Tebliğnamede, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesince sanıklara verilen beraat kararlarına dikkat çekilerek, yerel mahkeme hükmünün yasaya aykırı olduğuna, sanıkların "kasten öldürme" suçundan cezalandırılması gerektiğine yer verildi.
CAN PAKSOY VE ERKÖSEOĞLU TARTIŞMIŞLAR
26 Eylül 2010 yılında sanık Can Paksoy ile Erköseoğlu'nun gece kulübünde alkol aldıktan sonra Paksoy'un ağabeyi Mahmut Paksoy'un evine gittiklerine değinilen tebliğnamede, bilinmeyen bir nedenle Can Paksoy ile Erköseoğlu arasında tartışma çıktığından bahsedildi.
"İÇ ÇAMAŞIRI VE ELBİSESİ ACELEYLE GİYDİRİLMİŞ"
Tebliğnamede, Erköseoğlu'nun, kafasının arka kısmına sert bir cisimle vurulduğu, daha sonra da iç çamaşırı ve elbisesinin aceleyle giydirilerek evin bulunduğu 8'inci kattan aşağı atıldığı ve yüzüstü yere düştüğü bildirilerek, Erköseoğlu'nun intihar ettiği izlenimi vermek amacıyla apartman boşluğuna atıldığı kaydedildi.
Sanık Emre Paksoy'un olayı 14.17'de polise ihbar ettiğine, Erköseoğlu'nun atıldığı pencere kenarında sanığın parmak izinin bulunduğuna yer verilen tebliğnamede, Erköseoğlu'nun parmak izinin bulunmadığı belirtildi.
"DARP İZİNİN DÜŞME KAYNAKLI OLDUĞUAN DAİR BİR TESPİT YOK"
Erköseoğlu'nun kafasının arka kısmındaki darp izinin düşme kaynaklı meydana geldiğine dair dosyaya yansıyan herhangi bir tespitin yer almadığı aktarılan tebliğnamede, sanık Can Paksoy'un Adana'ya gitmek üzere 12.54'te evden ayrıldığından bahsedilerek, bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğuna yer verildi.
BOZMA TALEP EDİLDİ
Tebliğnamede, sanıkların üzerlerine atılı "kasten öldürme" suçundan mahkumiyetleri yerine, kendilerini suçtan kurtarmaya yönelik çelişkili savunmalarına itibar edilerek haklarında yazılı şekilde beraat kararı verilmesi yasaya aykırı bulunduğundan hükmün bozulması talep edildi.
Dosya, inceleme için Yargıtay 1. Ceza Dairesine tebliğ edildi.