Kur'an-ı Kerim içerisinde 4. sırada karşımıza çıkan Nisa Suresi, Medine döneminde nazil olan bir suredir. Bu surenin 176 ayeti bulunur. Bu surede başlıca; kadın haklarından ve kadınların hukuki ve sosyal konumlarından bahseder. Bu nedenle surenin ismi Nisa olarak karşımıza çıkar. "Nisa" kelimesinin anlamı "kadınlar"dır.
Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû âminû bi(A)llâhi verasûlihi velkitâbi-lleżî nezzele 'alâ rasûlihi velkitâbi-lleżî enzele min kabl(u)(c) vemen yekfur bi(A)llâhi vemelâ-iketihi vekutubihi verusulihi velyevmi-l-âḣiri fekad dalle dalâlen ba'îdâ(n)
Ey iman edenler! Allah'a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve âhiret gününü inkâr eden kimse iyice sapıtmıştır.
"Ey iman edenler!... iman edin" cümlesi, ilk bakışta iman edenleri yeniden iman etmeye çağırmaktadır. Burada bir çelişki bulunmadığını göstermek için tefsirciler tarafından "Maksat dışa karşı inanmış gibi görünen münafıklardır", "İkinci iman çağrısı, imana devam çağrısıdır", "İnananlar kâmil mânada imana çağırılmaktadır" gibi çeşitli açıklamalar yapılmıştır. Biz âyeti şöyle anlıyoruz: Hak–bâtıl bütün dinlerde bir inanç şekli ve konusu vardır. Dinsizlik ve tanrıtanımazlık da bir çeşit inançtır. İnancın şeklini ve konusunu doğru olarak belirleyebilmek için –akla aykırı olmamakla beraber– aklı aşan bir bilgi kaynağına ihtiyaç bulunduğu da ortadadır. Bu bilgi kaynağı (Allah'tan gelen vahiy) muteber bir imanın nitelik ve niceliğini açıklamakta; inanmak isteyen, imana meyleden, kendisine ait bilgilenme ve bir kanaate ulaşma kapasitesini kullandıktan sonra imana karar veren kimselerin, bu mânada iman edenlerin nelere, nasıl inanmaları gerektiğini bildirmektedir, bu anlamda "iman edin" demektedir. Âyete göre Kur'an-ı Kerîm geldikten sonra yeryüzünde yaşayan ve iman etmek isteyen kimseler Allah'a, meleklere, Kur'an-ı Kerîm'e ve ondan önce gönderilen kitaplara (halen geldikleri gibi korunmamış olsalar bile daha önce de kitapların indirilmiş bulunduğuna), son peygamber Muhammed Mustafa'ya ve ondan önce gönderilen peygamberlere ve âhiret gününe iman etmek durumundadırlar. Bunlardan birine bile inanmayan kimselerin imanı muteber değildir, bunlardan birini bile inkâr eden kimseler "doğru, hak, geçerli, kurtarıcı" imana kavuşamamış, hak dinden sapmış sayılırlar.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 160-161