Geçen yıl 30 Temmuz günü saat 19.00 sıralarında Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi Özşahin Sokak'ta oturan Yaşar Dedeoğulları'nın (65) evine, 2010'dan beri husumetli olduğu yan komşusu Lütfi Keleş'in kayınbiraderi Mehmet Altun geldi. Bahçede aileyle konuşan Altun, daha sonra poşetten çıkardığı tabancayla peş peşe ateş etti. Saldırıda Yaşar Dedeoğulları ile eşi İpek (57), çocukları Serap (33), Serpil (29), Sibel (35), Metin (42) ve Barış (31) Dedeoğulları öldü. Olayın ardından kiraladığı araçla kaçan Altun, 4 Ağustos'ta özel harekât ekiplerince memleketi Bozkır ilçesi Üçpınar Mahallesi'nde arazi taramasında yakalandı.
Bu olaydan önce, 12 Mayıs 2021'de Dedeoğulları ile Keleş ailesi arasında çıkan kavgaya karışan tutuklu Lüfti Keleş, yeğeni Ali Keleş ile tutuksuz eşi Ayşe Keleş, oğlu Ali Keleş, kardeşi Veli Keleş, yeğeni İbrahim Keleş, akrabası Yahya Çalık, Ali Çalık ve Ramazan Çalık'ın 'kasten yaralama', sopa kullanıldığı için 'silahla kasten yaralama' ve 'konut dokunulmazlığını ihlal' suçlarından 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılanmalarına devam edildi.
Konferans salonunda gerçekleşen 2'inci celseye, tutuklu sanıklar SEGBİS yöntemiyle katılırken, diğer sanıklar da salonda hazır bulundu. Öldürülen Yaşar Dedeoğulları ve ailesinden tek sağ kalan oğlu olan ve silahlı saldırının olduğu gün yaşadığı İngiltere'ye gitmek için yola çıkan Çetin Dedeoğulları ile yakınları da duruşmayı salonda izledi.
SANIKLAR KAVGAYI ANLATTI
Mahkeme heyeti, 14 Ocak'taki duruşmada arbede çıktığı için dinlenemeyen sanıkları dinledi. Sanıklardan İbrahim Keleş, savunmasında mayıs ayında yaşanan kavga olayını şöyle anlattı:
''Arife günü kuzenlerimle iftardan sonra sigara içmek için evin önüne çıktık. Barış Dedeoğulları gözümüze ışık tutup, bize küfretti. Daha sonra Dedeoğulları ailesinden çıkanlar oldu ve bize saldırdı. Bizden sesleri duyanlar dışarı çıktı. Karşı tarafın ellerinde sopalar vardı. Ben zaten yaralandım. Bizden babam Lütfi Keleş ve kuzenim Ali Keleş'in elinde sopa vardı. Silah sesi duydum; ama kim, nasıl yaralandı bilmiyorum.''
Lütfi Keleş'in oğlu Ali Keleş ise savunmasında, ''İftardan sonra sigara içmek için evin önüne çıktık. Barış, İbrahim'in gözümüze ışık tutup durduk yere bize küfretti. Daha sonra Yaşar geldi. Arkasından ailesi geldi. Bizden sesleri duyan babamlar da dışarı çıktı. Beni darp ettiler sopalarla, ben de can havliyle yumruk attım; ama kime geldi bilmiyorum '' dedi.
Mahkemede olayı gören süt toplama işiyle uğraşan Ahmet Ardıçlı dinlendi. Ardıçlı, ifadesinde, "Ben o civarda süt topluyorum. İki aileyle de çalıştım. O esnada yine çalışırken tesadüfen onların oradan geçiyordum. 7-8 kişinin kavga ettiğini gördüm. Daha öncelerden küs olduklarını biliyorum; ama nedenini bilmiyorum. Kavgayı ayırmak için müdahale ettim. Daha sonra da polisi aradım. 6-7 dakika sonra polis geldi. Ben sadece ayırmak için orada bulundum. İki tarafından ellerinde cisimler vardı; ama kimlerin elinde olduğunu göremedim. Daha sonra kavga ayrıldıktan sonra ben de oradan ayrıldım" diye konuştu.
Mahkemede silahlı saldırıda ölen Yaşar ve eşi İpek Dedeoğulları'nın kardeşleri Ercan İnik, Veyis İnik, Naime Gedik, Filiz İşkey, Hülya Kaplan, Öner Rifatoğlu, Erdal Rifatoğlu ve Cengiz Rifatoğlu şikayetçi olduklarını belirterek sanıkların en ağır cezayı almasını istedi. Dedeoğulları ailesinin oğulları Çetin Dedeoğulları ise, "Ben yurt dışında yaşıyordum. Kavga olayından sonra geldim. Dosyaların birleşmesi gerekiyor. 2010 ve 2021 yılları arasında bir kavgaları olduğunu da duymadım. Hepsinden şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.
Dedeoğulları ailesinin avukatları da iki dosyanın birleştirilmesi gerektiğini belirterek mahkemeye dilekçe sundu.
Mahkeme heyeti, iki davanın birleştirilmesi talebini reddetti. Heyet, Lütfi Keleş ve Ali Keleşi'in tutukluluk hallerinin devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 20 Nisan tarihine erteledi.