Türk hacılar Mekke'de sona eren hac vazifelerinin ardından Medine'ye geçti. Ülkeye dönüş hazırlığında olan ve hediye telaşına düşen hacılar bu kentte ne esnafla diyalogda ne de yol bulmada zorlanmıyor. Çünkü Medine'de Türkçe, Arapça'dan sonra gayri resmi ikinci dil haline gelmiş. Nitekim Mescidi Nebevi'nin hemen çıkışında genç bir Arap yere serdiği yaygının üzerindeki eşarpları satarken bağırıyor: "Bir Riyal! Bir Riyal!" Türkçe bağırıyor çünkü Medine'de alışveriş yapan hacıların büyük çoğunluğunu Türkler oluşturuyor. Türkçe de, Arapça'dan sonra gayri resmi ikinci dil halinde. Peygamber Mescidi'ndeki uyarı levhaları önce Arapça, sonra Türkçe... Medine'de ticaret yapan yaklaşık 10 bin civarında da Türk var. Bu Türkler'in büyük bölümü hediyelik eşya, hurmacılık, oto tamirciliği ve inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor. Medine sokakları ve alışveriş merkezleri Türkçe tabelalarla kaplı. Buralarda çalışan her tezgahtar 'çat pat' da olsa mutlaka Türkçe biliyor. Medine'deki çarşı ve alışveriş merkezlerindeki dükkanların bir çoğu Türk girişimciler tarafından tutulmuş durumda. Medine'de 12 senedir kuyumculuk yapan Cumali Kaya, Hataylı. Kaya "Müşterilerin yüzde 90'ı Türk. Türk müşterilerin en çok tercih ettiği ürün inci ve gümüş. Müşteriler Türk olunca, Türk parası da kabul ediyoruz" diyor. İzmitli işadamı Zeki Yetim ise Medine'de hurma bahçesi kuran Türk girişimcilerden... Yılda 600 ton hurma satışı yapan Yetim ürettiği hurmanın 400 tonunu Medine'ye, geri kalanını ise Türkiye'deki gıda toptancılarına ve zincir mağazalara satıyor.