uğla'nın kronik hale bürünen su kesintisinden, Bodrum'da yaşayan gazeteci Cüneyt Özdemir de dert yandı. Son yıllarda artan iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte kuraklığın şiddetleneceği ve altyapısı yetersiz yerleşimlerin ciddi sorunlar yaşayacağı bilim insanlarınca belirtilmişti. Gazeteci Cüneyt Özdemir, YouTube kanalındaki yayınında Muğla Büyükşehir Belediyesine bağlı Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünden yakındı. Cüneyt Özdemir, Bodrum'da ciddi derecede su sıkıntısı yaşandığını belirtti. Özdemir, "Evimizde su yok. Godo'yu bekler gibi MUSKİ'yi bekliyoruz. Muğla Büyükşehir Belediyesi öyle sermiş durumda. Bodrum çok popüler oldu, fiyatlar aldı başını gitti, çok da güzel koylar var. Çok küçük bir problem var; Su yok! Su gelmiyor evine" dedi.
BİLİM İNSANLARI UYARMIŞTI
Son yıllarda artan iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte kuraklığın şiddetleneceği ve altyapısı yetersiz yerleşimlerin ciddi sorunlar yaşayacağı bilim insanlarınca belirtilmişti.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, "Kuraklığın iklim değişikliğine bağlı olarak özellikle yaz aylarında şiddetleneceğini ve havza bazlı ve lokal ölçekte Kuraklık Yönetim Planları'nın hazırlanması gerektiğini belirtmiştik. Bu doğrultuda hazırlıklarını tamamlayamayan yerleşimlerde, gerek içme ve sulama suyu gerekse enerji, endüstri vb. amaçlı su temininde önemli sorunlar yaşanacağını ifade etmiştik. Bodrum ölçeğinde bir değerlendirme yapmak gerekirse; Mumcular Barajı'nın su seviyesi yüzde 25'lere düşmüş durumdadır. Sulama ve içme suyu temininde yaşanan zorluklar sonucu, gerek çiftçilerimizin gerekse Bodrum halkının olumsuz bir biçimde etkilenmeye başladığı görülmektedir. Yaz aylarında, tatillerde ve bayramlarda astronomik bir biçimde artan nüfusla beraber, su ihtiyacında da büyük miktarda artışlar meydana gelecektir. Bu durum, yükselen sıcaklıklarla beraber insanlarımızın su sıkıntısını daha belirgin bir biçimde hissetmesine yol açacaktır. Ancak, her ne kadar gecikmiş de olsa, çözümsüz ve çaresiz değiliz. Çok disiplinli bilimsel temellere dayalı bir bakış açısıyla, etkin bir su kaynakları yönetimi sergileyebiliriz. Böylece, kentsel altyapı sorunlarını kolaylıkla çözebilir ve insanlarımızın kaliteli bir yaşam sürdürmelerini sağlayabiliriz." ifadelerini kullandı.