Miraç ne demek, ne anlama gelir gibi soruların yanıtları araştırılıyor. Müslümanlar kandil gün ve gecelerinde bol bol ibadet ederken miraç ne demek, ne anlama gelir gibi sorulara da ayrıca yanıt arıyor. Miraç Kandili, Peygamber Efendimiz'in göğe yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edilmesi olayıdır. Dua da bir miraçtır ve dua Allah ile kul arasında yüksek bir bağdır. Miraç olayı hicretten bir yıl ya da on yedi ay önce Recep ayının 27. gecesi gerçekleştiğine inanılır. İşte Miraç'ın anlamı!
Müslümanların büyük huzura kavuştuğu Miraç Kandili geldi çattı. Arapça'da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamına gelen Miraç ile ilgili detaylar şöyle;
Miraç, İslam inancında, Peygamber Muhammed'in göğe yükselmesi hadisesi. Aslen "yükseğe çıkma" anlamına gelen söz, Arapça uruc (merdiven) kökünden gelir. Miraç Kandili, İslam dininde kutsal sayılan gecelerden biridir. Recep ayının 27. gecesidir. Müslümanlar bu gecede Hz. Muhammed'in, Mekke'deki Mescid-i Haram´dan, Kudüs´teki Mescid-i Aksa´ya götürüldüğüne, oradan da gökleri aşarak, Cebrail'in bile giremediği Sidretül Münteha'yı geçerek Allah´ın katına ulaştığına inanırlar. Bu olaya miraç ya da göğe çıkış denir.
Miraç Kandili'ni en güzel şekilde idrak edebilmek için gündüzü oruç ile gecesi ile nafile namaz kılarak, miraç ile ilgili ayetleri hem arapçasından hem de Türkçe manası ile okuyarak anlamaya çalışmak gerekir. Miraç hadisesinde Peygamber Efendimiz, Allah'ın huzuruna kabul edildiği ve beş vakit namazın farz kılındığı mübarek bir andır.Mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce Receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir.
Peygamberimiz ashabına namazda oturdukları vakit "ettahiyyâtü" okumalarını öğretti. Bu tahiyyât, Hz. Muhammed'(sav)in Miraç gecesinde Yüce Allah ile yaptığı selâmlaşmasıdır.
O gece Peygamberimiz Allah'a selâmlarını şöyle arz etti: Et-tahiyyatu lillâhi ve's-salavâtu ve't-tayyibât. (Bütün dualar, senâlar, malî ve bedenî ibâdetler Allah'a mahsustur.)
Allah (cc) da Peygamberimiz'in selamına şu şekilde karşılık verdi: Es-selâmu aleyke eyyühen-nebiyyu va rahmetillâhi ve berakâtuh. (Ey Peygamber, Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun.)
Bu kez Peygamber efendimiz şu şekilde karşılık verdi: Es-selâmu aleynâ ve alâ ıbâdi'llahi's-salihîn. (Selam bizlere ve Allah'ın sâlih kulları üzerine olsun.)
Bu konuşmaya tanık olan Cebrail (as) Kelime-i şehadet getirir: Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasûluhu. (Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Hz. Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.)
Kur'an-ı Kerim okuyarak, *Peygamberimiz ( a.s.m)'in mübarek duası olan Cevşen-ül Kebiri okuyarak,
Aile bireyleriyle birlikte günün mana ve ehemmiyeti hakkında sohbet ederek,
Allah rızası için namaz kılarak,
Hayatımızın geçmiş günleri ve yılları hakkında muhasebe yaparak,
Günahlarımızın bagışlanması için Allah'tan af dileyerek,