1600 yıllık tarihiyle İstanbul'un en eski ibadethanelerinden bir tanesi olan sinagog, kilise ve İstanbul'un fethinden 30 yıl sonra ise cami olarak hizmet veren Lala Hayrettin Bey Camii ihya edildi. Cami, Vakıflar Bölge Müdürlüğü koordinesinde aslına uygun olarak restore edilirken dün kılınan Cuma namazıyla birlikte yeniden ibadete açıldı.
Erhan Sarışın, caminin duvar kalıntılarında tuğla işçiliklerinin Bizans ile Osmanlı dönemindeki taş duvar işçiliği özelliklerini taşıdığını dile getirdi.
ZEMİNİNDE PAPAZ MEZARI VAR
İstanbul Çevre Kültür ve Tarihi Eserleri Koruma Derneği (İSTED) Başkanı Dr. Erhan Sarışın, "Mabedin tabanına inen bir tünelde dönemin Hristiyan papazlarına ait mezar var. Buraya merdivenlerle iniliyor. Maalesef bu mezarlar da bir dönem define avcıları tarafından kaçak kazı yapılarak tahrip edilmiş" dedi.
400' LÜ YILLARDA İNŞAA EDİLMİŞ
Sarışın caminin geçmişi ile ilgili şu bilgileri verdi: "Burası ilk olarak sinagog olarak Musevilere, sonra Ortodoks ve Katolik Hristiyanlara, 1480'den sonra da Müslümanlara hizmet etmiş bir yapı. Tarihi 1600 senelik. Kilise içinde bulduğumuz kare tuğla taşların üzerinde Latince işaretler var. Onları tercüme ettirdiğimizde 5. yüzyıla ait damgalar olduğunu gördük. Buranın 400'lü yıllarda yapıldığına dair bir delil de bu. Ayrıca Hristiyan kaynaklar, buranın 400'lü yıllarda kilise olarak açıldığını söylüyor"
FETİHTEN 30 YIL SONRA CAMİ OLARAK AÇILDI
Harabe halde bulunan kilise yapısının 1480'lerde Lala Hayrettin Paşa tarafından camiye çevrilerek hizmete alındığı bilgisini veren Sarışın, Kur'an-ı Kerim'in en önemli yazma eserlerinin bulunması nedeniyle caminin önemli bir tarihi özelliği olduğunu vurguladı.
1935'TEN BERİ BEKLİYOR
1935'te cami ve mescitlerin tasnifi ve ihtiyaç duyulmayanların kapatılmasına dair çıkarılan kanunun ardından Lala Hayrettin Camisi'nin kapatıldığını, 1937'de minare ile çatısındaki ahşap ve kiremitlerin dönemin Vakıflar İdaresince satışa çıkarılarak satıldığını anlatan Sarışın, bu tarihten sonra caminin harabe olarak günümüze kadar beklediğini ifade etti.
10 KAMYON ÇÖP ÇIKARILDI
Caminin harabe halinde bulunduğunu ve kaçak kazılarla zarar gördüğünü anlatan Sarışın, "Burayı 2018'de bulduğumuzda içinde 50'ye yakın ağaç olan hatta temizlemeye kalktığımızda 10 kamyon çöp olan bir haldeydi. Daha sonra burayı Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz projelendirdi. Biz de bu proje için hayırsever bir işadamı bulduk. Bir yılı geçen süredir temizlik, proje ve restorasyon çalışmalarının ardından cami bu hale geldi" dedi.
ANNEMİZİN ADINA YAPTIK
Caminin annelerinin adına yeniden ihyasını sağlayan Melih Bilgili "Annemiz Emine Bilgili vefat etti. Bir camii yaptırmak niyetindeydik. Fakat daha sonra tarihi bir camiyi ihya etmeye karar verdik. Kardeşim Osman Bilgili bey ile birlikte ecdat yadigarı bir camiyi restore etmeye, ibadete açılmasına vesile olmaya karar verdik. Böylece ecdadın eserlerine de sahip çıkmış olacaktık. Doktor Erhan bey ile irtibata geçtik ve bu günlere geldik" dedi.