Kuzgun Acar, hayatını sanata adamış ve ülkemizde çok değerli yapıtlara imza atmış bir isimdir. Ülkemizde çağdaş heykel sanatı adına birçok eser veren usta isim dünya genelinde tanınmış bir sanatçı haline gelmiştir. Doğum gününde Google'da doodle konusu olan Kuzgun Acar, bu noktada gündeme gelmiştir. "Kuzgun Acar kimdir, ne zaman ve nasıl öldü?" şeklindeki sorular yanıt aramaya başladı. Ünlü heykeltıraş Kuzgun Acar, bir duvar rölyefi üzerinde çalışırken geçirdiği kaza sonucunda ise hayatını kaybetti.
KUZGUN ACAR KİMDİR?
28 Şubat tarihinde İstanbul'da doğan Abdülahet Kuzgun Çetin Acar, çeşitli malzemelerle ortaya çıkarttığı yapıtlarıyla tanınmış Türk heykeltıraştır. Çağdaş sanatın öncülerinden olan bu isim 47 yıllık yaşamı boyunca çok değerli sanat eserlerine imza atmıştır. 1976 yılında ise merdivenden düşerek geçirdiği beyin kanaması sonucunda vefat etmiştir.
KUZGUN ACAR KİMDİR?
Libya kökenli Ayşe Zehra Hanım ile Nazmi Acar Bey'in oğlu olarak 28 Şubat 1928 günü İstanbul'da dünyaya geldi. Yoksul bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirdi. Sultanhahmet Ticaret Lisesi'ni bitirdikten sonra 1948'de İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi heykel bölümüne girdi, Rudolf Belling'in öğrencisi oldu. Daha sonra Ali Hadi Bara ve Zühtü Müridoğlu'nun atölyesine geçerek öğrenimini onların yanında tamamladı.
Öğrencilik yıllarında Bara'nın sanat anlayışından etkilenerek soyut çalışmalara yöneldi ve soyut heykele tutku derecesinde bağlandı. 1953 yılında mezun olduktan sonra serbest çalışmaya başladı ve aynı yıl ilk kişisel sergisini düzenledi. Demir, çivi, tel ve ahşap malzeme ile heykeller üretti.
Çivilerle gerçekleştirdiği bir çalışması, 1961'de Paris Bienali'nde birincilik kazandı. Bu birincilik, hayatında bir dönüm noktası oldu. Çünkü ödülle birlikte sanatçılara tahsis edilmiş iki burstan birisini kazanmıştı. Kuzgun Acar, aldığı bursla Fransa'ya gitti. 1962 yılında Paris Modern Sanatlar Müzesi'nde sergi açtı, sergideki bir yapıtı ve iki deseni müze tarafından satın alındı.
Paris'te geçirdiği bir yıldan sonra İstanbul'a dönen sanatçı, çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Heykeli, işhanı ve otel gibi yapılara bir süsleme unsuru olarak katmak için girişimlerde bulundu.
1962 yılında 23. Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde, demir bir heykelle birinciliği kazandı.
Fransa'da Havre Müzesi'nde ve Lacloche Galerisi'nde 1962 ve 1963 yıllarında iki kişisel sergi düzenledi. 1966 yılında ise Rodin Müzesi'nde eserlerini sergiledi Avrupa sanat çevrelerinde de tanındı.
1966 yılında yaptığı İstanbul Manifaturacılar Çarşısı'ndaki "Kuşlar" heykeli ile Ankara Kızılay Meydanı'nda bulunan Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nün cephesine yaptığı tunçtan kabartma "Türkiye" heykeli sanatçının önemli çalışmalarıdır.
Sinema ile de ilgilenen sanatçı, 1966 yılında "Sinema Tanık" topluluğu içine yer aldı. Tamamlamadığı belgesel filmler çekti.
Sanatçı, Marmara Adası'na konulması tasarlanan bir anıt hazırlamaya başladı, ancak tamamlayamadı. Acar, bir duvar rölyefi üzerinde çalışırken merdivenden düştü ve beyin kanamasına bağlı olarak 4 Şubat 1976 günü 48 yaşında hayatını kaybetti. Mezarı Zincirlikuyu Mezarlığı'ndadır.