Son dakika haberi... Türkiye'yi sarsan çifte cinayet, Abdullah Türkoğlu'nun önce kendisi hakkında tazminat davası açan ve tüm tehditlerine rağmen davayı geri çekmeyen Öznur Tufan'ın avukatı Servet Bakırtaş'ı Bakırköy'deki avukatlık ofisinde, hemen ardından da davacı Öznur Tufan'ı(71) Büyükçekmece'deki mobilya atölyesinde kurşunlamasıyla işlendi.
Servet Bakırtaş
Silahıyla adeta ölüm saçan Türkoğlu çifte cinayetin ardından gözaltına alınırken, maktullerin cenazeleri ise otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.
Otopsi işleminin ardından Bakırtaş'ın cenazesi son yolculuğuna uğurlanmak üzere Eyüp Sultan Camii'ne getirildi. Bakırtaş'ın cübbesi tabutunun üzerine serildi. Gözyaşları içerisinde feryat eden eşi Günsenin Bakırtaş "Eşim avukat, kızım doktor. Her iki meslekte çok ulvi, her iki meslekte çok değerli. Ülkenin çok iyi yetişmiş insanları bunlar. Onlar bizim geleceğimiz. Her ikisini de katletmek gerçekten çok kötü bir şey. Hem insanlık adına kötü hem aileler adına kötü. İkisini de katletmek çok kötü bir şey. Davasını sonuna kadar takip edeceğiz. Sadece bir avukat değil, oğlum ve kızım da avukat. Çok sayıda avukat bu davayı takip edeceğiz. Sonuna kadar ceza alması için mücadele edeceğiz. Müebbet almasını istiyoruz" diye konuştu.
"5 YIL ÖNCE OLAN BİR DAVANIN SONUCU BU"
Bakırtaş "Eşim tehdit alıp almadığına ilişkin açıklamaları evde yapan birisi değildi. İşle ilgili olanlar işte kalırdı. Tehdit alıp almadığı konusunda herhangi bir bilgi vermiyordu. En son ne zaman görüştüklerini bilmiyoruz. Tehdit edip etmediğini de açıkçası ben bilmiyorum. Bir başkası biliyor mu bilmiyorum ama ben bilmiyorum. Bu kişi uzun yıllardır avukatlığını yaptığı kişinin karşı tarafı. Daha önce tanıdığı bir müvekkil ama 5 yıl önce olan bir davanın sonucu bu. Yeni bir davanın sonucu değil. Hapisteymiş, çıktıktan sonra maalesef böyle bir katliam yaptı" dedi.
Öznur Tufan
İŞTE KATİLİN İFADESİ
Emniyetteki ifadesinde herhangi bir işte çalışmadığını belirten Abdullah T, maktul Öznur Tufan'ı 2000 yılından itibaren tanıdığını anlattı. Öznur Tufan ve onun akrabası Burak Ocak ile aralarında dükkanlarını açtıkları tarihten itibaren tartışmalar çıktığını belirten Abdullah T, o tarihlerde bir tartışma sırasında darbedildiğini ifade etti. Bunun üzerine silahla Burak Ocak'ı yaraladığı için 8,5 yıl hapis cezası aldığını ve 4 yıl 2 ay 10 gün cezaevinde yattığını aktaran Abdullah T, cezaevindeyken evini satıp vergi borcunu ödediğini ve Ocak'ın hastane masraflarını karşıladığını öne sürdü.
"ÖZELLİKLE BUGÜNÜ SEÇTİM"
Şüpheli Abdullah T, cezaevinden çıktıktan sonra maktulün kendisi hakkında 900 bin liralık tazminat davası açtığını, ablasına sattığı ev ile maaşına haciz yazısı geldiğini kaydetti. Şüpheli Abdullah T, intihar etmek amacıyla 2019 yılında silah aldığını savunarak, "Ancak benim ve ablamın üzerine aşırı gelmeleri üzerine avukat Servet Bakırtaş ve Burak Ocak'ı öldürmeye karar verdim. Mahkemeler adli tatile giriyordu, Kurban Bayramı tatili de araya girdiğinden avukatı bulamayacağımı düşünerek, cinayet için bugünü özellikle seçtim. Sabah kalktım, 12.30 gibi Servet Bakırtaş ve Burak Ocak'ı öldürmeye karar verdim." ifadelerini kullandı.
Günsenin Bakırtaş
"ÖNCE SU İSTEMİŞ"
Yaya olarak maktul Servet Bakırtaş'ın ofisine gittiğini anlatan Abdullah T, "Önce tanır gibi oldu. Bir bardak su istedim verdi. O sırada elimde bulunan poşet içindeki tabancayı çıkardım, mermiyi ağzına verdim. 'Beni tanıdın mı? Ben Abdullah' dedim. O anda duraksadı. 'Beni mahvettin, ocağımı söndürdün, benden ne istediniz' dedim. Kımıldanmaya başladı. Bana doğru hareket edince iki el ateş ettim. Servet Bakırtaş yüz üstü yere kapaklandı. Silahı elimdeki poşete koydum, ofisin kapısını kapattım." ifadelerini kullandı.
KİMSEDEN TALİMAT ALMADIM
Buradan çıktıktan sonra taksiyle Büyükçekmece'deki Spotçular Çarşısı'na gittiğini ve Öznur Tufan'ı mobilyacıda görünce herhangi bir şey demeden direkt ateş ettiğini aktaran şüpheli Abdullah T, çıkışta esnafın kendisine müdahale ederek yere düşürdüğünü ve ardından gelen polislere teslim ettiklerini söyledi. Abdullah T, olay nedeniyle pişman olduğunu iddia ederek, "İki cinayeti de tamamen kendim gerçekleştirdim. Herhangi kimseden talimat almadım. Burak Ocak'ı görseydim onu da öldürecektim. Olay sonrası yakalanmasaydım kaçabildiğim kadar kaçacaktım." Dediği öne sürüldü.
Şüpheli Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
DEHŞETİN ARKA PLANINDAKİ GERÇEK GÜN YÜZÜNE ÇIKTI
Kanlı saldırıların yankıları kısa sürede tüm Türkiye'yi sararken, dehşetin arka planındaki gerçek de gün yüzüne çıktı. Öznur Tufan ve Abdullah Türkoğlu'nun yaklaşık 10 yıl önce Bahçelievler Çobançeşme'de bitişik iki iş yerinde çalıştığı ve iki komşu esnaf arasında zaman zaman müşteri yoğunluğu gibi sebeplerden tartışma çıktığı öğrenildi. Yıllar önce taraflar arasında yaşanan bir tartışmada iddiaya göre kontrolünü kaybeden Abdullah Türkoğlu, Öznur Tufan'a ağır hakaretler savurdu. Öznur Tufan ile birlikte çalışan yeğeni Burak, hakaretler savuran adama karşı çıkmak isteyince Türkoğlu silahına sarıldı. Arda arda tetiğe basan Türkoğlu, yeğen Burak'ı kurşunladı. Olayın ardından ağır yaralanan Burak vücudunda kurşunlarla yaşama tutunurken, silahlı saldırgan Türkoğlu ise 5 buçuk yılını cezaevinde geçirdi.
YAŞLI KADININ GÖĞSÜNE SİLAHLA KURŞUN YAĞDIRDI
Yıllar sonra cezaevinden tahliye olan Abdullah Türkoğlu, atölyesini Büyükçekmece'ye taşıyan Öznur Tufan'ın kendisi hakkında 800 bin liralık tazminat davası açtığını öğrendi. Faiz oranlarıyla birlikte yaklaşık 1 buçuk milyon lirayı bulan davanın gerçi çekilmesini isteyen Türkoğlu, Öznur Tufan'ı tehdit etmeye başladı. Tehditlerle davayı geri çektiremeyen Türkoğlu, eline aldığı silahla Öznur Tufan'ın avukatlığını yapan Servet Bakırtaş'ın Bakırköy'deki ofisine yöneldi. Bürosunda bastığı iki kız çocuğu babasını burada öldüren saldırgan, davacı Öznur Tufan için de yola koyuldu. Tufan'ın Büyükçekmece'deki iş yerini basan Türkoğlu burada yaşlı kadının göğsüne silahla kurşun yağdırdı. Çifte cinayetin ardından saldırgan Türkoğlu gözaltına alındı, Bakırtaş ve Tufan cenazeleri ise otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.
"DÜKKANDA KİMİ BULDUYSA ONA SIKMIŞ"
Teyzesinin cenazesini almak için Adli Tıp Kurumu'na gelen Burak Ocak, "2013'de beni vurdu. Dava devam ediyordu. Tazminat davasını hazmedememiş. Avukatı vurmuş, oradan benim evime doğru gitmiş. Orada beni bulamayınca dükkana gidip dükkanda kimi bulduysa sıkmış. Orada da benim öz teyzem vardı. 72 yaşında kadın tesbih çekerken göğsünden vurup kaçmış. olay bundan ibaret. Abiside bunun gecen senelerde özbeöz oğlunu 16 yerinden bıçaklayıp öldürdü. Ailece caniler. Beni vurmaya gitmiş. teyzemde bende davacıydı" diye konuştu.
Görevi başında katledilen avukat için bugün Eyüp Sultan Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Servet Bakırtaş'ın cübbesi, tabutunun baş ucuna bırakıldı. Bakırtaş'ın annesi, eşi ve dört evladı gözyaşları ve feryatlar içerisinde taziye dileklerini kabul etti. Bakırtaş'ın yakınlarının yanı sıra birçok meslektaşı da cenazede onu yalnız bırakmadı.
Bakırtaş'ın naaşı, kılınan cenaze namazının ardından Beylikdüzü'ndeki Kavaklı Yeni Mezarlığı'nda toprağa verilmek üzere yola çıkarıldı