların da önüne geçerek akademik başarılarını desteklemek amacıyla, sosyal faaliyetler yürütülüyor. Değirmendere'nin, 12 İyon kentinden biri olan 'Kolofon' olarak anıldığı dönemde yaşamış ünlü ressam Apelles'e vurgu yaparak, öğrencileri okul duvarlarını boyamaya teşvik eden öğretmenler, bu proje sayesinde çocukların ders bitiminde bile okulda vakit geçirmek istediklerini belirtti. Fırçaları ellerine alan köy okulu öğrencileri, tasarım atölyesinde seçtikleri resimleri okul duvarlarına uyguluyor. Okul içinde yaptıkları kedi kulübeleriyle kedileri de besleyen öğrenciler, halk oyunları grubu ile farklı dans stillerini de öğreniyor. Aynı zamanda gitar, darbuka, org, zil, marakas gibi enstrümanlar ile ritim topluluğu kuran öğrenciler müzikte de kendilerini geliştiriyor. Her yıl, tüm köy halkını davet ederek yapılan etkinliklerle öğrenciler müzik dinletisi, yarışmalar ve tiyatro skeçleri sunuyor.
'NAYLONLARIN, SERALARIN İÇİNDE YAŞAYAN ÖĞRENCİLERİMİZ VAR'
Her öğrencinin farklı bir yeteneği olduğunu ve mutlaka bir şeyler yapabileceğini belirten Okul Müdürü Mustafa Şenol, "Her öğrenci, her çocuk bir şey yapabilir bunun bilincinde hareket ediyoruz. Onların ne yapabildiğini ortaya çıkarmamız gerekiyor. Ritim grubunu kurduğumuzda çocuklar enstrümanları daha önce hiç görmemişti ve çalıp çalamayacağını bilmiyordu. Duvarları boyama projesi için ise okulun bahçesini bir atölye haline getirdik. Değirmendere'de en sosyal ortam onlar için okul oldu. Derslerimiz 15.20'de bitmesine rağmen 17.30'a kadar öğrencilerimiz okuldan gitmiyor ve sosyal faaliyetlerle ilgileniyor. Öğretmenlerimiz sosyal kültürel aktiviteler konusunda canla başla çalışıyor. Aynı zamanda okulumuzdaki kooperatifi de öğrencilerimiz işletiyor. Teneffüslerde satış yapıyorlar, bu anlamda ticareti de öğreniyorlar. 100 öğrencimiz var ve öğrencilerimizin çoğu doğudan seracılık sebebiyle göç etmiş ailelerin çocukları. Naylonların, seraların içinde yaşayan öğrencilerimiz bile var. Çocuklarımız bu yüzden okul içinde çok iyi hissediyor. Havalar ısınınca çocuklarımız serada çalışması gereken bir işçi oluyor, havalar soğuduğunda ise ortalıkta dolanmasın okula gitsin yeri belli olsun anlayışı var. Bu anlayışla da mücadele ediyoruz. Çocuğun eğitim almasına ve daha iyi şartlarda olmasına yönelik bir anlayışın yerleşmesi lazım" diye konuştu.