İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yapımına 2018 yılı Haziran ayında başladığı Narlıdere Metrosu'nun tünel açma çalışmaları sırasında Yenikale ve Çamtepe Mahallelerinde bulunan 15'a yakın apartmanda çatlaklar oluştu. Yapılan inceleme sonrası can ve mal güvenliği açısından risk oluşturduğu gerekçesi ile evler boşaltıldı. Mülk sahiplerine kira yardımı yapıldı. Yüklenici Gülermak evleri zarar gören vatandaşları 2 yıl boyunca 'ha bugün ha yarın' diye oyaladı. 2 yılın sonunda Gülermak, Çamtepe Mahallesi Karaca Sokakta oturan apartman sakinlerine "gidin hakkınızı mahkemede arayın" dedi.
TİNERCİ YUVASI OLDU
Oluşan çatlaklar nedeniyle boşaltılan evler, mülk sahipleri ile sokak sakinlerini karşı karşıya getirdi. Evler, madde bağımlıları ile hırsızların adeta mekanı haline gelince vatandaşlar çocuklarını kapı önüne dahi çıkaramaz oldu.
2 YIL BOYUNCA BİZİ OYALADILAR
Karaca sokaktaki evi metro inşaatı nedeniyle zarar gören Gündüz Nergiz, apartmanın zemin katındaki dairenin tabanının kabardığını, duvarlarda çatlaklar oluştuğunu belirtip Gülermak'ın kendilerini iki yıl boyunca oyaladığını söyledi. Evlerinde oluşan hasarın metro inşaatından kaynaklandığına ilişkin ellerinde iki ayrı rapor bulunduğunu belirten Nergiz; "Ben Almanya'da çalışıyorum. Kiracım bana mesaj çekip evde metro inşaatı nedeniyle çatlaklar oluştuğunu söyleyip Şubat 2020'de evi boşalttı. Apartmanda toplam 4 daire bulunmakta. Yüklenici Gülermak ilk önce hak sahiplerini toplayıp 'güçlendirme yapacağız' dedi. Dokuz Eylül Üniversitesinden uzman getirtip karot örneği aldılar. Sonra güçlendirmeden vazgeçip 2021 Temmuz ayında 'siz binayı yıkın. Yeniden yapımı için size daire başına 292 bin lira verelim dediler. Bizde müteahhitlerle görüştük. O günün parası ile bize daire başına 370 bin lira hesap çıkarttılar. Bizde aradaki fark fazla olmadığı için kabul ettik. Sözleşme imzalamak istesek de 'sözümüz söz' diyerek geçiştirdiler. Bir süre sonra telefonlarımıza dahi çıkmamaya başladılar. Sonra kriz patlak verdi. İnşaat malzemelerinin fiyatı ikiye katlandı. Fiyatı güncelleyeceğiz deseler de bir daha geri dönüş olmadı. Bizde kendilerine 1 Ocak itibariyle mahkemeye vereceğimizi söyledik. 'Sizi çok mağdur ettik. Sakın mahkemeye gitmeyin. Sizin işini 15 gün içinde çözeceğiz diyerek bize randevu verdiler. Toplantıda taraflar arasında tutanak tutuldu. Defalarca toplantı yapılsa da değişen bir şey olmadı. Son toplantıda Ana yüklenici Gülermak ile tünel inşaatını yapan alt yüklenici Derin inşaat yetkilileri bizim önümüzde tartışarak suçu birbirinin üzerine attılar. Daha sonra biz yaptığımız piyasa araştırması sonucu daire başına 610 bin lira talep ettik. Bize bu rakamın yüksek olduğunu söylediler. Fakat tüm ısrarlarımıza rağmen bize rakamsal olarak teklif getirmediler. Sadece rakamları güncelleyeceğiz diyerek bizi oyaladılar. Son görüşmemizde DEÜ'den alınan ve evlerdeki çatlakların metro inşaatından kaynaklandığını gösteren iki raporu yok sayıp çatlakların tünel inşaatından kaynaklanmadığını söylediler. Hacettepe Üniversitesince hazırlanmış üçüncü bir rapordan bahsettiler. Fakat biz bu raporu hiç görmedik. Dairelerin anahtarları bizde idi. İnceleme yapmadan nasıl rapor hazırlandı bilmiyoruz. Bizi 2 yıl oyaladıktan sonra bize mahkemeye gidin. Mahkeme ne karar verirse biz uyarız dediler. Bizi yüzüstü bıraktılar." diye konuştu.
EVİMİZİ TALAN ETTİLER
Yaşananlar yüzünden komşularla da karşı karşıya geldiklerini belirten Nergiz; "Evimizi hırsızlar resmen talan etti. Su ve elektrik sayaçları, kapılar, her şey çalındı. En kötüsü apartman yasaklı madde kullanıcılarının mekanı haline geldi. Komşular çocuklarını dahi kapı önüne salamaz oldu." Diye konuştu.
KOMŞULAR TEDİRGİN
Nuran Ermiş; "Çok huzurlu bir komşuluk yaşıyorduk. Metro inşaatı ile huzurumuz kalmadı. Evler hasar aldı. Daireler boşaltıldı. Tinercilerin hırsızların yuvası haline geldi. Çocuklarımız oyun oynamak için kapı önüne dahi çıkamaz oldu." dedi.
Nazife Bütünbıçaksız; "Bende yan dairede oturuyorum. Boşaltılan apartmandan bizim daireye atlıyorlar. Kaç kere hırsızlarla karşı karşıya kaldım. Kapımızın önünden tüplerimizin ayakkabılarımız buldukları ne varsa çaldılar. Huzurumuz kaçtı." şeklinde konuştu.
Meneti Kocabıyık; "Evime sürekli hırsız giriyor. Ne varsa çaldılar. İçerisi tinerci dolu. Kaç kere yangın çıkardılar. Evimizde yanacak diye korkuyoruz." ifadelerini kullandı.
Sevinç Aysal; "Yan dairede çalmadık şey bırakmadılar. Geldiler ne varsa söktüler. Ne yapıyorsunuz diye sorduğumuzda karışmayın diye bizi tehdit ettiler. Evimizde huzurumuz kalmadı." açıklamasında bulundu.
Hanife Çağlar; "Bir an önce mağduriyet giderilsin istiyoruz. Resmen mahvolduk. İti uğursuzu Suriyelisi hepsi burada. Apartmana giren çıkan belli değil. Ne yapacağımızı şaşırdık." dedi.