Boğaz'ın incisi olarak da bilinen Kız Kulesi, milattan önce 341 yılında inşa edilen bir yapıdır. İlk olarak Boğaz'dan geçen gemileri kontrol etmek için kullanılmış olsa da Kız Kulesi'nin farklı bazı efsaneleri bulunur. Kız Kulesi asıl olarak Galata Kulesi ile olan hikayesi ile dikkat çeker. Bu hikayeleri bilmeyenler ya da Kız Kulesi hakkında diğer efsaneleri de öğrenmek isteyenler "Kız Kulesi hikayesi nedir, Galata Kulesi ile bağlantısı ne?" sorularının yanıtlarını araştırırlar.
Geçmişi 2500 yıl öncesine dayanan Kız Kulesi, İstanbul'un tarihine eş değerde bir tarih yaşamış ve bu kentin yaşadıklarına şahitlik yapmıştır. Antik Çağda başlamış olan geçmişi ile, Eski Yunan'dan Bizans'a ve Osmanlı'ya ve son olarak da günümüze gelmiştir. Atinalı Komutan Alkibiades tarafından inşa edilen kule, Boğaz'dan geçen gemileri kontrol etmek ve vergi almak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Daha sonra Roma hakimiyetine geçildiği zaman Bizans İmparatoru Manuel Comnenos yapıyı taşlarla güçlendirip tam bir kule olarak tasarlamış ve savunma amaçlı kullanmaya başlamıştır. Osmanlı zamanında ise bir kez daha restore edilmiş ve mehter takımı gösterileri için sahne olarak kullanılmıştır. Kız Kulesinin birden fazla hikayesi bulunur.
Kız Kulesi İle Galata Kulesinin Aşkı: Efsaneye göre Kız Kulesi ile Galata Kulesi birbirine aşıktır ancak aralarında bulunan İstanbul Boğazı aşıkların kavuşmasını engellemektedir. Galata aşkını yıllar boyu mektuplara yazar ve ve Kız Kulesine olan özlemini kelimelere döker. Hezarfen Ahmet Çelebi uçmak için Galata'ya çıktığında Galata Kulesi ona Kız Kulesine olan aşkını söyler ve yazdığı mektupları ona verir. Hezarfen, Galata'nın mektupları Kız Kulesine iletir. Aşkının platonik olmadığını anlayan Kız Kulesi çok sevinir. Bu iki aşığın duyguları onların yıllara meydan okumasını sağlamıştır.
Leandros'un Ölümsüz Aşkı: Kuleye ismini veren efsanedir. Leandros ve Hero birbirine aşık iki gençtir. Fırtınalı bir gecede, Leandros kulede ışık yandığını görür ve sevgilisi Hero'nun kendisini kuleye çağırdığını düşünür. Bunun üzerine denize atlar ancak ışığı yakan Hero değil, aşıkların buluştuğunu anlayan bir başkasıdır. Hemen sonra ışığı söndürür. Leandros, Boğazın dalgaları arasında kaybolur. bu acıya dayanamayan Hero ise kuleden atlar ve hayatına son verir.
Yılan Hikayesi: Kız Kulesinin en bilinen hikayesi Kleopatra'nın sonuna benzer bir sona sahip olan yılan hikayesidir. Bir kehanete göre, Kral'a kızı 18 yaşına geldiğinde yılan tarafından sokularak öleceği söylenir. Kral da bunun üzerine denizi ortasına Kız Kulesini inşa ettirir ve kızını buraya yerleştirir. Ancak kuleye gönderilen meyve sepetinden çıkan bir yılan prensesin ölümüne neden olur. Kral kızına demirden bir tabut yaptırır ve Ayasofya'nın giriş kapısının üzerine yerleştirir.
Battal Gazi'nin Hikayesi: Osmanlı Döneminde Battal Gazi İstanbul'u kuşatmaya gelir ve bu kuşatmadan bir sonuç alamayınca Kız Kulesinin önünde bulunan kayalıklara çadırını kurar. 7 yıl Kız Kulesinin önünde kalır. Ancak battal Gazi'nin burada kalmasının asıl nedeni tekfurun kızına duyduğu aşktır. Üsküdar tekfuru Battal Gazi'den korktuğu için kızını ve hazinelerini kuleye kapatır. Daha sonra Battal Gazi Kız Kulesine gelir ve hem kızı hem de hazineleri kaçırır. Rivayete göre Türkler bu olay sonrasında kuleye "Kız Kulesi" ismini vermişlerdir.
Kız Kulesi hakkında bilinen en az 4 adet farklı efsane bulunmaktadır. Ancak tarih kitaplarına geçen doğru olarak bilinen Kız Kulesinin yapılma hikayesidir. Kız Kulesi efsanelerinin gerçek olmadığı düşünülmektedir. Çünkü efsane kelime anlamı olarak "gerçeğe dayanmayan söz" şeklindedir.