İstanbul Boğazı'nda bozularak sürüklenen gemi ve tankerlerin ne kadar büyük bir tehlike oluşturduğu biliniyordu. Ancak işin bir de bambaşka yönü ortaya çıktı. İstanbul Boğaz Güvenliği zirvesinde bir sunum yapan Çevre Bakanlığı boğazlardan geçiş yapan gemi ve tankerlerin balast (gemileri dengelemekte kullanılan su) sularında taşıdığı zararlı canlılarla da büyük bir tehdit oluşturduğunu açıkladı. Bu sularla gelen vahşi ve boğazın ekolojik yapısına aykırı deniz canlılarının İstanbul'daki karakteristik canlıları yiyerek ekolojik dengeyi bozduğuna dikkat çekildi. Biz de uzmanlara Karadeniz ve Boğaz'daki son durumun ne olduğunu, 'balast sularının denizlerimizde yarattığı tehlikeleri' sorduk. Balıkçılarla da denizlerin balık durumunu konuştuk.
26 YENİ TÜR GELDİ
Prof. Dr. Bayram Öztürk (Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı): Balast sularıyla 26 yeni tür geldi. Bu sularla, tehlikeli organizmalar, zehirli algler de taşınabiliyor bu sularla. Balast suları kontrol edilmeli. Deniz analarının süratli artışını ise bunları yiyen uskumru gibi balıkların artık Marmara'da olmamasına bağlıyorum. Marmara için aşırı balıkçılık azaltılmalı, atık sular arıtılmalı.
Prof. Dr. Ahmet Erkan Kıdeyş (Karadeniz Komisyonu Daimi Sekreteryası İcra Müdürü): Günümüzde Karadeniz ve Boğazlar'daki tehlikenin bir benzeri 1980'li yılların sonunda yaşandı. Amerika'dan gelen bir deniz anası türü, bir anda Karadeniz'deki toplam balık türlerinin bin katına ulaştı. Hamsiye yiyecek bir şey kalmadı. Hamsi kıtlığı yaşandı. Hamsi ile beslenen yunuslar öldü.Karadeniz'de bugün de nereden geldiğini tespit edemediğimiz bir deniz anası türü var. Bunların bir kısmı iklim değişikliğine bağlı olarak Boğazlar üzerinden geldi bir kısmı da tanker ve gemilerin balast sularıyla. Acilen bir tedbir alınmalı.
TROLCÜLER DURDURULSUN
Ahmet Yavuz (Eminönü Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı): Sonradan oluşan tek hücreli bir canlı var. O da kirlenmeden dolayı. Arıtmaların yeterince çalışmaması nedeniyle denize bırakılan kanalizasyon atıkları deniz tabanında çamurla karışıyor. Ancak bana kalırsa balığa en çok zarar veren şey iki ayaklılar yani insandır. Trol avcılığını ısrarla yapan iki ayaklılar bozuyor asıl dengeyi.
Emin Sever (Balıkçı): Deniz anaları var denizde gemilerle geldiğini düşünüyoruz. Ama canlılar birbirine bir şey yapmıyor. Ne yaparsa insanlar yapıyor denize. Bana göre balığı bitiren en önemli etken trolcülerin açgözlülüğü. Neslini tüketecek balık bulamadıklarından denize üremesi için bırakılan balıkları 20 gün bekleyip topluyorlar. Trolcüler durdurulsun.
Muammer Ardıç (Kumkapı'da balıkçı): Denizde yeni canlı filan yok. Ben 38 senelik balıkçıyım. Hiç görmedim böyle bir şey. Mevsim gelir balık az olur mevsim gelir çok olur. Kimi kaçamak yapar balıklar ve giderler, gitmezlerse Marmara'da balık çoğalır. Olay budur.