Farklı konu ve kavramlarla ilgili bilgilerin üstü kapalı olarak anlatılması ve ne olduğunun düşünülerek bulunmasını hedefleyen söz öbeklerine bilmece denir. Bilmecelerde cevabın düşünülerek bulunması hedeflenir ve çoğunlukla kalıplaşmış sözlerdir. Konu veya kavrama göre tümcelerden, beyitlerden veya kıtalardan oluşturulabilir. Kullanıldığı mecraya göre kolay bilmeceler, zor bilmeceler, komik bilmeceler, esprili bilmeceler ve zekâ bilmeceleri farklı gruplara ayrılabilir.
BİLMECE SORULARI VE CEVAPLARI
Bilmece sorusunda bir nesne, durum, insan, olay veya olgunun adını söylemeden niteliklerini tanımlayarak bir tarif yapılır ve bu tarif üzerinden ne olduğu tahmin edilir. Genellikle bir soru ifadesi kullanılmaz. Birkaç kelimeden oluşan bir tümce olabildiği gibi, beyitler ve kıtalar halinde de sorulabilir. Bilmeceler anonim ve ferdi bilmeceler olarak iki ayrı grupta ele alınırlar. Anonim bilmeceler sözlü kültürel miras niteliğindedir ve halk edebiyatı ürünüdür. Ferdi bilmeceler de edebiyat ürünü olup yazarlar, şairler ve düşünürler tarafından yaratılırlar.
Örneğin;
"Ocak başında kuyu
Kuyunun içinde suyu
Suyun içinde yılan
Yılanın ağzında mercan."
Cevap: gaz lambası.
"Bir küçük ay taşı
İçinde beyler aşı
Pişirirsen aş olur
Pişirmezsen kuş olur."
Cevap: yumurta.
Bu bilmecelerde anlatımda benzetmeler kullanılarak yaratıcı bir aktarım oluşturulmuştur. Günümüzde popüler olan modern bilmeceler daha çok kelime ve mantık oyunlarına dayandırılır.
Örneğin;
"Bizim olduğu halde en çok başkalarının kullandığı şey nedir?" Cevap: adımız.
"İki camlı pencere, bakıp durur her yere." Cevap: gözlük.
KOMİK VE ESPRİLİ BİLMECELER
Bilmece tanımlarında betimsel bir düzey içinde abartılarak, kavramların tersine çevrilmesi ve değiştirilmesi ile ironik ve eğlenceli bir üslup oluşturulur. Geleneksel kısa ve dolaylı bilmeceler genellikle en esprili bilmecelerdir.
Örneğin;
"Ortası ateş üstü taş, içinde milyonla baş." Cevap: Dünya.
"Tavan üstünde takır tukur, zannedersin halı dokur." Cevap: Fare
"Dağdan gelir sekerek, kuru üzüm dökerek." Keçi
"Ben ne idim ne idim, samur kürklü bey idim
Felek beni şaşırttı, kızgın külde pişirtti."
Cevap: Kestane
EN ZOR BİLMECELER, ZEKA BİLMECELERİ
Bilmeceler halk kültürü ile aktarılır ve toplumun zekâ düzeyini gösteren kültürel yansımalardan biridir. Bilmecenin ifadesi tertip ve düzeni bir zekâ ürünüdür. Genellikle atasözleri ve deyimler gibi kalıplaşmış sözlerdir. İfade şekli değiştirilmez. Bilmecelerde amaç eğlenmek ve hoş vakit geçirmektir. Aynı zamanda dolaylı olarak dikkati toplama, çabuk anlama ve kavrama yeteneğini geliştirmek, zihni ve dikkati aktif tutmak amacı güder.
Bilmeceler, sözcüklere doğaüstü, güçler yükler. Eski zaman masalları ve inançlarında da bilmeceler sıklıkla karşımıza çıkar. Peri masallarının çoğunda büyünün bozulması için zor bir bilmecenin yanıtlanması gerekir. Hikayelerde kehanetler bazen bilmece biçiminde aktarılır ve kahramanın hikayesini tamamlaması için önce bilmeceyi çözmesi gerekir. Eski zaman hikâye ve mitlerinde karşılaşılan bilmeceler genellikle en zor bilmece türleridir. Kahramanlar bu bilmeceleri çözemedikleri takdirde amaçlarına ulaşamaz ve hatta ölebilirler.
Örneğin; Yunan mitolojisinde insan başlı aslan gövdeli, kartal kanatlı ve yılan kuyruklu bir figür olan Sfenskler gizemli bilmeceler soran insanların başına bela olan mitolojik bir canavardır. Bir Yunan mitinde Thebai kentinin başına bela olan Sfenks, bir kayanın başına tüner ve gelip geçene bilmeceler sorar. Bilemeyenleri parçalayarak öldürür. Oidipus'un da yolu bu kente düşer ve devam etmek için Sfenksi geçmesi gerekir. Sfenks'in Oidipus'a bilmecesi şudur:
''Kimi zaman dört, kimi zaman iki, kimi zaman üç ayak üzerinde yürüyen ve doğal yasalara karşıt olarak, en çok ayağı olduğu zaman en güçsüz olan yaratık hangisidir?
Oidipus bu soruya ''İnsan'' cevabını verir ve doğru bilir. İnsan bebekken dört, yetişkinken iki, yaşlandığı zaman elinde bastonla üç ayak üzerinde yürür ve dört ayak üzerinde olduğu bebeklik çağı insanın en güçsüz olduğu zamandır. Bu bilmece zekâ bilmecelerine örnektir.