SABAH, Muğla'nın Bodrum ilçesinde yalnız yaşadığı evde öldüğü 5 sene sonra ortaya çıkan Çetin Akıncı'nın evine girdi. Stüdyo daire şeklindeki müstakil evin oldukça dağınık ve düzensiz olması dikkat çekti. Akıncı'nın yemek yaparken kullandığı sıvı yağı ile salça ve tuzun küçük tüpün yanında durduğu görüldü. İçi boş buzdolabının kapısının açık olması dikkat çekerken, talihsiz adamın kıyafetlerini sağa sola gelişi güzel bırakması göze çarptı. Öte yandan Akıncı'nın sürekli beline takarak dolaştığı anahtar yumağının dış kapının önüne düştüğü görüldü. Yatağın üzerinde duran Akıncı'nın James Bond tipi çantasından çıkan sevgilisinden gelen aşk mektubuna SABAH ulaştı. Akıncı'nın sevgilisi tarafından el yazısı ile yazılan mektupta şu duygusal satırlar yer aldı: "Pazartesi öğlen geldiğimde yazdıklarını okudum ve hep ağladım. Her gün seni düşündüm ve dua ettim. Sen benim aklımdan hiç ama hiç çıkmayacaksın. İnan ki seni seviyorum. Sana küçük de olsa hediye aldım. Bu saat sabahları sana lazım olur. Çetin'ciğim ailemde posta kutusunun anahtarı yok. Onlar mektubunu nasıl alsınlar. Ne olur kendine iyi bak. Doktora git, ilaçlarını al. Banka paranı hallet."
YOLUN VE KISMETİN AÇIK OLSUN
Talihsiz adamın sevgilisinin mektupta veda sözleri de yer aldı. Akıncı'ya 'Bundan sonra yolun ve kısmetin açık olsun. Sana da iyi şanslar dilerim' şeklinde veda eden ismi belirsiz kadın, "Kendimden çok seni düşünüyorum. Ne olur sevgilim evlen ve sinirli olmamaya bak. Hakkını helal et. Biliyorum, yaptığım işler için pişman olacağım. Ama ne yapayım, ayrı yaşamayı tercih ettim. Ne yapayım Çetin'ciğim, Allah inşallah yaptığım şeyler için benim cezamı verir. Vermesini isterim. Ne olur sen kendine iyi bak. Başkasını düşünme. Herhangi bir yardım lazım olursa beni ara. Seni her zaman seveceğim. Çetin'ciğim senden bana hiçbir şey lazım değil. Ben sana 'o halıları bana ver diye' şaka diyordum. Ama halılar için çok teşekkür ederim. Halıları ve çok şeyi hatıra olarak hayatım boyunca saklayacağım. Bu ev aklım birçok hatırayı getiriyor. İyi bir iş bulana kadar burada kalmak mecburiyetindeyim. Şimdiki işimden senin dediğin gibi iyilikle çıkmak istiyorum. Dikişten artık bıktım. Sevgilim sana yorganını, battaniyeni ve yastıklarını da verdim. Bunları da al. Lazım olur. Seni hiçbir zaman unutamam. Her akşam yatacağım zaman senin için dua ediyorum. Ne olursa olsun biz ikimiz arkadaşız. Ben seni her zaman her yerde düşünüyorum. Seni aklımdan ve kalbimden geçiriyorum. Kulaklarında beni anarsın. Seni seviyorum" şeklindeki sözlerle mektubunu tamamladı.
KUZENİ VE KOMŞULARI SABAH'A KONUŞTU
Dayısı Çetin Akıncı'yı kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Demet H., "Dayım haberlerde bahsedildiği gibi öyle 5 yıl önce ölmedi. En son 3 yıl önce pandemiden önce görüşüyorduk. Annem kayıp başvurusunda bulunmuştu. Jandarma izin olmadığı için eve giremedi. O nedenle bu olay ortaya çıkmadı. Eve girilebilseydi belki daha önce vefat ettiği anlaşılırdı. Dayım emekli öğretmen değildi. Boksör de değildi. Mesleği ile ilgili bilgi vermek istemiyorum. O da gizli kalsın. Cenazesi şu an adli tıp kurumunda. Aldıktan sonra İstanbul'da cenaze töreni düzenlenip defnedilecek" diye konuştu.
ELEKTRİK VE SUYU KESİLMİŞ, ARACI OTOPARKA ÇEKİLMİŞ
Farilya Mahallesi Muhtarı Akın Yılankaya (52), "2009 yılından beri muhtarlık yapıyorum. Çetin bey son olarak vefatından önce yurt dışında yaşayan ablası ile telefonda görüşmüş. 14 senedir mahallemizde oturuyordu. Daha önce evlenip ayrılmış ancak çocuğu yoktu. Ablası geçtiğimiz Ağustos ayında kayıp diye jandarmaya başvurmuş. Evdeyken kalp krizi sonucu vefat ettiği düşünülüyor. Üzerinde sadece iç çamaşırı olması nedeniyle ölüm olayının yaz aylarında meydana gelmiş olabileceği tahmin ediliyor. Evin elektrik ve suyu kesilmiş. Elektrik ve suyu otomatik ödeme talimatında değildi. Ayrıca Çetin Bey'in aracı trafik otoparkına çekilmiş. Hatta otopark ücreti ile ilgili bana resmi evrak gelmişti. Zarf uzun süre alınmayınca ben de çöpe atmıştım. Çetin bey kimseyle selamlaşmazdı. Kimse ile samimiyeti yoktu. O yüzden kimse evine gidip merak edip bakmamış. Herhangi bir koku da almadık. İlk kez böyle bir olaya şahit olduk" dedi.
KAHVENAHENEDE BİR KÖŞEYE OTURUR KİMSE İLE KONUŞMAZDI
Mahalle sakini Hikmet Baltutan, "Çetin Akıncı'nın yıllar önce Gümbet'ten mahallemize taşındığını biliyorum. Hatta eşyalarını taşımaya bile yardımcı olmuştum. Mahallemizin kahvehanesine zaman zaman gelir çay içerdi. Arka arkaya sigara yakardı. Kimse ile konuşmazdı. Biz İstanbul'a gitti diye biliyorduk. Meğerse evde vefat etmiş. Evi mahallemizde biraz sapa bir yerde kalıyor. O nedenle öldüğü anlaşılmadı" dedi.
DOLMUŞ ÜCRETİNİ VERMEZDİ
Okul servis şoförlüğü yapan Oğuz Alsan (35), "Daha önce dolmuş şoförlüğü yaptım. Kullandığım minibüse çok binmişti. Hiç dolmuş ücretini ödemezdi. Çok değişik bir insandı. Haberlerde bahsedildiği gibi emekli öğretmen değildi. Bize kendisini boksör olarak anlatırdı" diye konuştu. Mahallenin berberi Selahattin Özçelik (67), "Eskiden bana tıraş olmaya gelirdi. Hava atmayı çok severdi. 'Klasik Chevrolet marka araçtan başkasına binmem derdi. Öyle klasik bir aracı da vardı. Denize yakın olmamıza rağmen hiç girmezdi. Kendine pek bakmazdı" dedi.
EVİNİ SATILIĞA ÇIKARMIŞTI
Çetin Akıncı'nın karşı komşusu 74 yaşındaki Aysel Karış, "Bize hiç selam vermezdi. Kimse ona gidip gelmezdi. Komşuluk ilişkisi yoktu. 4-5 sene evini satmak istedi. Cama satılık ilanı da astı. Bir genç geldi ev satın almak istedi. Telefon numarasını aradı. Hatta bana, 'burayı alırsam seni yanıma alırım' dedi. Daha sonra anlaşamadılar. Satış olmadı. Çetin Akıncı öldüğü zaman evden hiç koku gelmedi. Kurt da atmadı. O yüzden öldüğünün farkına varamadık" dedi.
OLAY
Muğla'nın Bodrum ilçesi Gündoğan Farilya Mahallesi'nde yaşayan 68 yaşındaki Çetin Akıncı, iddiaya göre yaklaşık 5 yıl önce aniden ortadan kayboldu. Yalnız yaşayan ve bölgede yakını olmayan Akıncı'nın ortadan kaybolması, mahallede pek hissedilmedi. Akıncı'nın Avrupa'da yaşamını sürdüren kız kardeşi, ağabeyinden yıllarca haber alamayınca kayıp başvurusunda bulundu. Jandarma ekipleri eşliğinde evin kapısı açılırken, kapı kilidinin uzun süre kullanılmamasından dolayı paslandığı için güçlükle açıldığı bildirildi. Evin içine girildiğinde Akıncı'nın deri ve kemik haldeki cesedi ile karşılaşıldı. Çetin Akıncı'nın cesedi, Bodrum Devlet Hastanesi'nde yapılan ön otopsinin ardından Muğla Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.