İstanbul'da olay, 18 Mayıs'ta, Pendik sahil yolunda meydana gelmişti. Çamçeşme Alparslan Anadolu Lisesi öğrencisi Işıl Öykü Dinç yolun karşısına geçerken, gelen bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti. Olayla ilgili yeni bilgilere ulaşıldı. Aracı kullanan Ömer D.'nin olay günü yanında bir gün sonra evleneceği nişanlısı olduğu öğrenildi. Kazadan hemen sonra gözaltına alınan Ömer D.'nin özel bir hastanede hemşire olarak çalıştığı belirlendi. Tutuklanan şüpheli Ömer D., 6 gün sonra Adli Kontrol Kararı ve Yurt Dışına Çıkma Yasağı konularak tahliye edildiği ortaya çıktı.
'ACILARINI YÜREKTEN PAYLAŞIYORUZ'
Şüpheli Ömer D.'nin ağabeyi Faruk D. kazayla ilgili açıklamada bulundu. Ailelerin adına hayatını kaybeden genç kızın ailesine başsağlığı dilediklerini belirterek " Yaklaşık bir ay önce yaşanan elim trafik kazası, ailemiz için derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. Kazada sürücü olan kardeşim Ömer'in abisi olarak, ailemiz adına hayatını kaybeden merhume kardeşimizin ailesine başsağlığı diliyor, acılarını yürekten paylaşıyoruz."
'KAZADAN SONRA KAÇMADI'
'Kaza, Pendik sahil yolunda araçlara yeşil ışık yanarken, orta şeritte seyir halinde olan kardeşimin kullandığı aracın sağ ön kısmına, trafik ışıklarından 14.30 metre ilerisinde yayanın aniden koşarak yola Çıkması sonucu meydana gelmiştir. Kardeşim, aracın sağ tarafına ve kör noktasına denk geldiği için merhumeyi görmemiştir. Kardeşim ve nişanlısı hemşire olduğu için araçtan indikleri gibi merhumenin yanına koşarak gelip müdahale etmeye başlamış, trafik polisi etrafta oluşan kalabalığın herhangi bir Fiziki müdahalesine karşı kardeşime, "siz burada durmayın" diyerek polis aracının içerisine bindirilirken bile kardeşim kalabalığa merhumenin hareket ettirilmemesi gerektiği uyarısında bulunmuştur. Kesinlikle olay yerinde kaçmak veya müdahale etmemek gibi bir durum söz konusu değildir. Kardeşimin mesleki ahlakı zaten insan hayatı kurtarmak üzerinedir. Devamında olay yerindeki trafik ekiplerince önce karakola götürülmüş, ifadesi alınmış ve ilk gece nezarette kalarak ertesi gün adliyeye sevk edilmiş ve tutuklanmıştır.'
'KASK KAMERA GÖRÜNTÜSÜ ORTAYA ÇIKTI'
'Kazadan sonra ortaya çıkan kask kamerası görüntüleri, tanık ifadeleriyle avukatımız tarafından itiraz dilekçesi verilmiş ve sonra mahkeme tarafından tensiple Ömer'in adli kontrol şartıyla Cezaevinden tahliyesine karar vermiştir. Kardeşim devlet memuru değildir. Bahsedilen mobese görüntüleri ilk günden itibaren tarafımızca da talep edilmiştir ve talep dilekçelerimiz dosyadadır. Kazanın ardından merhumenin ailesiyle başsağlığı ve acılarını paylaşmak için 2 sefer irtibat kurmak istememize rağmen, zamanlamanın hassasiyeti nedeniyle aracılar vasıtasıyla iletişim kurulmuştur. Görüşme talebimize olumlu yanıt alamamış olsak da, bu karara saygı duyduğumuzu belirtmek isteriz."
BABA ACISINI DİLE GETİRMİŞTİ
Hayatını kaybeden Işıl'ın babası Yunus Dinç kaza sonrası açıklamada bulunmuştu. Açıklamada kızını trafik kazasında kaybettiğini belirten acılı baba "Işıl'a çarpan aracın şoförü olduğu iddia edilen şahsın tutuklandığı bilgisi paylaşıldı bizlerle, ki hafta boyunca avukatlarımız dosyaya, dosyanın içeriğine ulaşmaya çalıştıkça bu taleplerimiz; soruşturmanın devam ettiği, dosyanın herhangi bir mahkemeye gönderilmediği söylenerek geri çevrildi.
"İKİ DARBE DAHA ALDIK"
Bize böyle söylenmesine rağmen 30 Mayıs Cuma günü bana ve eşime duruşma tebligatı ulaştı. Bu tebligatla iki darbe daha aldık. Birincisi; tutuklanan ve şoför olduğu iddia edilen şahsın "devlet memuru" olduğu gerekçesiyle tutuklandıktan sadece 48 saat sonra salıverildiğini öğrendik. İkincisi ise; duruşma 23 Eylül'e verilmiş yani Işıl'ımın doğum gününe. Bugüne kadar avukatlarımızın yaptığı itirazlar yok sayılmaya devam edildi, ediliyor. Dosyaya girmiş herhangi bir mobese görüntüsü, bilirkişi raporu olmaksızın şoför olduğu iddia edilen ve tutuklanan şahsın sadece 48 saat sonra salıverilmesi kararı bir hukuk garabetidir. Dosyanın akibetini değiştirebilecek mobese görüntüleri halen daha dosyaya girmemiştir." demişti.
