Ersoy, Kültür ve Turizm ile Milli Eğitim bakanlıkları arasında "Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme" ve "Geleneksel Türk Sanatlarını Gelecek Nesillere Aktarma ve Yaşatma" alanlarındaki iş birliği protokolünün Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Başöğretmen Salonu'ndaki imza törenine katıldı.
Buradaki konuşmasında, müze kültüründe uzaklaşılmaya başlandığını, buna karşın müzeleri tekrar sevdirmek gerektiğini belirten Ersoy, şunları söyledi:
"Bunun en kolay yolu küçük yaştan itibaren bu sevgiyi kazandırabilmemiz. Milli Eğitim Bakanlığımız bize destek veriyor, seçmeli müze derslerinin sayısını artırıyor. Biz de belli başlı müzelerde onların ders görebilecekleri sınıflarla gerekli ortamı hazırlayacağız. Öğrencilere müzeleri sevdirmenin yolu öğretmenlerden geçiyor. Biz bakanlık olarak özür diliyoruz, Bakanlık olarak bugüne kadar atlamışsız. 24 Kasım Öğretmen Günü'nden itibaren biz bir hediye vermek istiyoruz. Gerekli alt yapı yazılımlarını düzelteceğiz ve o tarihten itibaren öğretmenlerimiz Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müzelere ücretsiz giriş yapabilecekler."
"MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İLE BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURACAK SİSTEM GELİŞTİRDİK"
"Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme" protokolü sayesinde meslek liselerinin ilgili sektörlerin ihtiyaçlarına gerçekten cevap verecek biçimde yapılandırılacağını bildiren Ersoy, "Bununla ilgili çok güzel bir çalışma oldu. Açıkçası bizim umduğumuzdan daha iyi oldu." dedi.
Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk araya girerek, "Bürokratlar çalıştı değil mi? Çok ilginç değil mi? Sizce de" ifadeleri kullandı.
Selçuk'un bu sözleri salondakiler tarafından alkışlandı.
Bakan Ersoy, yeni turizm meslek liselerinde hazırlık artı üç sene normal okuma müfredatının olacağını vurgulayarak, iş birliği protokolüyle ilgili şu bilgileri verdi:
"Hazırlıkta İngilizce ve Rusça mecburi lisan oluyor. Daha sonraki yıllarda Almanca, Fransızca, Arapça ve Çince seçmeli olacak. Yani turizm meslek lisesinde mezun olan bir öğrenci en az iki lisanı çok iyi, bir lisanı da yeterli derecede öğrenmiş olacak. En önemli etkilerden biri bu. İkincisi Türkiye'de turizmin en büyük sıkıntılarından biri sezonsal turizm yapıyor olmamız. Turizmi 12 aya yaymak için birçok proje hazırlıyoruz, bunları da ilerleyen aylarda sizlerle paylaşacağız. Milli Eğitim Bakanlığı ile bir taşla iki kuş vuracak bir sistem geliştirdik. Bu programa katılan turizm meslek lisesi öğrencileri eğitimlerini 20 Nisan ile 20 Ekim arasında partner otellerde yapacaklar.
Programdaki turizm meslek liselerini mutlaka büyük zincir otelle eşleştiriyoruz. Müfredatın uygulanma dönemini değiştiriyoruz, yaz tatillerini kışın kullanıyorlar, 20 Nisan ile 20 Ekim arasında eğitimlerini anlaşmalı otellerde yapıyorlar. Tabii partner otel olmak kolay değil. Burada bazı şartlarımız var. Öğrencilerin yatacağı yerlerin üç kişi olması gerekiyor. 20 Nisan ile 20 Ekim arasında eğer hazırlık sınıfı öğrencisiyse bir stajyer maaşı oluyor, eğer lise 1 öğrencisiyse stajyer maaşı çarpı 1,25 alıyor, lise 2 öğrencisiyse stajyer maaşı çarpı 1,50 alıyor, lise son sınıf öğrencisiyse stajyer maaşı çarpı 1,75 alıyor. Bu öğrenciler bizim için değerli. Kışında bu partner otelin yöneticileri, müfredata uygun bir biçimde derslere destek için eğitime katılıyorlar."
"TURİZMDE İNSAN İHRAÇ EDEN ÜLKE KONUMUNA GELECEĞİZ"
Bakan Ersoy, sektördeki en sıkıntılarının başında öğrencilere turizmin bir sektör olarak kabul ettirmenin geldiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Şimdi lise çağından itibaren bir genç çok ciddi paralar kazanmaya başlayacak. Bu sektöre verdiği emeğin karşılığını lise çağından itibaren almaya başlayacak. Normal stajyer maaşımın fazlasını alacak. Öğrencinin kalacağı yerden aldığı otel eğitimine kadar her türlü sürecin takipçisi iki bakanlık olacak. Buradan mezun olacak arkadaşların inanın bana üniversite eğitimi alırsa iyi olur ama üniversite eğitimine bile ihtiyacı olmayacak."
Nitelikli turistin ülkeye gelebilmesinin nitelikli insan kaynağından geçtiğine işaret eden Ersoy, "Biz şu anda pahalı otellerimizde özellikle gastronomi dalında yönetici ithal ediyoruz. Türkiye olarak nitelikli turizmde iddialıysak kendi insan kaynakları yıldızlarımızı yaratmak zorundayız. Geleceğin genel müdürleri, müdürleri kolej statüsündeki turizm meslek liselerinde mezun olacaklar. çok da değerli insanlar olacaklar. Biz bu mezunları verdikten bir süre sonra biz artık turizm sektöründe insan ihraç eden ülke konumuna geleceğiz. O zaman hedeflerimize çok daha kolay yakalacağız." diye konuştu.
Konuşmaların ardından, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ile Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme" ve "Geleneksel Türk Sanatlarını Gelecek Nesillere Aktarma ve Yaşatma" alanlarında iş birliği protokolünü imzaladı.