Singapur'da düzenlenen Dünya Mimarlık Festivali'nde, bu yıl dini yapılar kategorisinde birincilik ödülü alan, Büyükçekmece'de yapımı tamamlanan Sancaklar Camisi, klasik kubbeli cami mimarisinden farklı görüntüsüyle ilgi uyandırıyor. Toprakla bütünleşmiş bu camide seçici kurulu en çok etkileyen, yapının iç mekanında hissedilen sükunet ve arınmışlık duyguları olmuş. Türkiye'de pek çok ödüllü yapıya imza atan EAA- Emre Arolat Architects'in tasarladığı ödüllü cami için mimarı Emre Arolat, klasik kubbeli ve şatafatlı cami formundan çok farklı bir anlayışla tasarlanan camiyi bir an önce ibadete açmak için son rötuşları tamamlamaya odaklandıklarını anlattı. "Ben bu caminin modern olduğunu düşünmüyorum" diyen Arolat "Tam tersine 500 yıl değil çok daha eskilere giderek İslam geleneğindeki ilk ibadet mekanlarını örnek aldık" diye konuştu.
TEK SÜSÜ GÜN IŞIĞI
"İnsanların huşu içinde ibadet edebilecekleri, tek süsü gün ışığı olan bir yapı hayal ettik" diyen Arolat, Sancaklar Camisi'nde kıble duvarı üzerine vuran gün ışığının kendileri için önemli bir unsur olduğunu söyledi. "Tam kıble duvarının üzerindeki yarık vasıtasıyla gün boyunca gün ışığı farklı perspektifler vererek duvar yüzeyinin üzerinde geziniyor" diyen Arolat, "Mekanın yegane süsünün bu ışık olduğunu düşünüyorum. İbadet sırasında insanı meşgul edecek çok fazla tezyinat yok burada" dedi.
ALIŞILMIŞ FORMUN DIŞINDA
Türkiye'de
cami mimarisinde kullanılan klasik kubbeli ve şerefeli minareli formun bir tür dokunulmazlık taşıdığını ve bunun bir tabuya dönüştüğünü belirten Arolat, "Sancaklar Vakfı'ndan böyle bir proje teklifi geldiğinde İslam felsefesi üzerinden ibadet ritüelinin ve ibadet mekanının geçmişe yönelik tüm katmanlarını araştırdık. Bu konudaki bilgilerimizi yenileyip tasarımın omurgasının mümkün olduğu kadar ibadetin özüne yönelik olmasını hedefledik" dedi.