Kan donduran olay geçtiğimiz Haziran ayında Küçükçekmece'de meydana geldi. İddiaya göre, Şirinevler'e gitmek için metrobüse binen özel güvenlik görevlisi Şükrü Turan, maskesiz olan Ömer Senem'i maske takması yönünde uyardı. Ömer Senem de "Ben maskeyi takmıyorum, bana maske taktıracak kimse varsa gelsin taktırsın" karşılığını verdi. Diğer yolcuların da maske takması için uyardığı Ömer Senem, sinirlenerek, Şükrü Turan'a yumruklar atmaya başladı. Kırılan gözlük camları gözüne batan Turan, kanlar içinde kaldı. Gelen polis ekipleri, Şükrü Turan'ı hastaneye götürürken, Ömer Senem gözaltına alınmış ve emniyette ifade vermesinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı. Turan gözünden 3 defa ameliyat edilmesine rağmen sol gözündeki görme yetisini kaybetmişti. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede sanık Ömer Senem'in "Kemik kırılmasına neden olacak şekilde kasten yaralama" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi ve dava açıldı.
Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya sanık Ömer Senem geldi. Duruşmada müşteki Şükrü Turan ve taraf avukatları da hazır bulundu.
"YUMRUK ATMADIM, ARBEDE YAŞANMIŞ OLABİLİR"
Ömer Senem Savunmasında "Olayın yaşandığı gün metrobüse bindim. Ben ayaktaydım maskem metrobüse bindiğimde vardı. Bir ara metrobüs kalabalıktı kötü kokuyordu, nefesim kesildi. 2 dakikalığına rahatlamak için metrobüse bindiğimde maskeyi indirdim. Bu sırada müşteki bana 'maskeni tak' dedi. Ben de nefes alamadığımı bunaldığımı 2 dakikalığına çıkardığımı tekrar takacağımı belirttim. Ancak şahıs nefes almamı beklemeden tekrar beni uyardı. Hatta beni uyarırken 'şerefsiz' dedi. Elime doğru vurdu. Ardından yolcular araya girip müdahale etti. Ayrıldık ancak şahıs tekrar üzerime doğru yürüdü. Boğazıma sarıldı. Ben de onun boğazına sarıldım. Yolcular tekrar bizi ayırdı. Bana 'Şirinevler'de ineceğim oraya gel' dedi. Kısa bir süre sonra yine kalktı. Bana önce tokat sonra yumruk attı. Bu arada maskem takılı değildi. Sürekli tartışma vardı. Ben de kendimi korudum. Elimi havaya kaldırdım yumruk atmadım. O an orası kalabalıktı. Bu arbedede yaralanmış olabilir. Suçlamayı kabul etmiyorum. Yaralandığıma dair rapor aldım bende şikayetçi oldum dava da açıldı" dedi.
"SOL GÖZÜM KÖR OLDU, GÖREMİYORUM"
Müşteki Şükrü Turan ise ifadesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını belirterek "Olayın olduğu gün metrobüse bindim. Koltuğun yaslanma yerine bir kişinin kolunu yasladığını ve maskesinin kolunda olduğunu gördüm. 'Maskeni takar mısın?' dedim kibar şekilde. Ortada bir pandemi süreci vardı. Kendisi 'ben sıcaktan bunalıyorum sende takma' dedi. Ben 'aşılı olduğum halde takıyorum takar mısın?' dedim. Bana 'takmıyorum taktıracak olan varsa gelsin taktırsın' dedi. O anda takarsın takmazsın diyerek itiş kakış oldu. Ondan sonra araya yolcular girdi. Ben yerime oturdum aradan bir süre geçtikten sonra şahsın hala maskesini takmadığını gördüm. Tekrar uyardım aramızda itiş kakış yaşandı. O itiş kakış esnasında ben ayaktaydım yan koltuktaki yolcu indi ve sanığa 'adam haklı maskeni neden takmıyorsun?' dedi. Yolcu aramızdan çıktığı anda yumruk atmaya başladı. Gözümde gözlüğüm vardı. Ben karşılık vermedim. Bu tartışma sürecinde hakaret etmedim. Savunmasını kabul etmiyorum. Olaydan ötürü sol gözüm kör oldu göremiyorum. Raporları da bulunmaktadır. Ayrıca burnumda da kırık oluşmuştur. 10 gün içinde 3 ameliyat oldum gözümden dolayı. Ancak sonuç alamadım" şeklinde beyanda bulundu.
Duruşmada olay günü metrobüsün şoförü olan İsmail Hakkı tanık olarak dinlendi. Hakkı ifadesinde olay günü araç içerisinde bağrışma olduğunu belirterek "Küçükçekmece durağına seyir halindeydim. 'Maskeni tak' şeklinde uyarı yapıldı. Sıradan bir tartışma zannettim. Yolculardan birisi yanıma gelerek 'kaptan araç içinde kavga var durman gerekiyor' dedi. Ben 2 istasyon arasında duramayacağımı belirttim. Ardından güvenliğin önünde durdum. Araç içerisine girdiğimde müşteki ile sanığın tartıştığını gördüm. Gözünün üzerinde kaş hizasında büyük yarık olduğunu gördüm. Görevim gereği sanık ve şikayetçiyi istasyonun güvenliğine teslim ettim. Metrobüs içinde seyir halindeyken 'maske tak' sözlerini duydum ancak hakaret içerikli küfürlü sözler duymadım" dedi.
GÜVENLİK GÖREVLİLERİ TANIK OLARAK DİNLENECEK
Hakim müştekinin uzuv kaybı yaşayıp yaşamadığının tespit edilmesi için tüm tedavi evraklarının istenmesine karar verdi. Duruşma Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması, kamera kayıtlarının incelenmesi ve olay günü görevli güvenlik personellerinin tespit edilerek dinlenilmesi için ileri bir tarihe ertelendi.
"OLAYDAN SONRA İŞİMDEN KOVULDUM, GÖZÜM GÖRMEDİĞİ İÇİN KİMSE BENİ İŞE ALMAK İSTEMİYOR"
Duruşma sonrasında basın açıklamasında bulunan Şükrü Turan "Olaydan sonra tek gözle çok zorluklar yaşadım. Sol gözüm görmediği için sol taraftaki insanlara çarpıyorum ve insanlarla tartışma yaşıyorum. 7 aydır bu zorluklar içerisinde yaşıyorum. Bugün ilk duruşmamız görüldü. Sanık suçlayıcı ifadeler verdi. Ben hiçbirini kabul etmiyorum. Olaydan sonra ilk etapta bankadaki işimden kovuldum. Daha sonra güvenlik şirketi beni işten kovdu. Şuan 7 aydır boştayım hiçbir işe el atamıyorum. Gözüm görmediği için kimse beni işe almak istemiyor. Maddi ve manevi olarak zor durumdayım. İlk etapta yattığım hastanede 10 gün içinde 3 tane ameliyat geçirdim. Başka bir hastaneye sevk edildim orada da 1 ameliyat geçirdim. İlerleyen zamanlarda 1 tane daha ameliyat geçireceğim. Gözümün kurtarılma ihtimali yok. Ben buna da şükrediyorum" dedi.