Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Esenyurt'ta bulunan adreste 9 Mart tarihinde tanık ifadelerine göre meydana gelen olayda Kadir Daniş ve Sevcan Demir'in tartıştıkları yere düşen kadının görülmesi üzerine ise 112 ve 155'i aradıkları anlatıldı. Maktule Sevcan Demir'in yapılan ölü muayene tutanağında çenesinde ekimoz bulunması, her iki diz kapağında sıyrıkların olması, maktule ile şüphelinin kavga ettiklerinin sabit olması ve şüphelinin maktulenin annesini arayarak maktuleyi öldürecğini ifade ettikten hemen sonra ölüm olayının gerçekleşmesi gözönüne alındığında maktulenin şüpheli tarafından balkondan atılarak kasten öldürüldüğü yönünde somut delilllerbulunduğundan kasten öldürme suçundan yargılanması talep edildi. Kenan Daniş'in müebbet hapsi istendi.
Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Kenan Daniş ile maktul Sevcan Demir'in annesi Seyran Tosun ile ağabeyleri Coşkun ve Çetin Demir katıldı.
"DURDURMAK İÇİN ÇENESİNİ ISIRDIM"
Duruşmada savunma yapan sanık Kenan Daniş şunları söyledi: "Sevcan ile 8-9 aydır birlikte yaşıyorduk. Olayın olduğu evi beraber tutmuştuk. Ben eşimle birlikte Çengelköy'deki evde kalıyordum. Haftanın 1-2 günü Sevcan'da kalıyordum. Sevdiğimiz için ayrılamıyorduk. Ayrılmaktan bahsettiğim zamanlarda Sevcan bunu kabul etmeyip kendine zarar veriyordu. Olaydan önceki Perşembe günü Sevcan bu ayrılık konuşmalarına tepki olarak kendisine zarar verdi. Kırık ayna parçaları üzerinde uzandığı sırtını kestiği fotoğrafları bana gönderdi. Pazar günü ise telefonla beni arayarak 'yarım saat yanıma gelir misin' dedi. Hep kendisine zarar vermesinden korktuğum için evine gittim. Daha önceki kavgalarımızda kendisini kötü hissettiğinde Samsun'a annesini yanına gitmesini söylüyordum.
Orada kendisine zarar veremeyeceğini düşünüyordum. Yine aynı şeyi söyledim. Birlikte bilet satın aldık. Sevcan ve oğlu pazartesi akşamı gitmiştir diye düşünürken bana mesaj atarak gidemediğini söyledi. 'Niye gitmedin' diye sordum. Yarın bakacağını söyledi. Samsun'da psikiyatrik tedavi olacağını da söyledi. Salı günü bana yine mesaj attı. Valizlerini fotoğrafını göndererek gidiyorum yazdı. Ben de gitmesini söyledim. Görürsün sen deyince kendisine bir şeyler yapmasından korkarak Sevcan'ın evine gittim. Arkadaşı Yeşim de evdeydi. Sevcan benimle yatak odasında konuşmak istedi. Yeşimin de duymasını istediğim için mutfağa geçtim. Maksadım evin yedek anahtarını kendisine teslim edip oradan ayrılmaktı. Bunu kapı önünde yapacaktım ancak beni tutarak içeri çekti. Bu sırada kolumda eşimin bana aldığı hediye saat vardı. Onu görünce sinirlendi. Bana tepki göstermeye başladı.
Ben de sana sevgili, koca olarak değil ama diğer tüm sıfatlarla arkadaş olarak yanında olurum yeter ki kendine gel dedim. Yeşim bunun üzerine çocuğu alıp evine götürdü. Sevcan küçük aynayı alarak banyoya gitti ve kapıyı kilitledi. Kendisine bir şey yapacağını anladım. Kapıyı kırdım. İçeride yerde oturuyordu. Elinde ayna parçasıyla buldum. Mutfağa gitti bıçak aldı. Engellemeye çalıştım. Boğuştuk. Bana yumruk attı. Durdurmak için çenesini ısırdım. Gitmek istedim. Kapıyı kilitlemiş. Israrım üzerine anahtarı fırlattı. Arabaya giderek oturdum. Kendisine bir şey yapma ihtimalini düşündüğüm için ayrılamıyordum. Annesi aradı. O kız niye ağlıyor bir şey olursa seni mahvederim dedi. Arabadayken Yeşim mesaj attı. Mesajında 'benim eve dönmem lazım, kendisine bir şey yaparsa sen kendini yok say' yazıyordu. Korktum geri döndüm. Eve girdim. Sevcan mutfakta annesiyle telefonda bağrışarak konuşuyordu.
Annesi sürekli o adam sana bir şey mi yapıyor diye bağırıyordu. Sevcan ise 'bir şey yapmıyor ne yapmış' diyordu. Bu esnada kapıya polis geldi. Daha sonra gittiler. Annesi tekrar aradı. Sevcan'a ağabeylerine söyleyeceğim, bu adam sana bir şey mi yapıyor gibi cümleler kuruyordu. Dayanamadım telefonu aldım. Bir şey yapıyorum kızını kesiyorum ağabeylerini gönder onları keseyim öldüreyim dedim. İddianamede de geçen bu sözleri sinirle ve annesine tepki olarak söyledim. Sinirden aşağı indim sigara içtim. Yukarı çıktım. Annesi yine aradı. Sevcan çok sessiz konuştu. Telefonla boş odaya gitti, bekledim. Seslendim. Ses gelmedi. Odaya girdiğimde yoktu. Balkonun kapısı açıktı. Aşağı baktım kanlar içinde yatıyordu. 112'yi arayıp komşulardan yardım istedim. Sonra öldü haberini aldım" dedi.
"ALLAH'INDAN BULSUN"
Duruşmada söz verilen Sevcan Demir'in annesi Seyran Tosun "Kızım ölmeden 4 gün önce beni aradı. 'Anne ben Samsun'a geliyorum biraz kafamı dinleyeceğim. Anne olmuyor ben bu insanı kafamda bitirdim' dedi. Bilet bulamamışlar. Ayın 9'una bileti ben ayırttım. Benim kızım asla kendini kesecek bir kız değildi. Hayat doluydu benim çocuğum. Benim çocuğumu sanık yalnızlaştırdı. İlaç kullanmıyordu. Olay günü kızımı aradım anne Kenan beni öldürecekmiş dedi ben uçağa binip geliyorum dedim anne panik yapma ben gelcem dedi. Görüntülü konuşurken, Azrail gibi dikildi 'bu kadınla neden konuşuyorsun' dedi. Telefonu çat elinden aldı. Telefon kapandı. Sonra tekrar tekrar aradım. Bana hakaret etti. Tekrar tekrar yine aradım kızımı öldüreceğini anladım. Benim telefondan konuşurken kız kardeşim konuşmaları kayıt etti. Sanık bana 'Polisi sen aradıysan evlatlarını çağır gelmezlerse kızını kıtır kıtır keseceğim. Kızın köye gidemeyecek giderse daha kötü olur'. Bu kızımın kapısının önünden hiç gitmiyordu. Sanık hep çok kıskanç birisiydi. Perdeleri açtırmıyordu. Olay günü korktuğum için 155'i aradım şikayetçiyim. Benim kızım intihara kalkışmadı tedavi görmedi. Olay günü 22.23'te telefonda kızımın sesi kesilince sanık 'öldü öldü kızın öldü' dedi. Allah'ından bulsun" diye konuştu.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın telefonunun simkart incelemesinin yapılması için duruşmayı erteledi.
"KIZIMIN ÖLÜSÜNÜ GÖNDERDİ"
Duruşma sonrası konuşan anne Seyran Tosun, "Kızım Kenan Daniş tarafından öldürüldü. Çünkü olay akşamı kızım yanıma gelecekti. Biletini ayırtmıştım. Ama kızıma gidemeyeceksin dedi. Evde arbede yaşandı. Elinden telefonunu aldı. 'Ağabeylerini çağırmazsan kızının ölüsünü bırakacaksın burada' dedi. Hepsi kayıtlarda mevcuttur. Kesinlikle intihar değil o öldürdü kızımı. Kızım hayat doluydu. Çocuğuna gül gibi bakan bir anneydi. Kalbini kırsa çocuğundan özür dileyen bir anneydi. Kızımı sürekli tehdit etti. Kızım köye gelmeye karar verdi. Ama maalesef göndermedi kızımı. Ölüsünü gönderdi. Bu şahsın en ağır cezayla müebbetle cezalandırılmasını istiyorum. Ben bir anneyim. Dayanamıyorum. Zaten ses kayıtlarında hepsi mevcut. Hepsi ortada. Öldüreceğim öbür evlatlarını da gönder diye bas bas bağırdı. Kızımın telefonunu sürekli eline aldı. 22.23'te kızımın sesi kesildi. Ondan sonra tekrar tekrar aradım cevap vermedi. Sonra verdi öldü öldü başında bekliyorum dedi. Ambulansı aradan bir saat geçtikten sonra arıyor. Çocuğunun çoraplarını bile ütüleyen bir evlattı. Kendine zarar veriyordu diyor yok öyle bir şey hep kendi uydurmaları. Allah'ım inşallah adalet yerini bulur. Adaletime güveniyorum ben. Bir tanem yavrumu yetim bıraktı. Kızım kendini atmış olsaydı ön balkondan atardı. Arka balkona fazlalıklarını koyuyordu, bir de oraya baza koymuştu oraya geçilmiyordu. Kızımı kimse kimse görmesin diye etkisiz hale getirip oradan attı" dedi.
"ADALET YERİNİ BULMASINI İSTİYORUZ"
Sevcan Demir'in ikiz kardeşi ise, "Her şeyden önce bir anneydi. Sevgi doluydu umut doluydu. İkiziyim ben onun. Kardeşimi çok iyi tanıyorum. Kardeşim bir hiç uğruna yok yere katledildi. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Kardeşim öldürüldü" diye konuştu.