SABAH Gazetesi Adana Bölge Temsilciliğinde idari işler bölümünde görevli Ebru Taysi (23), geçen Şubat'ta ağrıyan dişini çektirince, kanaması 2 gün boyunca durmadı. Bunun üzerine Adana Şehir Hastanesi'ne başvuran Taysi'ye lösemi teşhisi konuldu. Ebru'nun tedavisine hemen başlanırken diğer yandan da ilik nakli için aileden kan örnekleri alındı. Hastanede zorlu bir tedavi sürecine giren Ebru, hiçbir zaman umudunu kaybetmezken yüzünden de gülücükleri eksik etmedi. 4 kardeşin en küçüğü olan Ebru, kendisini teselli etmesi gereken annesi, babası, ablaları ve ağabeyini "Ben bu hastalığa yenilmeyeceğim. Üzülmeyin" diyerek teselli etti. Aileden alınan örnekler sonucunda abla Nazlı Ermercimek'in (34) dokusu kardeşiyle uyuştu. Gaziantep'te yaşayan ablasından alınan ilikle, Ebru lösemiyi yendi.
LÖSEMİ DEĞİL BEN KAZANDIM
Hayat yeniden "Merhaba" diyen Ebru Taysi, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası'nda yaşadıklarını ve ilik naklinin önemini SABAH'a anlattı: "Teşhis konulduğunda sıkıntılı bir sürecin olacağını biliyordum. Çok zor günler geçirdim. Ama hiçbir zaman umutsuzluğa düşmedim, moralimi bozmadım. Ablamın dokusu tutunca inanılmaz bir sevinç yaşadım. Dünyalar benim oldu. Başarılı bir operasyonla sağlıma kavuştum. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissetim. Her zaman bu hastalığı yeneceğimi söylüyordum ve de yendim. Lösemi değil ben kazandım. Her hastanın nakil için uygun bir kardeşi olmayabilir. Bu hastalıkla kök hücre bağışının ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Kimse başıma gelmez demesin, bu yüzden ilik nakli bağışı çok önemli. İnsanların size moral vermesi de ayrıca önemli. Bu konuda çok şanslıydım. Mesai arkadaşlarım her zaman yanımda oldular."
"CANIMA CAN OLDUM"
İki çocuk annesi abla Nazlı Ermercimek ise, "Aile olarak hepimiz kan verdik. Donörun ben olduğumu öğrendiğimde ilk önce inanamadım. Tarif edilemez bir mutluluk yaşadım. Hepimiz birbirimize sarılıp sevinç gözyaşı döktük. Çünkü canımın bir parçasına can olacaktım. Allah'a çok şükür operasyonda çok başarılı geçti ve evimizin prensesi eski sağlığına kavuştu" dedi.