İstanbul 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen cinayet davasının duruşmasına, müebbet hapis istemiyle tutuksuz yargılanan Can ve Emre Paksoy kardeşler ile ölümü araştırılan Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun annesi Ferah Kural, babası Ergun Erköseoğlu ve dedesi Ziya Kural katıldı.
Mahkeme Başkanı Ahmet Müşteba Özbek, savcılık makamının esas hakkındaki mütalaasına karşı sanık kardeşlere bir diyecekleri olup olmadığını sordu. İki yıldır hem mahkemede hem de kamuoyunda yargılandıklarını belirten Can Paksoy, "Bu kara leke hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor. Bizi mağdur ediyor. Evladını kaybeden ailenin acısı büyük ama bizim de toplanan tüm delillerle suçsuzluğumuz kanıtlandı. Bu yargılamanın sona erdirilmesini istiyorum." ifadesini kullandı. Emre Paksoy da kardeşi gibi davanın bir an önce karara bağlanmasını talep etti.
Kızı Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun bu dünyadan gönderildiğini düşündüğünü belirten annesi Ferah Kural ise sadece sonucu istediğini dile getirdi. Kızı bulunduğunda iç çamaşırlarının her ikisinin de ters olduğunu belirten Kural, "İç kopçası olan bir kıyafeti çıkartıp sonrada iç çamaşırlarını ters giyerek çok yoğun alkollü olarak o camdan atladığına inanmıyorum. Ayrıca Can Paksoy, sürekli olarak hatırlamadığını söylüyor. Kimseyi karalamak istemiyorum. İnsan olgusuna, canlı olgusuna saygım sonsuz." diye konuştu.
Ulusal Kriminal İnceleme Bürosu'nda bir inceleme yaptırdıklarını belirten anne Kural, "Hazırlanan ön raporda kızım Sinem'in olay yerine kendi rızasıyla gelmediği emareleriyle belirtiliyor. Lütfen bu raporu değerlendirin." şeklinde konuştu. Anne Kural daha sonra da sanık Paksoy kardeşlere hitaben "Kimseyi karalamak istemiyorum çocuklar. Hakkımızda hayırlısı olsun her iki aile için de" diye seslendi.
Baba Ergun Erköseoğlu da kızı Nazlı Erköseoğlu'nun cesedini morgda incelediğini belirterek, "Bir baba olarak kızımın muşambasını açıp, inceledim. Tırnaklarının arasından ayak parmaklarına kadar, vücudunun her yerini, saçlarını, vücudundaki travmaları inceledim. İnceldiğimde başının arkasındaki morluğu gördüm ancak kolluk görevlileri görmemiş. Kolluk görevlileri, sanıkların alkol muayenelerini dahi yapmamış. Adli Tıp raporunda bundan bahsedilmiyor. Adli Tıp görmüyor. Şüphelerle yürüyüp giden bir dava. Bütün taleplerimiz reddedildi. Her şeyin açık bir şekilde ortaya konulmasını istiyorum" diye konuştu.
Sinem Erköseoğlu'nun dedesi Ziya Kural ise "Sayın savcı iddianamede bütün bulguları derlemiş toplamış ve bu cinayetin iki kardeş tarafından işlendiğini iddia ederek davayı açmış. Davanın bugün 7'inci celsesi görülüyor. Olay nasıl oldu, intihar mı katiller mi attı? Bu aydınlansın. İntiharsa intihar deyin. Mahkeme yapması gerekenleri yapmıyor."
Erköseoğlu'nun ailesi ve avukatlarının ölüm sebebine ilişkin yeni bir rapor alınmasını talep etmeleri, gergin anların yaşanmasına neden oldu. Paksoy kardeşlerin avukatı Dilek Helvacı, adli tıp kurumunda gönderilen raporda kesici, delici bir silah izi ile boğuşma, boğma ya da darp bulgusuna rastlanamadığının belirtildiğini söyledi. Bunun üzerine Sinem Erköseoğlu'nun annesi Ferah Kural, "Sen anne misin Dilek Helvacı? Anne değilsin sen." diye tepki gösterdi.
Ziya Kural'ın avukatı Çağla Mazlum Adli Tıp Kurumu'ndan gönderilen raporu eleştirerek, "5 sayfadan ibaret baştan savma bir rapor ile bu durum geçiştirilemez. Sanıkların mesaj içerikleri dahi dava dosyasına getirilememişti. Şüphelerimiz çok büyük ve derindir. Şüphelerimizi ancak taleplerimizi değerlendirerek giderebilirsiniz bu konuda çare mahkemedir. Şüphelerimizin giderilmesini talep ediyorum." dedi.
Verilen arada anne Ferah Kural, sanık sandalyesinde oturan Paksoy kardeşlere "Belki çok iyi çocuklar olabilirsiniz ama üzülseydiniz Sinem'i bir gün ziyaret ederdiniz." diye sitem etti. Anne Kural'ın duruşma boyunca zaman zaman Paksoy kardeşlere seslendiği ancak Paksoy kardeşlerin tepkisiz kalmaları dikkat çekti.
Mahkeme heyeti Adli Tıp Kurumuna yazı yazılarak otopsi raporunda belirtilen saçlı deri altındaki 6x8 cm boyundaki morluğun (Ekimozun), düşme sırasında olmadığı önceden gerçekleştirilmiş olabileceği iddia edildiğinden bu bulgunun düşme ile meydana gelmesinin mümkün olup olmadığı konusunda rapor hazırlanmasını isteyerek duruşmayı 15 Mayıs 2013 tarihine erteledi.
Duruşma sonunda adliyeden çıkan Paksoy kardeşler, basın mensuplarına görüntü vermekten kaçındı. Kameramanlar tarafından görüntülenmeye çalışılmaları üzerine iki kardeş adliye binasına tekrar girerek adliyenin arka kapısından çıktılar.
Ölen Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun babası Ergün Erköseoğlu ile aile avukatları Rezan Epözdemir, duruşmada söyledikleri konuları dile getiren basın açıklaması yaptılar. Baba Erköseoğlu, kızının cesedini nasıl kontrol ettiğini tekrar anlatarak gerçeklerin ortaya çıkmasını istediklerini söyledi.