Genellikle namaz ile bağdaştırılan bir terim olan kıyam ne demek konusu hakkında araştırma yaptık. Esasen teknik olarak bilseniz de teoride kıyam nedir bilmeyebilirsiniz. Namazda ayakta durmayı anlatan bir terim olup, namazda kıyam nasıl yapılır sorusunun cevabına içeriğimizde detaylarıyla ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda kıyam ve kıraat ne demek gibi soruları haberimizin kalan kısmına inerek öğrenebilir, kıyam ne demek konusu hakkındaki araştırmamızı ayrıntılı bir şekilde bulabilirsiniz.
Arapça ḳwm/ḳym kökünden gelen ḳiyām "hep beraber ayağa kalkma, kalkışma" sözcüğünden alıntıdır. Arapçada ḳāma "durdu, ayağa kalktı" fiilinin mastarıdır. TDK sözlüğüne göre ise anlamı şu şekildedir:
- İslam inancına göre, ölümden sonra yeniden dirilip ayağa kalkma. (İsim, Din Bilgisi)
- Namazda ayakta durma. (İsim, Din Bilgisi)
- Ayağa kalkma, ayakta durma. (İsim)
- Bir işe girişme, kalkışma, teşebbüs etme. (İsim)
- Ayaklanma, başkaldırma, karşı gelme. (İsim)
Arapça ḳrA kökünden gelen ḳirā'at "okuma" sözcüğünden alıntı olup Arapçada ḳara'a "okudu" fiilinin mastarıdır. Bu sözcük Aramice/Süryanice ḳry "1. çağırma, bağırma, yüksek sesle söyleme, 2. yazı okuma" kökünden alıntıdır. TDK anlamı ise şu şekildedir:
- Okuma (İsim)
- Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma. (İsim, Din Bilgisi)
Sözlükte "doğrulmak, ayakta durmak; yönelmek", anlamına gelen kıyam, fıkıhta ise namazda iftitah tekbiri ve her rekâtta Kur'an'dan okunması gereken asgari miktarda okuma süresi boyunca ayakta durmayı ifade eden bir terimdir. Bu ayakta duruş şekil olarak namazı oluşturan etmenlerden biri olduğundan dolayı namazın ana unsurları arasında yer alır. Namaz, genel olarak Allah'a karşı olan saygı ve bağlılığı gösteren belli davranışlardan oluşmaktadır. Bunlardan biri de "Allah'ın huzurunda ayakta duruş" anlamını taşıyan kıyam olup Kur'an'da "namazın dosdoğru kılınması" anlamında kullanılan ikame kıyamla aynı kökten gelir. Kıyam gibi bu kökten türemiş olan diğer kelimeler de birçok ayette namaza ve namaz kılarken Allah'ın huzurunda, Allah'a bir saygı ve itaat göstergesi olarak ayakta durmayı işaret etmektedir.
Namazda kıyamda durmak farzdır. İftitah tekbirden sonra eller bağlanıp ayakta geçirilen sürede secde edilecek yere bakılır ve ayaktayken sırasıyla:
- Sübhaneke,
- Euzü-besmele,
- Fatiha suresi,
- Kur'an'dan başka bir sure daha okunur.
Erkekler kıyama durdukları vakit, sağ elin avucu, sol elin üzerinde ve sağ elin baş ve küçük parmakları sol elin bileğini kavramış olarak ellerini göbek altında birleştirmeleri gerekir. Kadınlarda ise, sağ el sol elin üzerinde olacak şekilde eller göğsün üzerinde birleşir. Erkeklerin yaptığı gibi sağ elin parmakları ile sol elin bileğini kavramazlar.
Farz ve vacip namazlarda ve Hanefî mezhebine mensup kişilerin benimsediği görüşe göre, sabah namazının sünnetinde kıyam bir rükündür. Gücü yettiği halde bu rüknü yerine getirmeyen kişi, mesela oturarak farz veya vacip bir namaz kılarsa namazı geçerli olmaz. Yine namazı kılan bir kişi , çekildiği zaman düşeceği bir halde, duvara veya bastona dayanıp namaz kılacak olursa, namazı geçersiz olur. Fakat namaz kılan kişi nafile namazlarda ise, ayakta durmaya gücü yettiği halde oturarak da namaz kılabilir.
Hasta veya ayakta durmaya gücü yetmeyen kişiden ise kıyam hükmü düşer. Bu kişi oturmaya gücü yeterse, namazı oturarak kılabilir. Bu durumda oturma eylemi, namaz kılan kişi için hükmen kıyam yerine geçer. Oturmaya da gücü yetmiyorsa nasıl kılabiliyorsa öyle, uzanarak veya ima ederek kılabilir.
Namazda kıyam sürecinde, yani, ayakta dururken Kur`an-ı Kerim`den bir veya birden fazla ayet okumaya kıraat denmektedir. Namaz kılan kişinin okuduğu sureyi kendisi duyacak bir şekilde, diliyle okuduklarının harflerini çıkartarak Kur'an-ı Kerîm ayetlerinden bir miktar okuması gerekmektedir. Kıraat, namazın ana unsurlarından biri olduğu için farzdır. Okuyan kişinin kendisinin bile duymayacağı bir şekilde olan okuma, kıraat sayılmaz. Fakat cemaat namazı kılan yani imama uyan kişiler bu durumun istisnalarıdır. Nafile ve vitir namazının bütün rekatlarında, farz namazların ise herhangi iki rekatında kıraat farzdır.