Panelde konuşmacılar, projelerine ve mühendislik hayatlarında yaşadıkları deneyimlere dair sunumlar yaptı. Programa KADEM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar'da katıldı. Erdoğan Bayraktar, "Tüm dünyayı saran dijital devrim ivmesini artırarak devam ediyor. Dijital devrimin güçlü olabilmesi kadınlar ve erkekler için kapsayıcı olmasıyla mümkün. Peki yeni kurulan dijital dünyada kadınlar da erkekler kadar etkin bir şekilde yer alıyorlar mı?" dedi ve şunları ifade etti. "UNESCO Bilim Raporu'na göre dünyada bilimsel araştırmacıların üçte birini kadınlar oluşturmakta. Mühendislik, bilgisayar, fizik ve matematikte kadınlar hala azınlık durumunda. Dünyada mühendislik mezunu kadınların oranı %28, bilgisayarla ilgili alanlarda ise mezunların %40'ı kadın. Yapay zekâ alanındaki profesyonellerin ise yalnızca %22'si kadın. Bu alanların, dijital devrimi ve geleceğin birçok iş alanını yönlendiren alanlar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, geleceğin inşasında kadınların yeterince temsil edilmediği açıkça görülebilir."
Erdoğan Bayraktar, "Üniversitede lisansüstü düzeyde eşitliğe yakın seviyede seyreden kadın erkek oranları, akademik kariyerde ilerleme kaydettikçe ne yazık ki kadınların aleyhine değişiyor." dedi ve böyle devam etti: "Verilere göre, kadınlar araştırmalarında erkeklere göre daha az hibe fonu alıyorlar ve yüksek etkili dergilerde daha az yayın yapıyorlar. Yarım yüzyıldan fazla bir süredir yayınlanan yaklaşık 3 milyon makale üzerinde yapılan bir araştırma, kadınların 2100 yılına kadar bilgisayar bilimlerinde üretim noktasında denklik elde edemeyeceklerini ortaya koyuyor. Tüm bu veriler ışığında 2014 yılında İngiltere'de ulusal bir kampanya olarak Uluslararası Kadın Mühendisler Günü kutlanmaya başladı. 2017 yılı itibariyle muazzam bir şekilde büyüdü ve uluslararası hale geldi."
Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Türkiye'de kadın mühendislere verilen öneme dikkat çekti ve şunları söyledi. "Son rakamlara göre Türkiye'de bilim ve mühendislik alanında çalışanların yüzde 44'ü kadın. Bu rakam, Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki %41'lik oranı aşmış durumda ve bu ülkemiz için çok ümit verici. Ne var ki, tüm dünyada kadınların bilim ve teknoloji alanında aşması gereken birtakım engeller bulunuyor. Bunlardan bir tanesi, kadınların finansmana erişimde zorluk çekmesi. Bir diğeri ise zihniyet kodları. Hala iş gücünde kadınların potansiyellerinin geleneksel olarak tanımlanmış el işi, yemek sektörü, tekstil gibi alanlarla sınırlı olduğuna dair bir algı var. Bu engeller, hala kadınların ne kadar ayrımcılığa uğradığını gösteren örneklerden sadece ikisi. Bu önyargıları yıkmak için, daha fazla kız çocuğunu mühendislik kariyerleri hususunda teşvik etmek ve kadın mühendislerin etkinliğini görünür kılmak çok önemli- bizim burada da yapmaya çalıştığımız gibi."
KADEM Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar KADEM projesini anlattı ve şunları ifade etti: "İnovasyonda Kadın Projesi. Bu proje, kadınların girişimcilik yeteneklerinin artırılması ve fikirlerini nitelikli istihdam oluşturabilecek teşebbüslere dönüştürebilmeleri amacıyla gerçekleştirdiğimiz bir proje. KADEM yürütücülüğünde 2015 yılından bu yana üniversite ve kamu kuruluşları iş birliğinde gerçekleştiriliyor. Bu projemiz ile kadın girişimcilerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerinin desteklenmesini amaçladık. Proje kapsamında bugüne kadar yaklaşık 2000 girişimci kadına temas ettik. İçlerinde mühendislerin de olduğu, "bir fikrim var ve ona hayat vermek istiyorum" diyen, projesi olan ama hayata geçirmeye imkân bulamayan birçok kadın, bugün proje desteğimiz ile fikirlerini ve hayallerini projeye dönüştürdü, kendi işlerini kurdu, ulusal ve uluslararası ödüller aldılar."
Erdoğan Bayraktar, "Bugünün Türkiye'sinde mühendis kadınlar, ortaya çıkartacakları yeni bilimsel araştırmaların yanı sıra ekonomik değerler ve fırsatlarla, büyümenin ve kalkınmanın önemli aktörleri konumunda" dedi ve bunları söyledi. "Peki bu aktörlüğü niye önemsiyoruz? Kadınların çalışmasını, üretmesini, başarılı olmasını niye istiyoruz? Çünkü bir derdimiz var; kadınlar şiddete, ayrımcılığa, aşağılanmaya maruz kalmasın istiyoruz. Bunun için kadınların bu başarılarının, yetkinliklerinin, ürettiği zaman tüm topluma nasıl katkı sağladığının görülmesi, anlaşılması şart. Topluma katkısı, toplumsal konularda söz söyleme yetkinliği, aklı, başarısı sorgulanan, saygı duyulmayan insanlar şiddete ve aşağılanmaya daha çok maruz kalırlar. Kadınların bu cendereden çıkmaları için, hak ettikleri saygıyı görmeleri için, iş hayatında ve toplumsal yaşamda karşılaştıkları ayrımcılıklarla mücadele edeceğiz. Hayallerine erişmede karşılarına çıkan engelleri bertaraf ederek adaletli bir toplum düzeni için çalışacağız. O yüzden, hayal etmeye devam, fikir üretmeye devam, iş üretmeye devam."