Erken doğumla dünyaya gelen bebekler daha anne kucağı göremeden yenidoğan yoğun bakım servisinde gelişimlerini tamamlamaları için kuvöze alınıyor. Dünyaya 'merhaba' dediklerinde ağırlıkları daha 1 kilo gelmeyen prematüre bebekler bedenleri minicik olsa da cesur yürekleriyle, minicik parmaklarıyla yaşamla kocaman bir bağ kuruyor. SABAH, kahraman bebeklerin öykülerine mercek tuttu. Koç Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi sorumlusu Prof. Dr. Tuğba Gürsoy, şu an ünitedeki 15 bebeğe hem doktorluk hem annelik yapıyor. Gürsoy, kutsal mesleğine dair duygularını paylaştı: "İçimiz titreyerek dokunuyoruz bu bebeklere. Derileri o kadar hassas ki. Bir anda parmağımı tuttuklarında yürekten yüreğe kocaman bir bağ oluyor aramızda. Onları taburcu ettiğimde dünyanın en mutlu insanı oluyoruz. Kurduğumuz bağ yıllar geçse de hiç kopmuyor. Sağlıkça yaş alıp büyüklerini görünce dünyalar bizim oluyor. 20 yıllık hekimim. Yüzlerce bebek hastam oldu. Şimdi kocaman bir ailem var. Ben onların doktor annesiyim..."
ANNE İLE TEN TEMASI ÇOK ÖNEMLİ
Prof. Dr. Gürsoy ailelerin erken doğum nedeniyle suçluluk duygusu yaşadıklarını söyleyerek "Onlara 'Siz elinizden geleni yaptınız. Moralinizi yüksek tutun' diye telkinlerde bulunuyorum. Çünkü bebekler her zaman anne ve babalarını hissederler. Bu yüzden anne ile bebek arasındaki ten temasını en kısa sürede yaptırıyoruz. Anne kuvözden alıp bebeğini kucağına yaslamasa bile parmağına dokunmasını sağlıyoruz. Anne-baba pozitif olursa bebek de bu duyguları alır. Bazen bebeğin kuvözdeki örtüsünü anneye veriyoruz. Bazen anne-babaya ait bir eşyayı bebeğinin yanına koyuuyoruz ki bebek onların kokusunu hissetsin diye..." dedi.
ANNELER CESUR YÜREKLERİ ANLATTI
GÖKÇE SERBEST (39): Kızım Mercan 820 gram ve 33 santimetre olarak 6.5 aylıkken dünyaya geldi. 3 ay kuvözde kaldı. Kalbinde delikle doğdu. 20 günlükken operasyonla delik kapatıldı. Sütümü sağıp her gün hastaneye koşuyordum. Bir kahraman gibi yaşama tutundu. Parmağımı tuttuğu anı hiç unutamam.
NATALIA ALBOYA (44): Desil, 27'nci haftada 760 gram ve 31 santimetre olarak 6.5 aylıkken dünyaya geldi. 2 ay kuvözde solunum desteği aldı. 2 kilo olunca taburcu edildi. Şimdi anaokuluna gidiyor. Azimli, cesur, inatçı ve cıvıl cıvıl bir çocuk.
HÜMEYRA DEMIRCIOĞLU ÇANKAYA (45): Lidya Mila, 6.5 aylıkken 875 gram dünyaya geldi. Tansiyon hastası olduğum için erken doğum oldu. Kızım 170 gün yoğun bakımda hiç pes etmedi. Kulağına 'Anneciğim ben hep senin yanındayım' diye fısıldadım. Bağırsaklarından operasyon geçirdi. Bir süre burundan beslendi. Bir yıl kasları güçlensin diye fizyoterapi gördü. 2 yaşında yürümeye başladı. Şimdi 5 yaşında. Çok güçlü ve harika bir çocuk. Kendisiyle birlikte kuvözde olan bebeklerle arkadaş oldu. Doktor annesiyle de biz bir aileyiz.
AYŞE SEZER (49): Doruk 480 gram ve 29 santimetre olarak dünyaya geldi. Tüp bebek tedavisi sonucu ikiz gebelik yaşıyordum. 5.5 aylık hamileyken ikizlerimden birinin karnımda kalbi durdu. Doruk ise 29 haftalıkken sezaryenle alındı. Yoğun bakım kapısı önünde günlerce bekledim. Sütümü milim milim yiyordu. Her aldığı gramla dünyalar benim oluyordu. Parmağıyla elimi ilk tuttuğunda hayattan vazgeçmeyeceğini anladım. Göğsüme yasladığımda kalplerimiz daha da birleşti. Eşim Kubilay ile onu sarmaladık. 3 ay kaldığı kuvözden 1 kilo 890 gramla çıktı. Bağırsak sorunları oldu ama iyileşti. Şimdi 3 yaşında 12 kilo. Muhteşem bir çocuk. Gelişimi geriden gelse de o cesur, azimli bir kahraman savaşçı.