Ersoy, yaptığı yazılı açıklamada, Gökçeada yakınlarındaki 5,3 büyüklüğündeki depremin, Saros Körfezi'nin batısındaki Kıyıköy yerleşim alanı yakınlarında meydana geldiğini belirtti.
Depremin Kuzey Anadolu fay zonunun en batısında oluştuğunu vurgulayan Ersoy, depremin yer kabuğunun stresini boşaltmadığını, aksine bölgenin aktif olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi.
Ersoy, söz konusu bölgede daha önce de açıklanmış bazı etkili depremlerin meydana geldiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bu bölgede Kuzey Anadolu Fayı'nın saçılması, bir başka deyişle kollara ayrılması sonucu orta kısım çökerek Saros Körfezi'ni oluşturmaktadır. Bu fay zonunun güneyinde yer alan Gökçeada ise bu fay hareketleriyle yükselmiş bir yükselim alanıdır. Morfolojisini fayların ve depremlerin yarattığı tektonizmaya borçlu olan Gökçeada'nın kuzey kısmı bu yüzden daha sarp araziye sahip olup, kıyıları aktif faylarla kesilmektedir. Söz konusu bu deprem kara üzerindeki Tepeköy-Kuzu limanı arasındaki güncel fayların biri üzerinde gerçekleşmiş olabilir. Fakat bunun arazi gözlemleriyle denetlenmesi gerekmektedir."
Bu depremlerin Saros ile Tekirdağ Deniz Çukuru arasında kırılan Kuzey Anadolu fay zonunun bölgeyi geçici bir süre için rahatlattığını, ancak fayın her iki ucunun olduğu bölgelere gerilim yüklediğini dile getiren Ersoy, Gökçeada'da meydana gelen depremlerin bu gerilimin sonucu oluştuğunu aktardı.
Ersoy, "Teknik olarak beklenebilecek bir durumdur. Bu depremler yer kabuğunu kırma sınırları içindedir. Bu deprem bu bölgede yer kabuğunun stresini boşaltmamıştır. Tam aksine bu bölgenin depremsellik açısından tektonik olarak aktif olduğunu göstermektedir" ifadelerini kullandı.
"HEM MARMARA'DA HEM DE SAROZ'DA TSUNAMİ MEYDANA GELEBİLİR"
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Gökçeada'da meydana gelen 5.3 şiddetindeki depreme ilişkin, "Hem Marmara'da hem de Saroz çevresinde tsunami meydana gelebilir, bu sürpriz olmaz" dedi.
Eroy, 5.3'lük depremin merkez üssünün Gökçeada'nın kuzey kıyıları olduğunu, aynı bölgede 8 Ocak'ta da 6.2'lik deprem meydana geldiğini söyledi.
Marmara Denizi'ndeki düşey taban hareketlerinde tsunami meydana gelebileceğine dikkati çeken Ersoy, "Bu, çok doğaldır. Hem Marmara'da hem de Saroz çevresinde tsunami meydana gelebilir, bu sürpriz olmaz. Kuzey Ege ile Marmara'nın durumu ayrı. Marmara'daki bir deprem Kuzey Ege'de tsunami oluşturmaz, Marmara'nın içinde oluşturur. Kuzey Ege'de bir deprem olursa oranın tsunamisi de Marmara'yı etkilemez. İkisi birbirinden farklı bölgeler" şeklinde konuştu.
Ersoy, Gökçeada'daki depremin Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın batısındaki Saroz Körfezi çevresinin depremselliğiyle ilgili olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Kuzey Anadolu Fay Hattı, Marmara Denizi'nden geçtikten sonra Gelibolu Yarımadası üzerinde karaya çıkar, sonra batıya doğru Saroz Körfezi'nde tekrar denize girer. Kuzey Anadolu Fay Hattı, Saroz Körfezi'nde dallanır, parçalara ayrılır. Saroz Körfezi de bu fay hatlarının yaptığı çöküntü sonucu oluşmuştur. Gökçeada da tektonik olarak depremlerle yükselmiş bir ada. Gökçeada'nın üzerinde bazı deprem oluşturabilecek faylar var. Meydana gelen 5.3'lük deprem, bölgenin deprem konusunda aktif ve dinamik olduğunun göstergesidir. Her an daha büyük bir deprem olacağını düşünüp hazırlıklı olmak gerekiyor.
Yapılarımızı buna göre inşa etmemiz gerekiyor. Deprem ve tsunami konusunda bilgilerimizi artırmamız gerekiyor."